-5.BÖLÜM-

12 2 0
                                    

Özlem bir insanı ele geçirmişse süründürmeden bırakmaz.Sivri köpek dişlerini beyaz tenine geçirir,zevk ala ala kanının son damlasına kadar emer.İşi bittiğinde de bir paçavra gibi kenara atar.

Başıma geldiğinden biliyorum...

Soğuk ruhumu ısıtan şuanda kolarında uyuduğum Kamer di.
Uzun,ağır kollarını belime kıskaç misali dolamış yüzünüde boyun girintime sokmuştu.Burnumun hemen altında olan gür saçları,
hapşırma isteğimi körüklesede derince kokusunu içime çektim.
Keskin limon kokusu burnumdan ciğerlerime kadar akın ederken ben sadece gözlerimi kapatmakla yetindim.Ruhumun en ince damarlarını bile gevşetebilen bu koku karşısında mest olmamak mümkün müydü?
Gözlerimi tekrar açtığımda ,içimi kıpır kıpır eden siyah-gri arası gözlerle karşılaşmak içten bir tebessüm etmeme sebep oldu.
"Günaydın."
"Sana da günaydın."dedim kollarının arasından güçlükle çıkarken."Hadi kalk duş al bende kahvaltıyı hazırlayayım."diyede devam ettim.Derince bir iç çekişin ardından kendini esnete esnete odada bulunan banyoya doğru gitmeye başladı.Odadan çıkıp mutfağa girdim.Buzdolabının kapaklarını açıp içinden kahvaltılıkları çıkardım.
Kahvaltı hazırlama faslı bittiğinde odaya geri döndüm.
Kapıyı açıp içeri girdiğimde Kamer,elinde telefonuyla yatağın ucunda oturmuş bir kağıdı inceliyordu.Kaşlarımı çatıp "Kamer?"dedim.Bu daha çok 'Ne karıştırıyorsun sen? ' sorusu gibiydi.Hızlıca kağıdı katlayıp cebine koydu,ayağa kalktı ve "Efendim?"diye sordu.
"Ne yapıyorsun.Ne yazıyor o kağıtta?"
"Hiç birşey.Kahvaltı hazır mı?Çok açım da."
Ben daha konuyu nasıl bu kadar hızlı değiştirebildiğinin kanısına varamadan, çıkıp gitmişti.Oflayarak odadan çıkıp mutfağa girdim.
"Ellerine sağlık güzelim.Muhteşem görünüyor."
"Afiyet olsun.Çay mı içersin kahve mi?"
"Kayısılı meyve suyu."
"Kayısılı meyve suyumu? Kamer iyi misin?"
"İyiyim.Ne var bunda,içemez miyim?"
Histerik bir kahkaha attıktan sonra devam ettim.
"İçersin içmesinede,yani sen meyve suyundan nefret edersin oyüzden şey ettim."
"Ney ettin?"dedi imalı bakışlarıyla.
"Ya Kamer dalga geçme.Gayet anladın ne demek istediğimi."
Ellerini açıp teslim olurmuş gibi havaya kaldırıp"Tamam tamam.
Meyve suyu içmek istiyorum çünkü sabah sabah nefisimin içine ettin."
İşaret parmağımı kendime doğrultup"Ben mi?"diye sordum.
"Yok canım ya sen değil ben."
"Kamer!"
"Karya Allah aşkına senden başka kiminle sarılmış bir halde uyandım bu sabah?"
"Onu anladımda kayısılı meyve suyu ne alaka onu anlamadım."
"Teninden kayısılı meyve suyu kokusu geliyor çünkü."
Aklıma dün aldığım duş gelince pişkin pişkin sırıtmaya başladım.
"Ahh ahh,ben seninle ne yapacağım böyle?"
Kahvaltı boyunca Kamer bana acıyan gözlerle bakmış,bende her defasında sorun çıkarmıştım.En sonunda da giyinip,hatıralarımızla dolu bu evden çıkmıştık.
◆◆◆
Çizimlerimle birlikte bende bitince oturduğum sandalyeden kalkıp ikili koltuğa uzandım.Uzun zamandır çizim yapmadığım için hepsi birikmişti.Siparişlerde üst üste gelmeye başlayınca bu güzelim koca günümü harcamak zorunda kalmıştım.Telefonumun melodisi odanın içinde sinir edici bir sesle yayılmaya başlayınca oflayarak kalkıp telefonumu aldım.Ekranda 'Gizli Numara' yazmasını tabiki de beklemiyordum.
"Ne var?"
Hırıltılı bir ses ve derinden gelen öksürme sesleri..
Kaşlarımı çatıp en ufak sesleri bile duymaya çalıştım.
"Kimsin sen?!"
Ve yine derinden gelen, mide bulandırıcı kahkaha sesi..
"Selam Karya."
Sesi normal bir insanın sesi gibi değildi , robot sesi gibi bir şeydi.
"Oyun mu oynuyorsun lan sen benimle!"diye bağırdım.Histerik bir kahkaha daha atınca kapıyı açıp odamın önünde bekleyen Baver'e içeri girmesini işaret edip,sesi hoparlöre aldım.
"Hayır sevgili Karya.Oyun daha başlamadı ama merak etme başlasada kazanan daima ben olacağım."
Robot sesini duyan Baver ne demek istediğimi anlamış olacakki telefonunu çıkarıp gerekli kişilerle iletişime geçmeye başladı.
Buram buram sahtelik kokan kahkahamın ardından "Bunu bana sesini gizleyen korkak piçin teki mi söylüyor?"dedim alayla.Biraz sinirle birazda alayla harmanlanmış homurdanma çıkardıktan sonra gırtlağından,derince bir iç çekti.
"Ahh ,ahh siz kadınlar herşeyin üstesinden gelebileceğinizi sanırsınız ama aslında bir bok bile yapamazsınız!"
"Ahh,ahh siz kendini adam gibi gören itler,adam bile olamazken,anca başkalarına laf atarsınız!"dedim onu taklit ederek.
Bir iç çekiş sesi daha yükseldi ama bu diğerlerinden farklıydı,sanki bir ilaç bir oksijen çekmiş gibi...
Astım ilacı gibi.
Baver işini bitirdiğini belli eden işaretler yaptıktan sonra konuşmanın buraya kadar olduğunu anladım.
"İddialısın."
"Aynen sende olmadığı kadar iddalıyım.Sana bir tavsiye;boyundan büyük oyunlar oynayacağına dizlerini kır, otur evinde azraili bekle.Nefes almana  yarayan o ilaç için dua et."dedim ve aramayı sonlandırdım.Hızlıca dışarı çıkıp,bulduğumuz sinyalleri takip etmeye başladık.
Daha yeni konuştuğum kişinin telefonundan ulaştığımız sinyalin bulunduğu yere geldiğimizde ,
silahımı belime yerleştirip arabadan indim.Ağaçların arasından geçip,uçurumun kıyısına yakın bir yerde durup çevreyi  kolaçan etmeye başladık.Yıkık dökük bir evin önüne çıktığımızda,yerde olan kanlar durmamıza sebep oldu.Baver işaret parmağıyla kanın taze olup olmadığına baktı.
"Taze kan efendim."dedi doğrularak.Başımı salladıktan sonra yürümeye başladım.Otuz tane korumamla birlikte evin içine girip sinyalin gösterdiği yere gittik.Duvarlarında ve zeminde bolca kan lekeleri olan odanın ortasında kanlı bir sedye vardı.Sağ tarafında,üzerine ameliyat aletlerinin kirli bir şekilde dizilmiş olduğu  küçük bir sehpa vardı.Odanın en köşesinde yaklaşık beş tane kutu görmemle oraya doğru yürümem bir oldu.Orta boylarında,mavi renkli bir kutuyu alıp kapağını dikkatlice açmaya başladım.
Kesilmiş bir kafa...
Kafasının üst kısmı içe doğru gömülmüştü ve alt çenesi yerinden sökülmüştü.Hızlıca diğer kutularıda kontrol edip Baver'e bunların kime ait olduklarını araştırmasını söyledim.Sinyalin hala bu odadan geldiğini görünce odayı aramalarını emrettim.Odanın içini talan etmelerine rağmen bulamadılar.
Cihazı elime alıp sinyalin nereden gelmesini öğrenmek için odanın içinde gezmeye başladım.Ama yinede bulamadım.Telefonun odanın içindeki eşyalarda olmayacağını anlayınca duvarlara ve zemine bakmaya başladım.Sol köşede bir kabartma gördüğüm anda koşturarak oraya gittim.Doğru tahmin ettiğim gibiydi parkeyle kaplı zeminin altına koymuşlardı.Parkenin köşesini tutup çektim.Küçük boşluktan elimi sokup telefon ve yanına koyulmuş CD yi aldım.Telefonu açıp ip ucuya dair bir şey varmı bakmaya başladım.Fotoğrafların olduğu dosyaya girdiğimde elim ayağım boşalmıştı.Annemin,babamın,
kardeşimin,arkadaşlarımın ve neredeyse tüm ailemin fotoğrafları vardı.Bir tane videoyu oynatıp izlemeye başladım.Ekran simsiyahtı ama uzaktan çığlıklar geliyordu.Simsiyah ekran birden aydınlanıp ,yerde yatan kızı gösterince korkup kapattım videoyu.O kız her kimse görmek istemeyeceğim biri olduğunu bildiğimden kapatmıştım hemen.
Telefonu ve CD yi cebime koyup çıktım evden,arabama binip evime doğru gitmeye başladım.Yol boyunca ailemin öldürülme sebebini düşündüm,düşmanlarının olup olmadığını düşündüm,her düşünüşümde de bir kez daha öldüm.Kafayı yiyecekmişim gibi oldum.En sonundada eve geldiğimi fark edip arabadan indim.
Işıkları yakmadan salona geçip kristal cam bardağa içki koyup ,
kendimi siyah L tipi koltuğa attım.
İkinci bardağımı yenilemek için ayağa kalktığımda köşede duran bilgisayarı da alıp  tekrar oturdum.
CD yi takıp dosyanın açılmasını bekledim.Çok geçmeden dosya açıldığında üçüncü bardağıma geçmiştim.Videoya tıklayıp izlemeye başladım.
Karanlık görüntü birden aydınlanıp yerde yatan,yüzü görünmeyen kızı göstermeye başladı.Çığlık sesleri ardı ardına yükselirken  yerde yatan kız elini bacaklarının arasına götürdü.Geri çektiğinde ise bileğine kadar kanla kaplanmıştı.Kafasını kaldırıp bakmaya çalıştı.Görüntü biraz daha aydınlanınca ,elbisesinin her yerinin yırtık olduğunu ve belli başlı yerlerde kan olduğunu rahatça görmeme sebep oldu.İç çamaşırının yırtılmış olması  ve elbisesinin altından sarkmış olması da uzun süredir tecavüz edildiğini kanıtlıyordu.Kız hıçkırarak ağlamaya başlayınca yanına iki takım elbiseli adam geldi.Kız yerden alel acele kalkıp en köşeye korkarak kaçtı.Adamlardan biri kıza doğru yürümeye başlayınca kız başını önüne eğip avuç içlerini kulaklarına bastırıp çığlık atmaya başladı.Adam hızlıca kızın ağzını kapatmaya çalışınca, yüzünü kapatan saçları geriye savrulup yüzünü ortaya çıkardı.
Aman tanrım...
Elimdeki bardak kayıp yere düştü.Zeminde tok bir ses çıkararak duvarları inletti.İçki yerle buluştuğu anda sıçrayıp ayakkabılarımı ıslattı.
Kanımın fokurdama sesleri kulaklarımda çınlarken ,kalbim göğüs kafesimi yarıp geçmek istercesine hızlanmaya başladı.
Bir elimin avuç içini kalbimin üstüne koyup bastırmaya çalıştım.
Diğer elimin avuç içinide kulağıma.
Boğazımdaki düğüm içimi yakıp kavururken,ayağımla bilgisayarın üstünde olduğu masayı sinirle itip devrilmesini sağladım.Bilgisayarla birlikte yere düşen masa,daha fazla gürültüyle yerde parçalanınca içimi sızlattı.Ayağa kalkıp sakinleşmeye çalıştım.
Bu şekilde olmaz Karya,bu şekilde olmaz!
Ne kadar sinirlensemde sakin kalmalıydım.Eğer kız kardeşimin intikamını almak istiyorsam sakin ve sabırlı olmalıydım.Nerin bir nefes aldıktan sonra yerde ekranı çatlamış olan bilgisayarı alıp koltuğa tekrar oturdum.Videoyu oynatıp izlemeye başladım.
Kardeşimin yüzü kanla kaplıydı.
Kaşları ve dudakları patlamış kabuk bağlamıştı.Yanakları morluk içindeydi ,şerefsizler artık nasıl vurmuşsa..
Anlından başlayan kesik sağ şakağında bitmişti.Bazı yerlerinde  kan akmış temizlenmediği içinde kurumuştu.Adam bir eliyle ağzını kapatırken diğer eliylede açıkta olan boğazını kavradı.Kardeşim yara bere içinde kalmış kolunu zorlukla kaldırıp boğazını sıkan elin üstüne koyup çekmeye çalıştı.
Bu hareketinden dolayıda adam sol yanağına sertçe tokatı bastı.Dengesini koruyamayıp yere düşen kardeşim küfür savurup lanet okuyunca adam,pantolonunu çıkarmaya başladı.
Lanet olsun tecavüz edecekti...
Elimi sertçe koltuğa vurup"Allah belanı versin şerefsiz!Öldüreceğim lan seni.Allah şahidimdir ki öldüreceğim!Kardeşime nasıl acı verdiysen on katını sana yaşatıp inim inim inletim öldüreceğim seni!Ölmek için yalvaracaksın lan!"
Kardeşimin saçlarından kavrayıp arkaya doğru büktü kafasını.
Elbisesini kardeşimin çırpınışlarını, ağlamasını,yalvarışlarını umursamadan yırtıp çıkardı.Ayakta durmuş,olanları izleyen adamda yanlarına gidip kaldırdı kardeşimi yerden.İki adam ayakta durmuş karşı karşıyayken kardeşimi ortalarına alıp tecavüz etmeye başladılar.Telefonumu çıkartıp kardeşimin yüzünün ve bedeninin görünmeyeceği şekilde adamların fotoğraflarını çekip kapattım videoyu.Ayağa kalktığımda elimin ayağımın titrediğini yeni fark edebilmiştim.Baver'e fotoğrafları gönderip,en ufak şeylerine kadar araştırmasını söyledim.Sonrada evden çıkıp Kamer'in yanına gidip,izlediklerimin aklımdan çıkmayacağını bile bile kollarının arasında uykuya daldım.

KARANLIĞIN TOHUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin