Felaket için F Marjie için M

26 3 2
                                    

James'le birlikte meydandaki Papa Monreo'da kahvaltı ettik. Gerçekten güzel bir gündü. Bahar ayıydı ve her yer yeşil olmasıyla birlikte cıvıl cıvıldı. James kahvaltımız bittikten birkaç dakika sonra hesabı ödemek için kalktı. Bugün de iş günüydü. Sadece daha geç gidebilme hakkımız vardı. Zaten önemli bir şey olsa Marjie beni aradı. James kalktıktan bir dakika kadar sonra masadaki not defteri dikkatimi çekti. Dün baktığımda içi boştu ama şu an yazılar görebiliyordum. İçine bakmak gibi bir niyetim yoktu ancak gözüm Miranna/Marjie/sarhoş/öldürmek sözcüklerini görünce ister istemez defter elime geldi. Pek zamanım olmadığını biliyordum ve bayağı yazı vardı. Bende okumaktansa fotoğrafını çekmeyi düşündüm. Her sayfanın. İşimi gizlice bitirdim. Defteri yerine koydum. Doğal davranmak için telefonumu bıraktım ve çevreme bakınmaya devam ettim. Genede içim içimi yiyordu. Ama ofise gidene kadar okumamaya kararlıydım. Ben etrafıma bakınırken James geldi. Kalktık. Kahvaltı ettiğimiz yer iş yerine yakındı bu yüzden yürümeye karar verdik. Yolda giderken belkide biraz kendimi rahatlatmak için:

- James?

-Efendim Miranna?

- Dün gece saçmalamadım di mi? Yani ben sarhoş olunca çok saçmalarımda.

- Yo. Gayet normaldi. Hemen uyudun zaten.

- İyi, iyi. Peki ya şu konuşmamız?

- Aa. O mu? Şey çok hatırlamıyorum ama sanırım gelecekten bahsettik. Sen burada müdür olursun belki ben de yardımcın olurum falan. Güzel hayaller kurduk Miranna.

- Harika

- Harika

Sonra gene uzun süre konuşmadık. Hep böyle olurdu. Konuşurduk sonra susardık. Sonra gene konuşurduk ve gene susardık. Bizim olayımız buydu. Harika.

Binaya geldiğimizde bile hiç konuşmadan devam ettik. En sonunda dayanamayan ben oldum.

- Bir sorun mu var?

Cevap yok.

- James?

- Affedersin. Dalmışım. Ne demiştin?

- Bir sorun mu var?

- Hayır. Ben sadece...

- Sadece ne?

- Önemli bir şey değil.

- Peki. Harika!?

Cevap yok. Harika? Hep benden sonra harika derdi. Şimdi sorun neydi? Akıl hastası cinayete teşşebbüslü biriyle çalışmak mı? Bir an gözlerim doldu. Boğazım düğümlendi. Başımı öne eğdim.

Konuşamadım. Zaten konuşmuyorduk. On dokuzuncu kata geldik. İkimizde sessizce ofise girdik.

- Sanırım bugün boşuz. dedim sonunda.

- Sanırım. dedi.

Ve konuşma sona erdi. İkimizde odanın başka bir köşesine gittik. Ben cektigim fotografları okumaya basladım. İlk sayfa soyleydi:

Miranna ile konusuyordum. Havadan sudan. Ancak bir kac dakika sonra ona Marjie olmasa nasıl olacağını sordum. Kedisinin müdür olacağını beni de belki mudur yardımcısı yapabileceğini söyledi. Tanrım. Burada kalmamın tek koşulu bu lütfen. LA'deki lokantayı işletmek istemiyorum. Marjie' nin ölmesinide sadece istifa etse yeter.

Aslında o kadar yazı yoktu. Sadece büyük yazdığını farkettim. Diğer sayfaları okuyunca aslında o kadar önemli olmadıklarını gördüm. Babasıyla konuşmaları yazdıyordu. Bende onları sildim. Sadece birinci sayfanın fotoğrafı kaldı elimde. Sanırım beş sayfanın sadece biri önemliydi. Ancak bu sırada deftere tekrar yazdığını gördüm. Az da olsa kuşkulandım. Beş dakika sonra James:

MilyonerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin