Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Saçlarını hep bu renkte hayal edin zaten yakında boyatıcak dnxvxhx)
Yine her perşembe olduğu gibi 1 ders geç gelicektik okula. Hazırlanıp 9 da çıktım evden. Evimizin önündeki küçük marketten su alacaktım. Daha ucuza geliyordu. Girmemle çıkmam bir oldu.
Neden diye sorarsan günlük, markette Yoongi'yi, Kihyun'u ve Zico'yla karşı karşıya geldim. Sigara alıyorlardı.
Hızla okula yürümeye başladım ki bana yetişemesinler.
Telefonumu sessize alıp okulun bahçesine girdim. Hocaların girdiği daha kısa yoldan girdim binaya. Tabiiki ortalıkta kimse yokken girdim. Ha belki kameralardan görmüşlerdir ama kızmıyorlar sonuçta.
Dersimiz edebiyattı. Derste pikniği konuştuk. 23 nisana ertelemişti hoca. Ve de gideceğimize söz vermişti.
Tenefüste çantamı çüzdanımı çıkarmak için açtım. Yoongi'nin hırkasını görünce elime aldım ve cüzdanımı da alıp sınıftan çıktım.
Yukarı sınıfa çıktım. Yoongi yine sınıfta değildi. Şerefsiz. Elimdeki hırkayla kızların yanına gittim. Hırkayı vereceğimi söyledim.
O sırada koşarak sınıfa bir çocuk geldi. Bizden 1 yaş küçüktü. Telaşlı bir şekilde konuşuyordu. Nefes nefese kalmıştı.
"Min Yoongi bu sınıfta mı?" gözlerimi çocuktan ayırmamaya başladım.
Bana ne oluyorsa hemen çocuğa yanıt verdim.
"Evet, bu sınıfta. Ne oldu?"
Çocuk bana yaklaştı ve "Başmüdür yardımcısı çağırıyor. Peki Son Seungwan hangi sınıfta? Onu DA çağırıyor? Onu bulamadım." dedi.
Sınıfta uğultular olmaya başladı.
"Benim. Son Seungwan benim. Niye çağırıyor biliyor musun?" kızlara dönüp "ben gelirim sonra" deyip sınıftan ayrıldım. Çoçuk bir şey bilmediğini söyledi.
Başmüdür yardımcısının kapısının önünde bekledim. İçeri girmeye korkuyordum. O sıra merdivenleri ikişerli çıkan Yoongi yanıma geldi.
O DA geldiğine göre girebilirdik. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Arkamdan da o girdi.
Yoongi benim kolumu dürttü. Ve niye geldiğimizi sessizce heceleyerek sordu. Bende bilmiyorum şeklinde dudağımı büzdüm.
Başmüdür yardımcısı sinirli bir şekilde ikimize bakmaya başladı. Oturmamızı işaret etti. Bize direkt sevgili olup olmadığımızı sordu. Sustum çünkü cevap vermesi gereken kişi Yoongiydi.
Yoongi ise parmaklarıyla oynayan bana bakıp hocaya döndü. Ve sadece evet anlamında kafasını salladı.
