***Muhtar boğazını temizleyip,anlatmaya başlamıştı."O yıllarda askerliğimi bitirip, köyüme yeni dönmüştüm.Toprak oldukça yakışıklı ve heybetli bir adamdı.Babası, her şeyin sorumluluğunu ona vermişti.Bir evin, bir tek çocuğuydu.Anası çok sayıda kız göstermiş,ama hiç birini istememişti.Beğenmemesi, kibirinden değildi aslında.Görür görmez, vurulacağı birini istiyordu.Yağız'ın annesi Gülbahar,çeşmede su doldurdu bir gün...İşte kaderleri, o günden sonra değişecekti.Toprak atı ile meydandan geçerken,Gülbahar'ı çeşme başında görmüştü.Gülbahar zaten, içten içe seviyormuş.Ama Toprak ilk defa görmüştü onu.Toprak yönünü değiştirip,tekrar evine dönmüştü.Neredeyse anasını sürükleyerek,çeşmede gördüğü kızı göstermiş.Anası oğlunun isteğini ikiletmeden,Gülbahar'ı n evine haber yollamıştı.Gülbahar'ın içi içine sığmıyor,mutluluktan uçuyordu.Yan köyde oturan, teyze kızı Reyhan'da gelmişti.Reyhan köyünü hiç sevmiyor,burada devamlı kalmak istiyordu.Tek isteği, yıllardır sevdiği adamla evlenmekti.Reyhan görücülerin ,henüz kim olduğunu bilmiyordu.Ama; akşam olupta sevdiği adamı görünce, beyninden vurulmuşa dönmüştü.Yıllardır hayalini kurduğu, mutluluğu Gülbahar yaşayacaktı.Dünyayı yakıp yıkacak, bir hırs bürümüştü gözlerini.Toprak onu istemeliydi,onun olmalıydı.İçini kara bir kin kaplamış,tüm nefretiyle beddualar ediyordu.Zamanla düğün kurulmuş,Toprak ve Gülbahar evlenmişlerdi.Tüm civar köyler,bu ihtişamlı düğünden bahsediyordu.Gülbahar konaktan hiç bir farkı olmayan, bir eve gelin gitmişti.Toprak,dedesinden kalma konağı tamir ettirmişti.Bu konak,ana ve babasının evinin bitişiğindeydi.Ama Gülbahar sekiz aylık gebe iken,Toprak anasını kaybetmişti.Aradan bir hafta geçmeden de babası ölmüştü.Tanınmış bir aile oldukları için,gelen gidenin haddi hesabı yoktu.Reyhan bunu fırsat bilmiş,taziye için Gülbahar'a destek amaçlı gelmişti.Güya, Gülbahar gebe olduğundan yardım edecekti ona.Bu bahaneyle artık, yatılı olarak kalmaya başlamıştı orada.Konağın içinde dolandıkça,kini kat kat artıyordu.Bu hayatı ,kendisinin hak ettiğini düşünüyordu...
