1.1

25 8 4
                                    

+16 yaş ilk üç bölüm

11, 12, 13, 14, 15 saniyeler dakikalara,  dakikalar saatlere dönüşürken kolumdaki yaraya tekrar baktım acıyla gülümsedim,  içim bile ağlamaktan yorulmuşken hak etmediğim sebebini bilmediğim cezanın bitmesini bekliyordum. 

Her zaman ki gibi adını bile koyamadığım cani eziyet ediyordu anneme tekrar ve tekrar ellerimi kulaklarıma götürüp sesin geçmesini bekledim.

Canım yanıyordu ben bana dokunmasına pek sesimi çıkaramasam da anneme yanım da zarar verince o kadar da sessiz kalamıyordum ve her gün artık oda olarak saydığım bu lanet ceza odasına tıkılıyorum.

Çıkıyorum dayağımı yiyip geri geçiyorum kurulu bir düzen gibi 6 aydır süren bu lanet düzen..

Yemek olarak ekmek ve su, kıyafet yırtık bir tişört ve eskimiş bi şorttan ibaretti,
artık dayanamıyordum 'yaşayan ölü' ismi benim için çıkarılmış gibi hissetmeye başlamıştım bu küçük yaşımda.

Sonra tekrar annemin çığlıkla karışık inleme sesi gelince o pisliğin kahkahası ve vurma sesi geldi, odaya yankılandı o sesler
beynimin içinde hiç silinmicek bir mürekkep lekesi gibi.

Beynim de bir  yaprak o yaprakla düşen damla, damlanın çıkardağı sese inat annemin ağlayan sesine karşılık inlemesi kafayı yemek üzereydim nefes alamıcak hale gelmiştim duvarlar üstüme geliyormuş gibi hissedince ayağa kalktım
"Çıkar beni burdan"  Derken sesim kısık çıkmıştı başım dönüyordu duvardan destek alarak kapıya vurdum,
"Çıkar, çıkar beni nefes.. " cümlemi tamamlayamadan
Gözlerim koca bir boşluğa düşmüştü âdeta..

Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken burnuma ilk gelen şey tütün kokusuydu, nerede olduğumu kavrayamadım ilk önce altımda bir yumuşaklık hissettim, aklıma artık yabancı gelmeye başlayan düşünceler kafamı karıştırırken saç diplerime gelen ani uyuşuklukla ve ardından o kadar şiddetli bir ağrı oluştu ki,  dişlerimi sıkıp o ağrının önüne geçmesini bekledim ama acıdan inleyende benden başkası değildi ve sonradan fark ettim nerede olduğumu yeni kavramıştım sinir ve korku aynı anda saldırmıştı bana sinirden bir bomba gibiyken aklıma gelen düşüncelerle korku öne geçiyordu.

Düşünceler beynim de yavaş yavaş yer ederken içim korkuyla titredi eğer yaparsa öyle bir şey yaşayamazdım,  çıplak vücudum buz kesti ne yapacağımı şaşırmış halde etrafıma baktım, sızmıştı ama sadece altı vardı o kadar ileri gitmiş olamazdı değil mi, yapar mıydı?

Bilmiyorum bu pislikten beklenirdi, hiç görmediğim bir odadaydık ya da öyle bir yer işte kıyafetlerime bakınırken gözlerim dolmuştu görüşüm bulanıklaşırken üstüme örtecek bir şey aradım ama bulamadım kalan çarşaf şerefsizin altındaydı ve onun uyanması şu an isteyeceğim en son şeydi ve koşarak kıyafetleri aldım odanın diğer ucundan, saçımdan sürükledi her hal de şerefsiz saç diplerim zonkluyor,  böyle adi piçleri direk idam edeceksin.

Başlarında erkek olmayan bir kadın ve çocuktan yararlanan şerefsizden başka bir şey olamazdı bu cani.

Evet babam bir psikologtu sinir ve ruh hastaları bölümündendi ya da ne deniyorsa 14 yaşındaki bir kız ne kadar şey bilebilir ki.
Beklenmedik şekilde gelen kriz ile veda etmişti babam gözleri açık gitmişti belkide bilemiyorum.

Kıyafetleri üstüme geçirip sessiz olduğunu düşündüğüm şekil de parmak uçlarım da kapıya doğru yürüdüm, kilitli olmaması için yalvarırken kapı kulpunu tutup aşağı çektim açıktı bu beni sevindirirken içimden hıyar ilk defa işe yaradı diye sevinirken arkamda ki şerefsiz sızlanır gibi olunca oyalanmadan çıktım, kalbim o an ki korkuyla teklerken.

Tekrar nerede olduğumu kavramaya çalışırken etrafımı göremiyordum ben ne olur kabus olsun derken bir şeye takılınca yere düşmem bir oldu.

Neler oluyordu?.

Kırık Mutluluklar Sokağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin