Akılsız [ texting ]

*58*

———

Sinan eve gelince annem ona güzel bir nutuk çekmiş, ondan sonra bizi yalnız bırakmak için olmayan komşumuza gideceğini söyleyip evden çıkmıştı.

Şimdi iki salak koltukta oturmuş karşımızdaki açık olmayan televizyona bakıyorduk. Bir süre sonra sıkılıp kafamı ona döndürdüm. Bakışlarımı hissedercesine o da bana döndü. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken parmağımla yaklaş işareti yaptım.

Gülümsememe karşılık verip bana doğru yaklaştı. Tam yüzümün önünde durduğunda sertçe dudaklarına yapıştım. Uzun zamandır bunu bekliyorduk sanki. Öyle bir istekle birbirimize atılmıştık.

Onun elleri ensemi buldu. Benim ellerim onun belini. Beni kucağına doğru çekip öpücüğümüzü dokunuşlarıyla taçlandırdı. Dişlerimle alt dudağını ısırdığımda yüzünü geriye yatırıp nefes verir gibi inledi. Benden ayrılan dudaklarına yaklaşıp "Odama gidelim." dedim.

Kafasıyla beni onaylayıp elimden tutarak beni de kendisiyle birlikte kaldırdı. Canım acımasın diye yavaş yürüyorduk.
Merdivenleri çıkıp odama girdiğimizde o daha ne olup bittiğini anlamadan onu yatağıma doğru ittim. Sırtı yatakla buluştuğunda doğrulmasına izin vermeden kucağındaki yerimi aldım. Burayı seviyordum. Onu seviyordum. Onunla ilgili her şeyi seviyordum.

Ona sürtünmeye başladığımda elini belime yerleştirip beni durdurmaya çalıştı.

"Yaralısın."

İnlemeyle çıkan sesi bana durmamam için yalvarıyordu.

"Canım acımıyor."

"Emin misin?"

Kafamı sallayıp dudaklarına eğilerek onlara yapıştım. Bana anında karşılık verip elini üstümdeki tişörte attı. Onun doğrulmasına izin verip üstümüzdekileri çıkarmasına izin verdim. Her bu halde oluşumuzda aynı heyecanla çarpıyordu kalbim. Her gün biraz daha aşık oluyordum.

Omzundan iterek tekrar uzanmasını sağladım. Aşağıya doğru kayarak boynundan karnına doğru bir yol çizdim. Sıra pantolonundaydı. Onu baksırıyla birlikte çıkardığımda "Yardıma ihtiyacım var." deyip elimi eşofmanıma attım. Onu çıkarmak canımı az biraz acıtıyordu.

Dediğimi anında yerine getirip kendisi gibi beni de çırılçıplak bıraktı.

"Şimdi çekmecemi aç."

Konuşmuyordu bile sadece dediklerimi yerine getiriyordu. Uzanıp çekmecemden krem çıkardı. Hala utanmadığımı söyleyemezdim. Yüzüm yine yanmaya başlamıştı.

"Canın acıyacak yapmayalım." dediğinde yüzüme engel olamadığım yamuk bir gülümseme yerleşti. Benim canım acıyacaktı ama onun canı kadar değil.

Gülümsemem devam ederken kreme uzanıp ona göstere göstere parmaklarımı buladım. Şokla açılan gözüyle bana bakıyordu.

"Napıyorsun sen?"

"Hiç." dedim i'yi uzatarak.

Dizlerimin üstünde durduğum yatakta biraz geriye kayıp bacaklarından başlayarak parmağımı kaydırdım üzerinde. Hala ne yaptığımı anlamadığından dikkatle beni izliyordu. Kasıklarına geldiğimde ani bir hareketle parmağımı içine kaydırdım. Eli anında bileğimi buldu.

"Siktir." diyerek çığlık atınca diğer elimin işaret parmağını dudağına bastırdım.

"Şşt ayıp. Bu yatakta öyle şeyler konuşulmaz." deyip ikinci parmağımı da içine yolladım. Parmağımın üstüne doğru bir çığlık attı.
Sadist yanımı keşfetmiştim. Çığlığı çok hoşuma gitmişti.
Dudaklarına yaklaşıp parmağımın yerini dudaklarıma bıraktım. Dudaklarımız birleştiğinde az önce acıyla çığlık atan o değilmiş gibi hırsla öpmeye başladı beni.