1.3

19 6 4
                                    

+16 yaş ilk üç bölüm

Ben ona şaşkınlıkla bakarken hiç beklemediğim bir hızla ellerimi yatak başlığına bağlarken içimi korku salmıştı, konuşmaktan yorulmuştum artık, ben halim kalmamıştı kollarının arasında son çırpınışlarını yapıyor gibiydim, ayaklarımı da zor bela bağlayıp üstüme oturdu.

Eliyle yırtık olan tişörtümü hiç zorlanmadan yırtınca hem utandım, hem korktum.

Her ne kadar 6 ay boyunca bana çıplak bir şekilde eziyet etsede bilemiyorum utanç duygusu kendi isteğimle kaldırabileceğim basit bir şey değildi.

Elleri göğüslerimi bulunca çırpınmaya başladım ama hiç zorlanmadan gülerek sıkması beni olduğum yere kilitledi ben acıyla inlerken altında acıdan kıvranıyordum resmen, o ise bundan zevk alır gibi güldü ve gevşeterek elini okşamaya başladı ben ne kadar küfredersem o kadar sıkıyordu.

En sonunda sonumun geldiğini anlayarak çırpınmayı kestim, sesimide kestim buraya kadardı işte onca ayki zulmün sonu buydu son nefesini bir şerefsizin altında vermek kadar kötü ve iğrenç bir şey var mı bilemem ama bunu ancak yaşayanlar bilir.

Ellerini karnıma indirip soğukkanlı bir şekilde konuşunca irkilip şaşırdım " Bugün.... Bugün doğum günün dimi 31 Aralık? "

Ben bir şey demeyince "cevap ver! " Dedi, vermedim şortunu indirince kazanmış ifadesiyle gülümsedi ama şortumu geri çekmedi onu da yırtarak atınca mecbur "evet" Dedim ruhsuz bir şekilde, sırıttı ben gözlerimi kapatmıştım artık ne olacaksa olsundaydım ama gözlerimi açacak bir şey yapmama sebep oldu, bacak arama yatarak kafasını karnıma koydu bu pozisyon bilemiyorum her türlü kötü elini cinsel organımın üstüne koydu ve parmağıyla daireler çizmeye başladı vücudum aniden kasılırken o bundan zevk almış gibi elleri dahada derinden oynamaya başladı, ufak kızın bu duruma el atamaması çok kötüydü onu durduramaması yapma diyememem, içim içimi de yese sadece sustum vücudum alev alev yanarken bu adamı gaza getiriyordu, eli aynı hızda oynarken kızlığımla,kafasını karnında daha rahat bi pozisyona getirdi, ben ona bakmamaya çalışırken o konuşmaya başladı ben de istek dışı kulak misafiri olmaya.

"Bundan tam bir sene önce karım oğlum ve ben mutlu bir şekilde yaşıyorduk, bir gün iş için yurt dışına gittik orada ortaklık kurduk baya iyiyiz ama böyle kutlama için geri döndüğümüzde karımın hamile olduğunu öğrendim nasıl mutluyum ama 8. Ayına geldik" Sesi titrer gibi oldu hemen kendini topladı ve devam etti "bir araba" Derin bir nefes aldı, konuşmaya başladığında elini çekip karnıma koydu ve hareket etmeyi bırakmıştı, sadece çenesini hissediyordum.

"Bir araba çarptı bize 31 Aralık yılbaşı gecesi karım hamile olduğu için hastaneye zor yetiştik, doktor seçeneğin olmadığını sadece çocuğu kurtarabileceğini söylediğinde tüm dünyam başıma yıkılmıştı iki çocukla baş edemezdim" Güldü "Edemedim de"

Ben hayretle onu dinlerken bana fırsat vermeden devam etti,  " Ve araştırdım didik didik her yeri karıma bunu yapan ya da yapanları sağ bırakmayacağıma dair karıma söz verdim. O gün tam 5 ay,  5 ay sonun da kimin çarptığını buldum hem de nerede biliyo musun? Mezarlıkta, başında ağlayan bir kadın bulmayı beklemiyordum tabi sonra daha yakından araştırdım bir de ne öğreneyim karımın katili babanmış "

Ben donup kalırken tekrar etti "evet senin baban bir katildi Mutlu gerçek bu sen bir katilin kızısın ve ben de sizin katiliniz olmaya geldim umarım baban yukarıdan izler birazdan yapacaklarımı" Derken sakalları batmaya başlamıştı.

Ben ağlarken " Öldü işte babam daha ne istiyosun Allah'ın cezası git artık" Diye dil dökerken o üstüme oturdu, sinirlendirmiştim ama bunun son olduğunu anladım " Baban benim mutluluğumu aldı ve kaçtı geri ödemeden, bende borcuna sadık bir insan olarak onun mutluluğunu elinden alarak borcumuzu kapatmak istiyorum başlayalım mı" Diyince soru sormamıştı anlamıştım gözyaşlarım artık zoru zoruna akarken çırpınışlarımın boşuna olduğunu çok sonradan anlamıştım.

O gün benim kızlığımı elimden alırken yüzünde ki ifadeyi anlamadım.

İntikam almak isteyen bir adamla, yalan söyleyen bir adamın arasında ki farkı kim çözebilirdi ki, ben çözmüştüm işte bir yere kadar doğru söylüyordu, o da babamın vurmasıyla alakalı babam hastaydı, felçliydi yürüyemezdi ama o pislik katil olmakla suçluyordu zoruma gidiyordu böyle iftiralar atması babama, o kalp krizi geçirmişti şimdiyse suçlandığı şeyler kolay şeyler değildi.

Ayrıca hiç bir suçumuz yokken işlerin buraya kadar gelmesinin tek açıklaması olabilirdi o da bu adamın deli olmak ihtimaliydi, ve ne yazık ki ben bunu son dakikalar da anlıyordum. Harika!

Benimle işi bittikten sonra çarşaftaki kanı ayağımla ittirmeye çalıştım ama kasıklarımda bir boşluk hissetmem ve sancı bunu engel oldu, yüzümü dizlerime gizleyerek ellerimle bacaklarımı tuttum başım çatlıyordu,ve artık ağlıyamıyordum, bayılmadan önce duyduğum tek ses silah patlamasına benzer bir sesti ve zaten gerisi karanlık..

Kırık Mutluluklar Sokağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin