Ormanın derinliklerinde ilerlerken bir kurt karşısına çıktı. Berçin, kurdu görünce duraksadı. Birbirlerine bakıyorlarken, kurt arkasını döndü ve yavaşça ilerledi. Arkasından atının üstüne, korkusuz bir şekilde olan Berçin, kurdu takip etmeye başladı. Dişi kurt, Berçin'i peşine takarak ormanın derinliklerine doğru ilerledi ve karşısına kocaman bir girişi olan mağara çıktı. Kurt, mağaranın girişindeki taşlara tırmanarak, ağaçların seyrekliğinden belli olan ay gökyüzündeyken ulumaya başladı. Sessizliği bozan ulumaya, mağaranın içinden gelen sesler eşlik etti.
Berçin, atından atladı pelerinini fırlattı. Ay ışığının üzerine vurduğu siyah deri kıyafetleri, onu narin ve aynı zamanda vahşi biri gibi gösteriyordu. Sırtında duran baltayı sağa eliyle aldığı anda, örülmüş saçları salladı. O korkusuzca mağaranın derinliklerine ilerlemeye devam etti. Ay ışığının mağaranın içinde kaybolduğu an etrafı karanlık oldu ama o duyduğu seslerden dolayı ne tarafa gideceğini biliyordu.
Dev, mağaranın içinde etrafı aydınlatan ateşin yanında, koyunları bir kerette ağzına atıp yiyordu. Kafeslerdeki erler sessiz bir şekilde nasıl kurtulacaklarını düşünüyorlardı. Halsiz, susuz ve aç bir şekilde yatan bir alp, arkadaşına umutsuz bir şekilde:
"Buradan nasıl kurtulacağız?"
Devi gözetleyen diğer alp:
"Deve yem olmak olmak istemiyorum."
Yatan alp:
"Bu kafeslerden kurtulmak çok zor. Şu anahtarlara ulaşabilirsek eğer buradan çıkıp kaçabiliriz."
Devi gözetleyen alp:
"Bunu nasıl yapacağız, ne halimiz var ne gücümüz. Zaten o anahtarları almamız çok zor."
Dev, umutsuzca kafeslerde yatan alplerden bir tanesini almak için ayağa kalktı. O an ateş, devin hareketiyle bir sallandı. Anahtarı alan dev bir kafese gitti, anahtarla kafesi açtı ve bir tane halsiz alpi eline aldı. Kafesi kapattı, mağaranın karanlık duvarlarında, ateşin aydınlığı ve alpin bağırmaları vardı. Birden diğer halsiz alpler, arkadaşlarının devin elinde gördüklerinde canlandılar "Kaç!" Diye bağırmaya başladılar. Dev ayağa kalktı ve alplerin bağırmalarını susturmak için kalın, iğrenç bir sesi ile bağırmaya başladı. Devin bağırması ve alplerin bağırmaları, mağaranın içinde yankılanıyordu. Alp devin elinden kaçmaya çalışıyordu ama dev, çok sinirlenmişti Elindeki alpi çok sıktığından, alp kaçamayacağı anladı ve umutsuzluğa kapıldı. Bu sırada Berçin göründü. Bütün alpler, o na bakıyordu ve içlerini bir umut kapladı. Berçin, "Hey!" Diye bağırdı. Sesi duyan dev yaratık arkasını dönerek gözlerini Berçin'e çevirdi. Dev "Yem!" diye bağırdı anda, Berçin koşarak önünde durduğu taşa basarak zıpladı. Dev sağ eliyle gerilip Berçin'e vurmaya çalırken, Berçin baltasını başının arkasına doğru eğmiş deve doğru uçtu. Berçin ile dev çarpıştığı anda dev elindeki eri düşürdü ve geriye doğru düştüğü anda Berçin, çarpışmanın etkisiyle geriye doğru gitsede ayakları üzerinde durdu. Tekrar koşarak devin bacağına baltayı saplamak istedi ama derisi sert olan dev, tekme attı ve Berçin geriye doğru uçtu. Dev ayağa kalktı yumruğuyla ezmeye kalkarken Berçin, yana doğru kaçmaya başladı. Devin elinden kurtulan alp, kenarda duran anahtarı aldı ve diğer alpleri kurtarmaya gitti. Berçin, devin yumruklarından kaçarken, baltasıyla, tekmesiyle aynı anda deve vurmaya çalışıyordu. Devin sert derisine ne kadar vursa işlemiyordu. Zıpladı, vurdu, kaçtı ama bir türlü devi yenemedi. Sadece devi bir iki adım geri ittirebiliyordu, dev yere düşsede kalkıyor tekrar saldırıyordu. Berçin, şaşkın bir şekilde:
"Yaratığa bak ne yapsam ölmedi.".Dedi ve deve tekme atmak için tekrar zıpladı.
Dev yumruğuyla Berçin'i yere düşürdü, arkasından yumruklarıyla vurmaya başladı. Berçin'i yumruklarıyla ezdiği sırada, kafeslerden kurtulan ve halsizken canlanan alpler, devin üstüne atladılar. Berçin'i yumruklamayı bırakan dev, üstüne çıkan alplere vurmaya başladı. Berçin canı acıdığını gösteren bir surat ifadesiyle:
"Ah! Kemiklerim kırıldı galiba, vücudumu hissetmiyorum"
Her vuruşunda alpler kaçıyordu, dev ise kendisine vuruyordu. Berçin toparlanarak ayağa kalktı, alplere katıldı ve baltasıyla devin her yerine vurmaya başladı. Uçtu, zıpladı baltasını her yerine saplamaya çalıştı ama deve hiçbir şey olmuyordu. Alplerden biri:
"Baltalı kadın, gözüne vur!" Diye bağırdı.
Alpin dediğini duyan Berçin tekrar zıpladı, baltasını başının arkasına doğru eğdi ve devin gözüne çok sert vurdu. Berçin hemen bir hamle daha yaparak diğer gözünede vurdu. Kör olan dev iyice saldırgan oldu. Etrafa yumruklarıyla saldırmaya başladı. Berçin:
"Eyvah! Dev iyice saldırgan oldu." Dedi ve düşünmeye başladı.
Etrafına bakan Berçin, alpler yakalanırken elinden düşürmedikleri ve mağaraya gelince kenara düşmüş mızrakları görerek, alplere doğru bağırarak:
"Mızrak!"
Mızrağı isteyen Baltalı adını duyan alplerden biri, mızraklardan bir tanesini Berçin'e doğru fırlattı. Estetik bir hareketle baltayı yakalayan Berçin, etrafına durmadan saldıran ve durmadan acı içinde bağıran devin açık ağzına doğru, gerilerek çok sert bir şekilde fırlattı. Dev, ağzına giren mızrağın etkisiyle geriye doğru düştü. Devin üstüne çıkan Berçin, ayağını devin kafasına koyarak:
"Alpler hadi gidelim!"
Alpler, koyunları kafesten alıp, Berçin ile beraber mağaradan çıktılar. Berçin, pelerinini sırtına alarak atına atladı ve alplerin önünde atının üstünde sanki bir sultan gibi ilerledi.
Kara ormandan çıkan ve alpler kendi obalarına gittiler. Berçin ve kalan alpler, Berçin'in devi öldürmeden önce olduğu obaya gittiler. Berçin ve kayıp alplerin geldiğini görünce, sevinçli bir şekilde alplerine bakarak:
"Alpler, diğer Türk beylerine haber edin! Büyük bir ziyafet vereceğim."
Alpler hemen yolakoyuldular ve diğer oba beylerine haber ettiler. Bütün oba beyleri ertesi akşamobada kurulan büyük ziyafete katıldı. 90 koyun kesildi, kımızlar hazırlandı.Büyük bir ziyafet verildi. Berçin o ziyafete katıldı. Bütün Türk beyleri, Baltalı kadını tanıdılar. Zaman boyutun koruyucusu gördüler. Bir ozan, çaldı söyledi. Herkes mutluydu. Berçin, atına atladı ve düştü yollara...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baltalı Kadın
FantasyTanrı, Kainatı yarattığında bir kapı yarattı. Bu kapıyı koruması için Erlik han'a görev verdi ama Erlik han Tanrı'ya ihanet etti. Tanrı kızdı ve bu kapıyı koruması için başkalarını görevlendirdi. Kapıyı koruma sırası Berçin'e geldi. Berçin bu kapıyı...