4

1.7K 117 6
                                    

"Daisy, şu Kehanet ödevini yapabildin mi?"
"Ha?" Ağzı tıka basa dolu olan Daisy konuşamadı, sadece soran bir ses çıkarabildi.
"Tanrı aşkına," dedi Maggie. "o kadar şeyi yiyipte nasıl doymuyorsun?"
Lokmasını yutup konuşmaya başladı. "Ne? Ben o kadar yemiyorum ki. Sen iyice yemek görmemişsin. Şu altıncı sınıftaki Chloe'yi gördün mü? Benden fazla yiyor. Ve kilo da alıyor. Zaten benden fazla yediği için kilo alıyor. Bense daha az yediğim için kilo almıyorum. Cidden Mags, o kızı görmen lazım. O kızdan daha fazla yiyen de var. Neydi adı, Sarah mıydı neydi? Bir ara o kadar yiyordu ki derste bile yemeye başladı. Aslında başlamış. Tanımıyorum bile ama bana Pete anlattı aslında. Yine de, ben. fazla. yemiyorum."
Maggie'nin bakışları sorgulayıcı olmaya başlamıştı.
"Ee... tamam, fazla yemiyorsun," dedi ters ters bakarak.
"Ne sormuştun?" dedi Daisy.
Turuncu saçlarını parmaklarıyla karıştırarak, "Şu Black değil mi?" dedi. Gözlerini hafif kıstı. Daisy tekrar yemeğe gömüldü. Maggie ne yaptığını görünce utandığını anladı.
"Biliyordum!"
"Neyi biliyordun?" dedi Daisy saklamaya çalıştığı bir telaşla.
"Sen, -" diye yüksek sesle konuşmaya başlayan Lily Evans, Daisy'nin yerinden sıçramasına neden oldu. 
"Tanrım! Lily!" diye neredeyse bağırdı Daisy. Lily ve Maggie kahkahalara boğulunca Daisy sinirle balkabağı suyunu içti.
"Lütfen, şu saçmalığı bırakın," dedi Daisy. Bardaktaki balkabağı suyundan son yudumlarını alıp kitaplarıyla birlikte hışımla masadan kalktı.

***

Lily ve Maggie, Daisy'nin peşinden yürüyüp utandırıcı ve sinir edici sözler söyleyerek onu rahatsız etmeye devam ettiler. Sonunda Daisy arkasına dönüp sabit bir sesle, "Tuvalete gitmem gerek," deyince ona takılmayı bıraktılar.
"Peki, İksir'de görüşürüz Çaresiz Aşık," dedi Lily ve birlikte kıkırdayarak koridorda yürüyüp gözden kayboldular.
"Bu," diye kendi kendine fısıldadı Daisy." komik değil. Ve çok... şey... bayat. Güzel şakalar bulamayan arkadaşlarım var!" Kendi kendine söylenmeye devam ederek kızlar tuvaletine girdi. Aynada ki yansımasına uzun süre baktı. Gözlerinin altında torbalar oluşmuştu. Hatta yumruk yemiş gibi gözüküyordu. Yada bu Daisy'nin kendini nasıl gördüğüyle ilgiliydi. "Büyükannem bile benden daha genç gözüküyor," diye öfkeyle fısıldadı.
"Ne? Hayır Moon."
Daisy irkildiğini belli etmeden Sirius'a yüzünü dönüp muzip bir ifade takındı.
"Hayır Black." Daisy yüzünü buruşturdu. "İyisi mi sen bana soyadımla seslenme, Black gibi uyumlu olmuyor pek,"
Sirius'ta onaylayan bir ses çıkarıp gülümsedi.
Sonsuzmuş gibi gelen bir süre boyunca birbirleriyle bakıştıktan sonra Sirius konuştu.
"Nerede kalmıştık? Hah. Hayır Daisy." Durakladı. "Ah, biliyor musun Daisy diye seslenmekte pek uymadı." Yüzüne onaylamaz bir ifade takındı.
"Ama benim adım Daisy."
"Benimki de Sirius. Tanıştığımıza memnun oldum."
"Black, hayır hayır, gerçekten, komik değil Black."
Sirius üzüntüyle Daisy'ye baktı. Yapay bir üzüntü olduğunu fark etti Daisy.
"Ne? Bana komik gelmişti biraz-"
Kızlar tuvaletinin kapısı açıldı. İçeri giren Elizabeth Moon'du. Daisy'nin 2. sınıftaki küçük kardeşi.
Sirius neşeyle, "Selam Liz!" dedi.
Elizabeth ağzı bir karış açık gözlerini Daisy ve Sirius üzerinde gezdirip durdu. Ses çıkaramadan ağzıyla "NE?" sözcüklerini oluşturdu, tam kapıyı açmaya yeltenirken Daisy öksürdü. Öksürüğüyle konuşur gibi. "Hayır, Liz. Kapıyı açma. Açma. Hayır." öksürüğü.

Sirius bir an nerede olduğunu anlayıp -kızlar tuvaleti mesela- James'in görünmezlik pelerinini çabucak üstüne geçirdi. Daisy'nin dibinden geçip Liz'in yanında durdu, kulağına "Kapıyı açta çıkayım lütfen," diye fısıldadı. Liz kafasının üstünde göremediği bir yerlere nefret dolu bir bakış atıp kapıyı açtı ve Sirius'un çıktığından ayak seslerini dinleyerek emin olduktan sonra kapının kıyısında durup Daisy'ye baktı. Daisy sırıtarak eliyle "git" işareti yaptı. Liz son bir bakış attıktan sonra kapıyı sertçe kapadı.

***

Daisy hızla İksir sınıfına yöneldi. Lily ve Maggie'nin oturduğu sıranın önünde oturan Sirius, James, Remus ve Peter'ı fark edince yüzü aydınlandı. Sirius'a bir mesaj iletmeliydi. 
Lily ve Maggie'nin ortasına oturup ders başlamadan önce yapması gerektiğini düşündü. Defterinden küçük bir kağıt koparıp üstüne tüy kalemiyle, "Tezek bombasını kullanmanı bekliyorum, Black." yazıp kağıdı katlayıp bir kuş şekline soktu. Eline alıp hafifçe üfledi ve kağıt kanatlanıp Sirius'un omzuna indi. Kağıdı okuyan Sirius kağıda bir şeyler karalayıp geriye uçurdu. Kağıt yanıp kül olmadan önce şu kelimeleri sadece Daisy okuyabildi,
"Bana Patiayak de."

BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin