Kerem eve geldiğinde Hande’yi -yine- televizyon karşısında ağlarken bulur.
Hande: Kerem? Sen mi geldin?
Kerem: Evet güzelim ‘der ve kapıyı kapatıp yanına gidip öper..
Hande: Hoş geldin
Kerem: Pek hoş bulmadım ama neyse. Nasılsınız bakalım? ‘der hande’nin karnını okşarken
Hande: İyiyiz babası ‘deyince kerem gülümser. Hande bakışlarını televizyona çevirip ağlamaya devam eder
Kerem: Hande? Ben sana bunu izlemeyi yasaklamamış mıydım?
Hande: Ama çok seviyorum biliyorsun
Kerem: Güzelim ama her izlediğinde ağlıyorsun.
Hande: Ya ama çok acıklı baksana
Kerem: Biliyorum hande. Bu bizim dizinin finali ve bu sahnede biz oynamıştık
Hande: E-evet. Ama baksana öldüler ya ‘der ve daha çok ağlar.
* Siz şimdi ne oluyor diyorsunuzdur.. Hemen anlatayım. Şöyle ki Güneşi beklerken 2 yıl önce final yaptı ve onun hemen ardından kerem ile hande rüya bir düğünle evlendiler.. Hande şuan 8 aylık hamile.. Çok yakında bir kızları olacak.. Ve hande her gün final yapan dizileri ‘Güneşi Beklerken’ in final bölümünü izleyip ağlıyor.. Neden mi?;
FlashBack
Zeynep: K-kerem g-gitme lütfen ‘der ağlayarak
Kerem: Gitmem lazım Zeynep. Duramam artık burada
Zeynep: A-ama neden? S-sevmiyor musun artık b-beni?
Kerem: Tabi ki seviyorum Zeynep. Çok seviyorum hem de! Ama artık biz diye bişey olmaz, olamaz!
Zeynep: Neden ama ya neden?! Jane mi? Annenler mi? Barış mı? Aksel mi? Babamlar mı? K-kim? Kim yüzünden?
Kerem: Benim yüzümden!
Zeynep: Ne diyorsun kerem hiç bişey anlamıyorum ben! Birden bire karşıma geçtin ‘ben gidiyorum’ dedin. Neden diyorum cevap vermiyorsun. Artık beni sevmiyor musun diyorum seviyorum diyorsun. Ne o zaman? Neden gidiyorsun?!
Kerem: Çünkü Melis hamile! ‘diye bağırır.
Zeynep: N-ne?! Ş-şaka dimi?
Kerem: Hayır!
Zeynep: N-nasıl? Y-yani siz birlikt.. İnanmıyorum ya! Sen nasıl yaparsın böyle bişeyi! Ha nasıl!
