• Kanatların mı Kırıldı?

4.2K 375 322
                                    

"Onlarla konuştun mu?" Chanyeol, Baekhyun'un biraz yanında bisikletini tembelce itekliyordu. Üniversite başvuru kağıtlarını bugün itibari ile postalamışlardı. Ancak henüz aşamadıkları 'ciddi' bir sorun vardı. O sorunun adı, Byun Baekhyun'un fazla katı annesi, adında bir sorundu. Baekhyun annesine kafa tutmasını gayet iyi bilirdi, her şartın altından da şirret ruh hali sayesinde kalkabiliyordu ancak bu başkaydı. Bu durum annesinin onu zorlayacağı bir durumdu. "O kadar kötü olamaz." Dedi Chanyeol, en yakın arkadaşına birazcık moral depolamaya çalışırken ancak o da farkındaydı Baekhyun'un içinde bulunduğu durumun ne kadar zor olduğunu.

Başvurdukları üniversite buradan üç saat uzaklıktaydı. Tek otobüs ile mesafeleri kısaltabilirlerdi ve Baekhyun annesini incitmek pahasına bile olsa o okula gitmek istiyordu. Küçüklüğünden beri hayali bir yazar olmaktı, kötü yazmıyordu. Çoğunluğun içinden ayırt edilebilecek kadar da iyi yazıyordu. Birden fazla birincilik ödülü vardı ve başvurduğu okulun edebiyat programı Britanya topraklarının en saygın okullarından birisiydi. O yüzden içi gidiyordu Baekhyun'un ve giden içi emindi kendinden, o okula kabul edilecekti. Bir başka ve en önemli nedeni de Chanyeol adında da ki devdi. Birlikte biriktirdikleri, besledikleri ve büyüttükleri hayallerin toplamıydı o okula gitmek. Bu kasabadan birlikte çıkacaklar ve hayat onlara ne sunarsa birlikte yaşayacaklardı.

"Baekhyun." Chanyeol küçük adamı omzundan tutup durdurmuştu. Baekhyun böyleydi, ne zaman üzgün hissetse sessiz kalırdı. Tam karşısına geçti bir eli hala bisikletini tutuyorken. "Onlara nedenlerini anlatırsan eğer seni anlayacaklardır, biliyorsun değil mi? Üzgün hissetmenin nedeni ailenden habersiz başvuru yapman biliyorum ama buna neden olan onlar değil mi? Sakin ol ve onlarla sakince konuş. Annenle kavga etmemeye çalış, küpelerini çıkar ve şu menekşeleri sakla. Daha düzgün bir şeyler geçir üstüne. Madem bunu istiyorsun biraz onların kuralına göre oyna, anlaştık mı?"

Baekhyun, Chanyeol konuşurken onu dinlemişti sessizce. Her kelimesini hazmeder gibi ve anlamak ister gibi dinlemişti. Sanki söylediklerini beynine kazımak ister gibi bir hali vardı ki öylede yapacaktı. Chanyeol'un tüm o söylediklerini beynine kazıyacak ama yapmayacaktı. "Halledeceğim." Bir anlığına kendisi olmak istemedi Baekhyun ve uzanıp kollarını Chanyeol'un boynuna doladı sıkıca. Oldukça sıkı bir şekilde. Chanyeol başta tedirgin olsa da sadece ihtiyaçtan böyle davrandığını bildiğinden kollarını Baekhyun'un beline sarıp onu çekti iyice kendine. Kıyamadığı bisikleti o anda düşmüş belki de çizilmişti ama şu an pek önemi yok gibiydi. "Teşekkür ederim." Baekhyun mırıldandığı sırada nefesi Chanyeol'un boynuna çarpmıştı. Uzun olan daha sıkı doladı kollarını ona. Bitmeyen bir zaman aralığının kahramanı gibiydiler.

"Her zaman yanındayım. Bunu unutma."

Çünkü dedi Baekhyun içinden, iyi arkadaşlar böyle yapar değil mi? İlk ayrılan kişi küçük adamdı. Kollarını sarıldığı bedenden çekmişti yavaşça. Gülümsemek içinden gelmese bile yarım yamalak gülümsemişti Chanyeol'e. Sırf Chanyeol'de gülümsesin diye. Çünkü seviyordu Baekhyun, Chanyeol gülümsediğinde yanağında yeşeren o gamzeleri çok seviyordu. Chanyeol, Baekhyun'un aksine zorlanmadan gülümsedi ona. "Hadi git. Eğer canını sıkarlarsa beni ararsın."

Chanyeol böyle dese bile Baekhyun onu aramayacaktı. Her akşam evinde resim çalışmaları yaptığını biliyordu ve onu özellikle rahatsız etmemeye özen gösteriyordu. Dikkati dağıldığı zaman toparlaması çok zor oluyordu. "Görüşürüz." Baekhyun ardında ona bakan bir dev bırakıp ilerlemeye başladı evine. Adımları geriye geriye gidiyordu ama bir şekilde bu sorunun altından yetişkin gibi kalkmalıydı biliyordu. O bir yetişkindi yani neredeyse on gün önce yetişkinlerin dünyasına adım atmıştı, sorunlarla da bir şekilde baş etmesi lazımdı.

Red Balloon • ChanBaek [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin