***Muhtarın anllattıklarından sonra,Yasin hoca kafasını sallamıştı.Burada gecelemek ve evi iyice incelemek istiyordu.Yağız sabırsız olsa da bu konuda,burada gecelemeyi uygun görmüştü Yasin hoca.Muhtar herkese yatacağı yeri göstermiş,gitmeye hazırlanıyordu.Ama Yasin hoca gitmemesini,dışarıda beklemesini söylemişti.Herkes yorgunlukla dasına çekilmiş,Yasin hoca ve Musa bahçeye inmişlerdi.Muhtarın anlattıkları içinde,bir kuyunun bahsi geçmişti.Muhtardan yerini göstermesini istemiş,beraberce kuyunun başına geçmişlerdi.Gecenin karanlığı,kuyunun içini görmeye engel teşkil ediyordu.Lakin Musa babasına, bu kuyuda hiç bir şey hissetmediğini söylemişti.Yeniden evin ön tarafına geldiklerinde,Yasin hoca muhtarı uğurlamıştı.Kapı önünde duran kütüğe oturmuş,Musa'nın bir yere baktığını görmüştü.Musa koruluğa ,hapsedilmiş gibi olağan dışı bir şekilde bakıyordu.Musa oraya bakarken,Yasin hoca arka bahçeden gelen çığlıkları duyuyordu.Onlardan değil ama, evdekilerin zarara uğramasından korkuyordu.Bir hışımla yerinden kalkmış,soluğu Musa'nın yanında almıştı.Şimdiye kadar Musa, böyle bir olayı hiç yaşamamıştı.İlk defa onların büyüsüne kapılmış ve etkilenmişti.Musa karşıdan ona seslenen, su gibi duru güzelliğe hayran olmuştu.Ömrü hayatta değil kendisi,hiç kimse böyle bir güzel görmemiştir.Kızın elini tutup,onunla gitmesine ramak kalmıştı.Gitmek için can atıyor,ömür boyu bu kızla kalmak istiyordu.Kızla tam gidecekken,okkalı bir tokatla neye uğradığını şaşırmıştı.Babasına bakıp"ne oluyor baba?Gece gece ne işimiz var burada?"diye sormuştu.Babası onu kendine getirmek için, neredeyse nefessiz kalmıştı.Oğlu büyülenip gidecek diye,ömründen ömür gitmişti Yasin hocanın.Sabah ışıklarına kadar,baba oğul şükür namazı kılmışlardı...
***Bu evin etrafında, hală cirit atıyorlardı.Yağız'ın koruma kalkanı bittiği anda,saldırıya geçecekti bu şerliler.Buna asla müsade etmeyecek,bu belayı def etmek pahasına her şeyi yapacaktı...