:5:

17.6K 1.4K 796
                                    

İyi okumalar

-----

Evden çıkıp arabayla 15 dakikada okula varmıştım.
Okuldan içeri girdiğimde,Sinan sınıfın önünde durmuş,beni bekliyordu yada ben öyle sanıyordum.
Adamın kendi sınıfı sonuçta ama yanılmamıştım,çünkü bana doğru yürümeye başlamıştı.

Piç yakışıklıydı.
Kumral saçları yeşil gözleriyle bütün kızları peşinden koşturuyordu.
Buna benim de hoşlandığım,hoşlanacağım bütün  kızlar dahildi.
Zaten ayrı bir takıntı halinde  benim ilgilendiğim herkesle birlikte oluyordu.
Şimdi de en yakın arkadaşımla çıkıyordu.
Adamın benim etrafımda dolanmak gibi bir huyu vardı.

Tam yanımda durup dudağını kulağıma doğru yaklaştırdı.

"Arka bahçedeyim gel."

İçim bir garip olmuştu. Fısıltıyla çıkan sesi içimde bir yerlerin oynamasına sebep olmuştu.

O yanımdan geçip giderken  yavaşça başımı salladım ve arkasından bahçeye ilerledim.
Tam arkasındaydım rüzgar kokusunu taşıyordu.
Nedenini bilmediğim bir şekilde kokusu insanı uyuşturuyordu.

Kimsenin göremeyeceği bir nokta seçip orada durdu. Aslında onu anlayabiliyordum her dakika birbirini öldürecekmiş gibi bakan biz birlikte dolanıyorduk. Tabi herkes bir mesele olduğunu anlardı. 

Karşısına geçtiğimde bana hiçbir zaman onu görmediğim kadar, birine aşık olduğunu düşündürecek kadar,duygulu bakıyordu.

"Benim kızların peşinden koştuğumu gördün mü hiç ?"

Aniden konuşmasıyla hafifçe irkildim.

"Nerden bileyim oğlum ben."

"En iyi senin bildiğini ikimizde farkındayız kabul et."

Beni benden iyi tanıyordu şerefsiz.

"Tamam kabul görmedim bilmiyorum oldu mu ?" dedim.

Dudakları hafifçe kıvrıldı.

"Oldu."  dediğindeyse gözlerimi dudağından ayıramamıştım.
Adam güzel gülüyor şimdi.

Baktığım yeri farketmiş olmalı ki,gülümsemesi daha çok genişlemişti. Gözlerimi gözlerine diktim.

"Ee ana fikir?"

Gözlerini benden çekip etrafta dolandırmaya başladı.
Sanki söylemeye çekindiği bir şeyi söyleyecekmiş gibiydi.
Sinan'a daha da yaklaşıp bir elimi omzuna koydum.

"Hadi abi söyle de kurtul. "

Yine gözlerine ulaşmayan,güzel bir gülümseme bahşedip benden uzaklaştı.

"Ben kurtulamıyorum anlıyor musun? Ama Ceren..."

Bağırarak başladığı cümlenin sonunu öyle kısık sesle bitirmişti ki, duymakta zorlanmıştım.

"Ama Ceren ne hadi söyle seni kıvrandıran şey ne?"

Bende en az onun kadar bağırmıştım.
Bana arkasını dönüp ileri geri yürürken ağzını açıyor,söyleyeceği şeyi tekrar yutuyordu.

Yok abi bende sabır falan kalmadı. Çekip gitmek için arkamı döndüğümde konuştu.

"Çünkü o benim kurtuluşuma yaklaşmamı sağlıyor."

Duyduklarımla,aniden ona dönmüştüm.

"O kadar çok mu seviyorsun?"

"Geberiyorum. Kurtuluşuma yaklaşamadıkça geberiyorum.
Sensiz,bir günüm geçsin istemiyorum. Ben senin için gururumu ayaklar altına aldım.
Sana yaklaşabilmek için her yolu denedim lan.
Beni niye görmüyorsun?
Beni niye sevmiyorsun?
Niye beni severmiş gibi bile yapmıyorsun?"

Duraksadı.Benim de kalbim durdu.

"Demek istiyorum ona anlıyor musun? İşte benim sevgim de böyle."

Omzunu silkerek, dolu gözleriyle gözlerimin içine bakmaya başladı.
Dedikleriyle yerimde durup kaldım. Kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum ama sonunda gözlerini kaçıran taraf ben olup şoktan çıkmıştım.

O ne güzel sevgiydi.Ben bile hissettim anasını satayım.Ceren gerçekten çok şanslıydı.

"Git söyle."

Gözlerini yerden çekip yine bana dikti.

"Söyledim,ama sanırım anlamadı." 

Git gide bana yaklaşıyordu.

Aramızdaki milimlik mesafeyi de yok edip burunlarımız birbirine değecek kadar yakınımda durmuştu.

Ne yapmaya çalıştığına anlam veremiyordum dışardan biri görse muhtemelen birbirimizi ya dövmeye
ya da öpmeye hazırlanıyor olduğumuzu düşünebilirdi.
Bakışları gözlerimden dudaklarıma doğru inmeye başladığında,beynim çalışmayı bırakmıştı.
O bir erkekti ve ben şuan bu halimizden deli gibi etkileniyordum. Bu benim için imkansız olmalıydı.
Tamam,homofobik falan değildim ama hoşuma da gittiği söylenemezdi,böyle şeylerin.
Umursamamalıydım.
Konuşma ihtiyacı duydum.

"Tekrar söyleyebilirsin."

Bakışlarını yine gözlerime çevirdi.

"Yapamam."

Sesi ondan uzaklaşmak istememe neden oluyordu.
O kadar çaresizlik doluydu ki.

"Neden yapamıyorsun? İkinci kez söylersen kesin anlayacaktır. "

Hüzünlü bir kahkaha atıp benden uzaklaştı.
Üşümüştüm.
Yakınlığı istemeyeceğim bir şekilde hemen kendini alıştırmıştı.
Kahkahası bittiğinde,az önce benim yaptığım gibi bir elini omzuma koydu.
Söyledikleri ise donup kalmama yetmişti.

"Yapamıyorum çünkü bir kez daha söylersem kesin anlayacaktır."

Gözünden bir damla yaş düştü.
Sonra da beni hiçbir şey anlamamış şekilde bırakıp çekip gitti zaten.

----
Deneme deneme ses 5

Yıldız turuncu çok daha güzel değil mi ?

Elephantorange

Akılsız [ texting ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin