Mavi Hemşirem Bordo Berelim

Karakola Hemşire Aranıyor

Merhaba arkadaşlar! Nasılsınız?

Neyse, bu faslı geçersek eğer; internetle ilgili sorunlarım var. Bu yüzden bölümler geç gelebilir... Üzgünüm.

Bölüm hakkında diyebileceğim tek şey: bu bölüm aksiyondan çok günlük hayat ve bir iki karakteri tanımanızı sağlayacak.

Benden bu kadar.

Buyrun başlayalım.

___________

Zeynep YILMAZ.

Üç gün sonra. Saat 09.45.

   Burnuma dolan mis gibi patatesli börek kokusu ve annemin ta mutfaktan buraya gelen şen kahkahasıyla uyandım.

   Yüzümde oluşan gülümseme eşliğinde sıcacık yatağımın içinde esnedim.

   İznimin son gününe girmiş bulunmaktayım.

   İki gündür her şey gayet normaldi çok şükür. Ve ben de kendimi toplamıştım.

   Şu annemi farklı şehire yerleştirme olayına gelecek olursak. O konudan haberi bile yok. Neden mi? Çünkü annemin öğretmenlik yaptığı okulda öğrenci eksikliğinden dolayı pek çok sınıf açılamıyor. Hal böyle olunca öğrenciler başka okullara gidiyor. Ben de bunu kullanarak başka bir şehre tayin istemesini sağlayacağım İnşAllah.

   Yavaşça doğruldum yataktan. Hala annemin kahkahaları duyulurken, dolabımın önüne gittim. Siyah üzerime oturan bir eşofman ve zümrüt yeşili uzun kollu giydim. Saçımı büyük bir hızla taradım. Zaten her gece tarayıp yattığım için karışmazlar pek. Yine zümrüt bir saç bandıyla bu günkü ev kombini tamamdı!

   Yatağımı düzeltip pijamalarımı yerine koyduktan sonra mutfağa girdim. Annem bir arkadaşıyla telefonda konuşuyordu. Onu öpüp tam masaya oturacaktım ki masayı görünce vazgeçtim.

   Masada yok yoktu. Böreği nden poğaçasına hatta kızartmasına kadar her şey vardı. Bu da demek oluyor ki: Misafirimiz var!

   Annem beni dürterek ona dönmemi sağladı. Sonra buz dolabını işaret etti tabi hâlâ telefonda konuşuyordu. Sizinkini bilmem ama benim annem bir iş yaparken telefonda konuşmaya bayılır. (yazarın annesi.)

   Buzdolabından malzemeleri çıkarttım, bazılarını doğrayıp tabaklara yerleştirdim.

   Annem telefonu kapatıp bana döndü.

   "Hah, kızım aferin düzgün doğramışsın?"

   "Ne yani önceden kötü mü doğruyordum?" Ne ? Ben alıngan biriyim! Annem sadece güldü.

   "Anne kim geliyor?"

   "Şeyma teyzen Havva teyzen ve Fatma teyzen kızlarıyla gelicek. Merak etme kızların en küçüğü senle yaşıt."

   Şimdi benim bir sorum var: Bu Şeyma, Havva ve Fatma teyzemgili ben niye tanımıyorum?

   Bir de ne dedi annem? "Kızların en küçüğü senle yaşıt." Resmen çocuk muamelesi yapıyor bana! Ben daha böyle düşünürken annemin sesiyle ona döndüm.

   "Onla kim anne?"
  
"Kızım misafirilerin karşısına eşofmanla mı çıkacaksın? Hem şaka yaptım. İki komşumuz bir de... o da sürpriz olsun." Kim bu gizemli şahıs acaba ?

   "Mesaj alındı." Dedim ve odama gittim. Siyah dar paça bir pantolon giyip çıktım. Tam o an kapı çaldı. Annemde mutfaktan çıkınca kapıyı açtık.