1 ay sonra (Ankara)
Telefonumun çalmasıyla irkilip telefona doğru bakmaya başladım. Her telefon çaldığında korkuyor, irkiliyordum.
Arayan: Serra
Serra yazısını görünce hemen telefona uzandım. Telefonu alıp açtım
"Alo Ekim." dedi Serra telaşla
"Efendim." dedim
"Kuzeyler" dedi telaşla
"Ne olmuş onlara?" diye soru yönelttim telaşla
"Çıkmışlar." dedi
İmkansızdı sadece bir ay orada kalmaları imkansızdı. O kadar adam öldürüp, şiddet uygulayıp sadece bir ay orada kalamazlardı. Gözlerim dolmuştu. 'seni bulacağım' demişti bana sahiden bulur muydu?
"Ekim iyi misin?"
"İ-iyim, sanırım." dedim
"Ekim üzülme. Bak artık orada değiliz bizi bulamaz." dedi Serra
"Serra sonra konuşalım mı? ben seni ararım." dedim
"Tamam dikkat et." dedi
"Sende."
Telefonu kapatıp oturduğum yatağa kendimi attım. Boş boş tavana bakıyordum. Kuzeyin amacı neydi? Çiğdem de vardı orada ama benimle konuşmak istemişti. Hemen ayağa kalktım ve dolabıma yöneldim. Beyaz pantolonumu ve kırmızı t-shirt ümü alıp yatağa attım. Hazırlanıp boydan aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı örüp yanıma aldım ve beyaz küçük çanta uydurup merdivenlerden aşağı indim. Babamlar kahvaltı yapıyorlardı
"Baba ben merkeze iniyorum." dedim
"Gel kahvaltı yap sonra emirle gidersiniz." dedi
Sofraya doğru ilerleyip babamın yanına oturdum, yardımcımız saniye abla hemen banada çay koyup bardağı önüme bıraktı. Annemden çok ilgilenirdi benimle. Ona bakıp gülümsedim.
"Yine mi kaçacaksın?" dedi annem
"Evra!" babam sinirle anneme bakıyordu
"Senin için daha kolay olurdu demi anne? Keşke hiç bulunmasaydım. Belki gerçekten senin gözünde bir yerim olurdu. Hani haberlerde ağlıyordun ya keşke hiç yalandan o toplara girmeseydin. Zaten annelik bir şeyin yokta." dedim gözümü devirerek
"Evet bizi millete rezil etmeseydin kaçıp ta, benim gözümde bir yerin olurdu." dedi annem
"Anne sen bana 5 yaşımdan beri böylesin. Abimin öldüğü zamandan beri. Neyse burada kalıp seninle tartışmaya niyetim yok. İştahım kaçtı zaten size afiyet olsun." dedim
Masadan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Arkamı dönüp mutfağa baktığımda annem yüzünü avuçlarının arasına gömmüştü. Emir yanıma gelince gülümseyip kapıyı açtı. Bende göz kırpıp kapıdan çıktım.
"Ooo abla annemi nakavt ettin." dedi emir gülerek
"Şşşt öyle denmez." dedim bende gülerek
"Abla acaba merkeze değil de Kızılay'a veya optimuma mı gitsek?" diye sordu emir
"Hadi Kızılay'a gidelim." dedim
"Biz merkeze inelim Alp gelip oradan bizi alacak." dedi
"Bende kızlara haber verdim." dedim
Emirle merkeze indiğimizde lale meydanında şarkı söyleyen gençlere rastaldık. Aklıma afra gelmişti. Müziğe, şarkıya, dansa bağlı bir kızdı. Banu ve afra gelmemişti Ankara'ya. İkisinide çok özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN ESİRİ#wattys2017 (TAMAMLANDI)
General FictionBazen hayatında her şey istediğin gibi gitmez, yalnız hissedersin, gülmek bile zor gelir bazen işte bir hayat bunun üzerine nasıl ilerleyebilir? Hiç düşündün mü mesela dört adam gelip seni kaçıracak ve hayatın karanlıklar ardına kurulacak, ya da hiç...