Serkan
Eylülle ayrıldıktan sonra gidip içmiştim. Sarhoş olunca Güneyin evine gittim.
Güney: Serkan içtin mi sen?!
Serkan: evet içtim!
Güney: yine mi lan? Hani düzelmiştin? Teyzemi de üzüyorsun saçma sapan hareketlerinle.
Serkan: neden bu kadar mükemmelsin?! Hiç mi kötü yanın yok senin?
Güney: ne saçmalıyorsun?
Serkan: içkin yok, doktorsun, yakışıklısın. Kızlar peşinde. Senin yüzünden sevdiğim kız burnunun dibinde beni farketmiyor bile. Çünkü sana aşık! Neden lan neden?!
Güneye kafa attım.
Güney: gerizekalı kendine gel, kimden bahsediyorsun?!
Serkan: etrafındaki herkesi kendine aşık etmekten vazgeç artık. Ya adam gibi sev yada umutlandırma. En yakın arkadaşıyla vurma onu. Benim sevdiğimi üzme artık.
Eylül
Gece sokakta dolandım. Eve gitmek istememiştim. Ama Songülü merak ediyordum, sonuçta hastaydı. Çok mu üstüne gitmiştim acaba? Bi suçu yoktu sonuçta. Eve gitmeye karar verdim.
Salonun ışığı açıktı, Songüle seslendiğimde cevap gelmemişti. İçeri geçtiğimde yerde baygın halde buldum onu.
Eylül: Songül! Songül aç gözünü kardeşim...
Güney
Serkan sendeleyerek gitmişti. Kimden bahsediyordu? Kimdi bu kız? Telefonum çalınca açtım, Eylüldü. Bu saatte neden aramıştı?
Eylül: Güney, Songül bayıldı. Bizim hastaneye gidiyoruz.
Koşarak evden çıkıp hastaneye gelmiştim. Songülü muayene edip dışarı çıktım.
Eylül: noldu? İyi dimi?
Güney: durumu iyi ama nasıl oldu bu?
Eylül: biz.. biz kavga etmiştik. Eve geldiğimde böyle buldum onu.
Güney: niye kavga ediyorsun onunla?! Hasta olduğunu bilmiyor musun? Ya bir şey olsaydı?
Eylül: senin yüzünden! Herşey senin yüzünden. Sen girdin aramıza. Senin yüzünden kavga ettim arkadaşımla.
Güney: ben ne alaka ya?! Ne diyorsun?
O an aklıma Serkanın söyledikleri geldi. Parçaları birleştirmeye çalıştım. Eylül.. beni seven Eylül müydü?
Güney: yoksa sen.. sen benden mi hoşlanıyorsun? O yüzden mi Serkan benimle sevdiğim kızı elimden aldın deyip kavga etti? Sen de bu yüzden mi Songülle tartıştın?
Cevap vermemişti. Demek ki öyleydi.
Güney: bak Eylül. Biz seninle arkadaştan öteye olmayız. Ben sana hiç bir zaman o gözle bakmadım ki. Benden hoşlandığın aklıma bile gelmezdi.
Eylül ağlamaya başlamıştı.
Eylül: ben belki bir gün beni farkedersin diye bekledim. Ama sen benim en yakın arkadaşıma aşık oldun. Ben kendimde değildim, Songüle neler söyledim... Allah kahretsin beni.
Güney: ben özür dilerim. Eğer sana bir şekilde umut falan verdiysem..
Eylül: senin bi suçun yok. Hepsi benim yüzümden. Songül iyi dimi? Görmek istiyorum onu.
Güney: tabi, geç.
Eylül
Songülün yanına oturup yüzünü okşadım. Nasıl üzülmüştü kim bilir. Yavaş yavaş gözlerini açtı.
Songül: Eylül... burdasın.
Eylül: burdayım canım. İyi misin? Ağrın falan var mı?
Songül: hayır yok. Kızgın mısın bana hala? Bak ben ayrılıcam Güneyden.
Eylül: sakın. Asla yapmayacaksın bunu. Duydun mu asla. Özür dilerim, saçma sapan şeyler söyledim. Benim yüzümden düştüğün hale bak.
Songül: barıştık mı?
Eylül: barıştık tabiki. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yok. Bi erkek için aramızın açılmasına izin mi vericez?
Sarıldım Songüle sımsıkı.
Eylül: Güneyle konuştuk biz. Benim Güneye karşı hissettiklerim aptalca bi hoşlantıydı. Sakın bunun için canını sıkma tamam mı? Güney sana aşık, siz mutlu olmayı hakediyorsunuz.
O sırada içeri Güney girmişti.
Güney: uyanmış mı benim sevgilim?
Eylül: ben sizi yalnız bırakayım.
Songül
Güney yanıma oturup ellerime öpücük kondurdu.
Güney: çok korkuttun beni kıvırcık.
Songül: iyiyim merak etme.
Güney: bi daha kimseyle kavga etmek yok öyle. Etrafındaki herkes böyle üzücek mi seni hep?
Güldüm.
Songül: tamam ama Eylül beni üzmez. Hem bu konu kapandı artık.
Güney: neyse. Madem kimse seni mutlu edemiyor, o zaman ben ederim.
Dudaklarımı öpmesiyle şaşırmıştım.
Eylül
Koridorda beklerken aklıma Serkan geldi. Bugün beni teselli etmesi, destek olması hoşuma gitmişti. Napıyordu şimdi acaba? Arasamıydım?
Güney odadan çıktı o sırada.
Güney: uyudu. Bugün burda kalsın, yarın kontrol edip taburcu ederiz.
Eylül: tamam... şey.. bir şey sorucam.
Güney: sor?
Eylül: sen demin burda konuştuğumuzda Serkan benimle kavga etti demiştin. Be-benim için mi kavga etti? S-seviyor mu beni?
Güney: ağzımdan mı kaçırdım ben?
Eylül: galiba.
Güney: bende duymuş olma ama baya baya seviyor seni. Daha önce bi kızı bu kadar sevdiğini görmemiştim.
