Şamanlar (3. Kısım)

5 1 0
                                    

   Atına atlayan Kutalmış, arkasına bakmadan atını ovalardan, dağlardan geçirmiş. Aklında bunların kim olduğunu ve nasıl bulacağını devamlı geçiriyormuş. Ruhlarla konuşup nerede, nasıl bulacağını öğrenip yollara devam ediyormuş. Ulu şamanın "Yetiş!" demesi üzerine neredeyse hiç dinlenmiyormuş. Ruhları görevlendirip gittiği ve geldiği bölgeye değilde diğer bölgelere göndermiş. Hangi ruhtan bilgi gelirse o yöne doğru gidermiş. Atını devamlı koşturmuş ve bir Türk alplerinin yanına varmış. Atı üstünde koşarken, gördüğü gelecekte bu alpleri gören Kutalmış, onlardan yardım istemesi gerektiği görüp durumu onlara anlatmış. Kutalmışın peşine takılan alpler, gece gündüz "Yetişmemiz gerek hızlı." Diyen Kutalmışın, onları nereye götürdüğünü ve neye yetişmeleri gerektiğini merak etmişler. Ne kadar merak etselerde bir şamanın sözü onlar için önemliydi. O alplerde diğer Türk toplulukları gibi şamanı kutsal görüyorlardı ve önemli bir vazifelerinin olduğunu biliyorlardı.

   Kutalmış alpler ilebirlikte at üzerinde durmadan giderken uzaklarda beyaz bir kurt gördü. Kutalmışo kurdu geçen gün yaralı bir şekilde zihninde görmüştü. Çok uzaklarda ve hızlıolan bu kurtu takip etmeye başladılar. Kurt ormanın içine girmişti. Kutalmış vealpler kurdu bulmak için ormanın içine girdiler. At üstünde ilerlerkenyaratıklarla karşılaştılar. Hemen atlarından atladılar ve kılıçlarınıçıkardılar. Kutalmış'ın önünde düşman duramıyor bir bir duman oluyorlardı.Alpler Kutalmışın arkasında ilerliyordu. Düşman sanki iç bitmeyecekmiş gibi çoktu ama kılıcını sihirle birleştirince gücü inanılmaz derece fazla oluyordu. Önünde kim varsa duramıyor bir çok yaratığı birden yok ediyordu. Arkasındaki alpleride düşman durduramıyordu. Kutalmış ruhlardan yardım istedi. Yardıma gelen ruhlarla beraber olan az sayıdaki alp ile Kutalmış bir yıldırım gibi yaratıkları darma durman ederek ilerlemeye devam ediyorlardı. Kutalmış ve alpler ilerdikçe düşman yığını dağılmaya başladı. Yaratık ordusu dağılınca nehirin içinde iki savaşçı gördü. Biri erkekti nehirin içinde yaralı halde yatıyordu, diğeri ise kadındı nehirin içinde yatan yaralı erkeğin yanında ona bakıyordu. Kutalmış, alplere yaralı erkeği nehirden çıkarmaları için emir verdi. Alpler yaralı erkeği nehirden çıkardılar. Kutalmış yaralı erkeğin yanına giderek eğildi ve ona öğretilen sözcükleri söyleme başladı. O an yaralı erkeğin ruhuyla konuşmaya başladı. Ruhunu iyileştiriyordu. Bir yandan elindeki karışımı yaralara sürüyordu. Yaraları yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Kutalmış ayağa kalktı arkasını dönüp tam gidiyorken, savaşçı kadın ayağa kalkıp Kutalmış'a seslendi:  

"Sen kimsin yabancı?" Diye.

Kutalmış, arkasını hemen dönmedi ve arkası dönük bir şekilde cevap verdi:

"Ben Kutalmış. Peki siz kimsiniz? Kimdi bunlar? Neden size saldırdılar?" Diye 3 soru sordu.

Savaşçı kadın:

"Ben Berçin. Bunlar Türk topraklarını istila edip, Tanrıya karşı çıkanlar." Dedi ve devam etti.

"Bu yaralı arkadaşımı öldürmek istediler, kaçıp yanıma geldi. Aslında istedikleri beni ve bütün Türkleri hapsedip ve öldürerek bu topraklarda aradıklarını ele geçirmek." 

Baltalı KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin