2.1

16 5 0
                                    

2 sene sonra

Yengem bir kez daha kapıya vurduğun da yataktan zar zor kalkmıştım, uyku mahmurluğuyla esneyerek "kalktım kalktım" Dedim 'tamam' cevabını duyunca beş dakika kadarda gözlerim açık uzandım ve sonra kalkıp okul formalarımı giyinip rutin işleri halledip indim.

Sofra da tek eksik benmişim gerçekten " Günaydın" Dedim sadece.

Onca olan şeyden sonra kızlığım ve çocukluğumla birlikte gülüşümü de kaybetmiştim.

İlk liseyi her ne kadar açlıktan okusam da daha aktif olmamı söyleyip normalden kayıt yapmak istediler ne gerek var desemde fazla üstelemedim ruhumunda, bedenimin de ihtiyacı vardı aktifliğe her ne kadar ben istemesem de.

Dayım, yengem ve iki çocuklarıyla kalıyordum ya da kısaca kuzenlerimle. Bir yaşıt olduğumuz Bora ve iki yaş küçüğümüz Nazlı var.

Buraya geldiğimde tanışmıştım onlarla, Ferdi dayım ya da Esra yengemi görürdüm uğrarlardı ama uzak olduğumuz için iletişim yoktu ya da ben öyle biliyordum.

Fazla yemedim yine duymuştum " Afiyet olsun " Dedikten sonra son kez odaya çıktım çantamı almak için 2. ayımdı bu okulda Bora ile sınırlarımız ayrıydı ama olabildiğince yanımda olmaya çalışıyordu arkadaşlarıyla tek ona açmıştım kendimi 2 senede kardeş olmuştu bana.

Uzun olan saçlarımı son kez taradıktan sonra yandan örüp çantaya aşağı indim, Bora beni bekliyordu " Gidelim mi? " Dedim, başını olumlu sallayınca tam çıkarken dayım yine olaya el atıp cebime harçlık koymuştu, beni hazırlıksız yakalamasına alışmıştım aslında " Teşekkürler " Dedim sadece normalde almayacağımı bildiği için böyle yaptığınıda biliyordum, ihtiyacım olmuyordu ki koyuyordum bir kenara olurda bir gün lazım olur diye.

Okula giderken Bora hiç beklemediğim bir şekilde konu açtı,

"Mutlu? "

"Evet? "

"Artık,  artık gülemezmisin ben seni mutsuz görmek istemiyorum" Dedi.

Ama hangi düşünceyle dedi anlamadım.

"Ben halimden memnunum Bora. "

"Mutlu etrafına bir bak sen daha 16 yaşındasın, yaşaman gereken bir sürü şey var, bak dinle tamam belki senin çektiğin sıkıntıları ben çekmedim ve anlayamam ama içinde bir yerlerde bir umut olmalı küçükte olsa"

Derin bir nefes çekip bana baktı
-okula yaklaşmıştık- söylediklerini düşündüm haklı olabilir miydi?  Ben tam konuşacakken devam ettirdi cümlelerini.

"Bak Mutlu ben tüm gece bu konuyu düşündüm ve seni artık mutsuz görmek istemiyorum sen kuzenden öte kardeşim oldun ve kardeşler birbirlerinin üzülmesini istemez herhalde dimi? "

Devam etti,

"Hem lisedesin arkadaş edinmen lazım bir daha dönemicez bu hallerimize hepimizin iyi hatırlamamızı istiyorum birbirimizi"

Bora'ya baktım haklılık payı vardı ama onca aradan sonra nasıl yapabileceğimi bile bilmiyordum, konuyu daha fazla uzatmamak adına "bakarız" Dedim bakışlarımı yere indirerek.

Okula girdiğimiz de 3-4 kişi baktı her zaman ki gibi, alışmıştım artık sessiz kız felan diyorlardı kimseyle gerekmedikçe konuşmayınca.

Oradan çok mu garip duruyordum acaba hiç bilmiyorum ama alışmıştım artık direk sınıfa çıkıp sırama geçtim yanımda ki kız daha gelmemişti belki sohbet kurmayı deneyebilirdim ne kadar zor olabilir ki derken bir yandan da kendimden emin değildim.

Tüm gün Bora'nın dediklerini düşündüm haklıydı aslında ama 6 ay içinde olanlar ve annemin o gece ölmesi psikolojimi iyice yıpratmıştı.

Sonra Bora'yı düşündüm aklı başında olgun ama gençliğinin tadını bilip çıkaran bir çocuktu, derslerinde de iyiydi sevdiği bir kız bile vardı, bir türlü açılamadığı bunları düşünürken çıkış zili çaldı, bir üst kata çıkıp Bora'nın sınıfına geldiğim de çantasını alıp yanıma geldi.

Pek bir şey konuşmadık evde de aynı sessizlik sürdü sadece gece yatmadan " Düşün dediklerimi isminin anlamını taşıyabilirsin gerçekten " Deyip tebessüm etmeye çalışarak "bilmiyorum yarın konuşalım şimdi iyi geceler" Deyip yine konuyu kapattım ama beynim bir kaset gibi Bora'nın cümlelerini oynatıyordu, hep aynı cümleler ama en sonunda uykuya yenik düştüm.

Kırık Mutluluklar Sokağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin