KAMER YALMAN'DAN -6.BÖLÜM-

15 3 0
                                    

Karanlık tohumunun yeniden yeşermesi...

Yıllarca sevgi görmemiş,
merhametsiz olmayı her geçen gün daha iyi öğrenen bu benliğim, karanlığa açılan kapı olmuştu.
Doğumumdan on dokuz yaşıma kadar bitmek bilmeyen kavgaların,
bağırışların,çığlıkların,bedenime her çarpan cisimlerin kalıcı hasar bırakmasının acısı şimdi kulaklarımda çınlayarak çıkıyordu sanki.

Her boğulacak gibi olduğumda müziğe sığınmam...

Öyleki artık müzik bile işe yaramıyordu.Yanında heyecandan titrediğim,her bana  baktığında varlığından bihaber olduğum yüreğimin delicesine  çırpınmaya başlaması ve kokusunu her soluduğumda midemde uçuşmaya başlayan kelebekler.Bu duyguları bir arada yaşatan kadına gerçekleri söylememiştim.Hemde çoğu şeyi.
Babamı hiç tanımadığımı,
görmediğimi sanıyordu ama öyle değildi.Hergün gelirdi,önce laf atardı lanetler okurdu sonrada şiddet uygulardı.Annemi öldürtende oydu.Karya ne kadar kendisinin yüzünden öldüğünü düşünsede aslında öyle değildi.
Babam olacak o herif ,bile isteye öldürtmüştü annemi.On dokuz yaşıma kadar olan işkence gibi hayatım babamın ölümüyle son olmuştu.
Kendi ellerimle öldürmüştüm...
Karya'ya tecavüz edeceğini ve sonrada öldüreceğini öğrenince hemen Karya'nın hayatından çıkmış,onu korumak için planlar yapmıştım.Ne kadar çocukluğumu zehir eden adamdan nefret etsemde vicdanımı sızlatıp öldürmeme
engel oluyordu.Karya'nın kız kardeşi Solin babamın emriyle kaçırılıp tecavüz edilince işler değişmişti.Kendimi artık daha fazla tutamayıp ellerimin arasında can çekişerek ölmüştü.Babamın iş ortakları devreye girip yarım kalan işi tamamlamak isteyincede Karya'yı yanıma almaya karar vermiştim.Bu sebeplede ters köşe olmuşlar işlerine çomak sokmuştum.

Kollarımda masumca uyuyan Karya'nın saçlarının arasına burnumu daldırıp ,kokusunu içime çektim.Ne olmuştuda bu kadar rengi solmuştu.Geç saatlerde eve gelip sarılmıştı bana sonrada birlikte uyumak istediğini söylemişti.Bende dünden razı olduğum için elinden tuttuğum gibi yatak odasına çıkarmıştım.
Uyandırmamaya dikkat edip kalktım yataktan.Sessiz bir şekilde odadan çıkıp bahçeye gittim.
Sigaramı eğrelti bir şekilde dudaklarımın arasına sabitleyip,elimle siper aldıktan sonra zippoyu ateşleyip sigarayı yaktım.Zehirli gri dumanı içime derince çektikten sonra üfleyip havaya karışmasına sebep oldum.
Tahta salıncağa doğru yürürken sigaramı bitirmiş ikincisini yakmıştım bile.Gözümü kapatan saçlarımı geriye yatırırken beni dikkatle izleyen korumalarımdan biri olan Servan'a işaret yapıp yanıma gelmesini söyledim.Lafımı ikiletmeden seri adımlarla yanıma gelip ellerini önünden kavuşturdu.
"Emret abi."
"Gel otur yanıma."
Şaşkın ama çekingen bakışlarıyla bana baktı.
"Uzatma işte gel."
Kafasını tekrar önüne eğip yanıma oturdu.
"Anlat bakalım,hayatın  nasıl gidiyor?"
Suratında küçük bir tebessüm belirince benimde keyfim yerine gelmişti ama tabikide belli etmemiştim.
"İyi abi.Hasta bir annem var onunla uğraşıyorum."
Kaşlarımı çatıp "Hasta mı?"dedim.
"Evet abi.Sara hastası,bu aralar nöbetleri fazlalaşmaya başladı."
"Tedavi falan olmuyor mu?"
Başını tekrar önüne eğince maddi açıdan sıkıntı yaşadığını anladım.
"Yarın sana bir çek göndereceğim.
Onunla ne tedavi gerekiyorsa yaptır.Hatta yetmezse söyle daha fazlasını göndereyim."
Aniden başını kaldırdı.
Bir kezde itiraz etmeyin ...
"Hayır abi teşekkür ederim ama ben bunu kabul edemem."
Gözlerimi devirdikten sonra"Sana fikrini soran oldu mu? Göndereceğim dedim göndereceğim bitti,uzatma."
Başını tekrar önüne eğince sırtını sıvazladım.Belliki gururu kırılmıştı ama ihtiyacı olduğundanda diretmeden kabul etmişti.
"Annenle birlikte mi yaşıyorsun?"
"Evet abi.Yarın birlikte kız istemeye
gideceğiz."
Aniden başını kaldırdı.Gözlerindeki ışıltı bile maddi yardım yapmama nedendi.Aramızdaki mesafeyi koruyacak şekilde  gülümsedim.
"Hayırlı olsun o zaman."
"Sağol abi."
Ellerimi dizlerime koyup sürttüm.
Ayağa kalktığım anda oda kalktı.
Elimi ensesine koyup "Yardım edeceğim bir şey varsa çekinmeden söyle."
Tekrar gülümsedikten sonra"Abi şey bizimle birlikte sende gelebilir misin?Seni aramızda  görmek çok isterim."dedi.İlk başta gelemeyeceğimi söyleyecektim ama sonra  sevincini kursağında bırakmamak için kabul etmeye karar verdim.
"Tamam .Gelirim."
"Çok teşekkür ederim abi.Allah senden razı olsun."
"Hepimizden koçum hepimizden."
Elimi sırtına gitmesi için birkaç kez vurdum.Hemen anlayıp yanımdan ayrıldı.Bende derince bir iç çektikten sonra arkamı dönüp yürümeye başladım.Karya bana tekrar merhamet duygusunu aşılamıştı.Yatak odasına yaklaştığımda sessiz olmaya özen gösterdim.Kapıyı açıp içeri girdiğimde yatakta değildi.Gözlerimi odanın içinde gezdirdiğimde pencerenin önünde dikildiğimi gördüm.Arkasından yaklaşıp sarıldım.Derin bir nefes aldıktan sonra kafasını arkaya atıp omzuma dayadı.İki elimide karnının üstünde birleştirip kendime daha fazla çektim.Bedeni bedenime yaslanırken vücudumda oluşan elektrik akımı mideme kramplar girmesine sebep oldu.
"Ne oldu Karya?Niye böyle durgunsun?"
"Yok bişey."
"Var bişey.Karya gözlerin dalıyor,iç çekişler yaşıyorsun.Durgunsun ve rengin solmuş durumda.Ve kalp ritimlerinde  anlık bozukluk meydana geliyor.Bu normal değil."
Kollarımın arasından çıkıp yüzünü bana döndü.
"Senden birşey istiyebilir miyim?"
"Tabiki."
"Sabaha kadar içmek istiyorum.
Bana eşlik eder misin?"
Tek kaşımı kaldırdım.
"Lütfen soru sorma sadece iç benimle."
Başımı sallayıp"Peki sen nasıl istersen.Gidelim."
Elini tutup odadan çıkardım.Salona geçip koltuğa oturttum.Büfeden
İki şişe Nolet Rezerve ve iki kristal bardak alıp yanına geçtim.Kapağını açıp bardaklara doldurdum.
Eline aldığı gibi içkiyi tek seferde içtiğinde "Yavaş ol.Biraz daha böyle gidersen beş dakikaya kalmaz sızarsın."dedim.Başını sallayıp ikinci bardağını doldurdu.Yudum yudum içmeye başlayınca gülümseyip arkama yaslandım.
İlk şişe biter bitmez Karya'nın sızacağını düşünmüştüm ama kızda tık yoktu.Sessiz sedasın ikinci şişede bittiğinde hala aynıydık.
"Kamer birkaç şişe daha getirir misin?"
Bardağımı cam sehpanın üzerine koyup ayağa kalktım.Bünyesi alışık olduğu için bu kadar ağır bir içkiden bile etkilenmiyordu.Eğer buna alışık olmayan biri içseydi birinci bardağın yarısında sarhoş olurdu.İki şişe daha alıp oturdum.
"Sınırları test etmeyi sever misin?"
"Evet ama fark ettiysen bende hala bir değişiklik yok.Yani şöyleki Kamer, dört şişe benim sarhoş olmama yaramaz en az on tanesini gözden çıkarman lazım.Yazık olacak Nolet Rezerve'lere."
Gülümseyip tekrar ayağa kalktım,
arkamı dönüp yürürken "Canın sağolsun ya.İçmek için aldık."
"Bilmezmiyim.Ama ne bileyim bu fazla pahalı değilmi sencede."
"Ondan aşağısı götürmüyor beni."
Kahkaha atınca donup kaldım.Uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar içten gülmüştü.Dört şişe daha alıp oturdum."Karya Allah aşkına ne yapıyorsun sen?"
Bardakta içmeyi bırakmış şişeyi kafasına dikmişti.Şişeyi dudaklarından çekip elinin tersiyle sildi.Omuz silktikten sonra "Ne yapabilirim.Bardak çok az geliyor."
Alnını öpmek için uzandığımda kendini öne itti.Alnından öptükten sonra dudaklarımı aşağıya indirmeye başladım.Kaşlarının ortasından öperek inip burnunun ucunda durdum.Tekrar hareketlenip ne kadar o dolgun ve şekilli dudaklarından öpmek istesemde ,öpmeyim üstünden atladım.Çenesinide öptükten sonra geri çekildim.Beş şişede bitince Karya'da ufaktan gidip gelmeler olmaya başlamıştı.
"Kamer."
"Efendim güzelim."
"Senin adın niye Kamer?"
"Bilmem."
"Ben biliyorum."
Kaşlarımı çatıp"Öyle mi?"dedim.
Islak dudaklarını büzüp kafasını salladı."Evet biliyorum.Sana Kamer diye seslenmek için vermişler o ismi." Omzunu sıvazladıktan sonra
"Karya!Omzunda örümcek var."dedim yapmacık telaşla.Çığlık atıp eliyle omzunu silkeledi."Ya Kamer al o örümceği."
Yanağından öptükten sonra şaka yaptığımı söyledim.Yedinci şişeyide bitirince artık tamamıyla sarhoş olmuştu.Çok bile dayanmıştı.
İyicene saçmalamaya başlayınca elinden tutup kaldırdım koltuktan.
Mızmızlansada umursamayıp banyoya yürüttüm.
"Kamer ama ben içmek istiyorum."
dedi.Elimi beline koyduktan sonra ittirmeye devam ettim."Karya saçmalama yarın baş ağrısından öleceksin."omzunu iki üçkere silkip dudaklarını büzdü.Küvetin içine zor belayla sokup,suyu açtım.Soğuk suyun  bedenine değmesiyle öne atılması bir oldu.Bir elimle sabitleyip diğer elimle suyu bedenine dökmeye devam ettim.Biraz öncekine göre kendine gelmesiylede suyu kapatıp çıkardım küvetten.Havluyu ıslak bedenine sardıktan sonra yatak odasına götürdüm.Giyinmesini tembihledikten sonra odadan çıktım.Soğuk bir duş aldıktan sonra yanına gittim.Siyah büstiyer ve siyah şortla yatakta uzanmıştı.
Yanına gidip uzandım.Saçlarını okşamaya başladım.
"Hadi anlat bana."dedim
Dudaklarını büzdü."Olmaz şimdi değil.Kendimi hazır hissettiğimde."dedi.Saçlarından öptükten sonra "Tamam sen nasıl istersen öyle olsun."dedim.
"Kamer."
"Efendim güzelim."
"Sen bana yalan mı söyledin?"
Tek kaşımı kaldırarak "Anlamadım."dedim."Babanı tanıyorsun değil mi?"Kaşlarımı çattım.Bunu nerden öğrene bilirdiki."Sen nerden biliyorsun bunu?"dedim.Kollarımın arasından çıkıp oturur pozisyonuna geçti.
"Önemli olan bu mu senin için."
Yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştım.Babam olacak o pezevengin ismi bile sinirlenmeme sebepti.
"Karya peki ya sen.Sen hiç mi  yalan söylemedin bana.Konuşsana.
Birşeyler görmüşsün yada öğrenmişsin ve bu seni bayağı etkilemiş ama sen bunu bana söylemiyorsun.Sorduğumdaysa konuyu değiştiriyorsun.Neden Karya neden?!" Derin bir nefes aldıktan sonra avuç içlerini gözlerine bastırdı.Ağlayacak mıydı?
Hıçkırarak ağlamaya başlayınca kendime lanet edip,yüzünü örten ellerini çekip boynundan avuçladım.Yaşlı gözlerini gözlerime değdirdiğinde içimin parçalandığını hisettim.
"Ben...Sadece..."
Hıçkırıkları konuşmasını yarıda kesti.Gözlerinden akan yaşların süzülüp boynundaki ellerimin arasında yok oluşunu izledim.
"Kamer...Kardeşim...İzledim..."
Tekrar gözlerine baktığımda ne demek istediğini anladım.O görüntüleri bende izlemiştim.
"Kamer...Kardeşime...Tecav-..."
Sözlerini yarıda kesen benim dudaklarım oldu.Dudaklarımdan boğazıma kadar oluşan karıncalanma hissi  tarif edilemezdi.Titrek ellerini kaldırıp
enseme koydu.Nefesimiz kesilene kadar o şekilde kaldık.Şehvetin verdiği haz ile hızlanmaya başlamış kalp ritimlerimizi dinledik.Nefes nefese ayrılıp alnını göğsüme yasladım.Hıçkırıkları kesilmişti ama hala ağlamaya devam ediyordu.Örtüyü kaldırıp uzanmasını sağladım.Hemen yanına geçip örtüyü üstümüze örttüm.Kısa bir süre sonra kendini yana yatırıp üstüme uzanmış oldu.Ellerimi bel boşluğuna koyup kendime bastırdım.Hayatımızdan akıp giden birkaç dakikanın ardından göğsümde ıslaklık hissettim.Kafamı kaldırıp baktığımda ise tabikide kusmuş olduğunu beklemiyordum.Hızlıca doğrulup kucağımda Karya ile birlikte banyoya gittim.Klozetin üstüne oturttuktan sonra tişörtümü sıyırıp attım.Ardından tekrar odaya gidip Karya için birkaç parça giysi aldım.
"Kamer kusuca-..." daha bitirmeden kolunun altından tutup küvete eğdim.Karya öğürürken bende saçlarını arkadan tutmuştum.İşi bittikten sonra elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrar yatağa yatırdım.Gece boyuncada yorgun düşmüş bedenini izledim.


KARANLIĞIN TOHUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin