"Anne?!"
"Süpriiz!"
Jimin karşısındakinin heyecanla elindeki havluyu sallamasını izledikten sonra yere düşmüş çenesini kaldırdı.
Orta yaşlardaki bayan elindeki havluyu Jimin'e sararken bir yandan da öpmeye başlamıştı.
"Sen delirdin mi?!"
"Yah!" Güzel kadın gencin omzuna hafifçe vurdu "Ne biçim konuşuyorsun sen annenle?! Beni gördüğüne sevinmedin mi?!"
"Ne kadar sevindiğimi tahmin bile edemezsin.." Jimin bir yandan aklından geçmiş olan düşüncelere gülerken diğer yandan bakışlarını kaçırdı.
"Yine de banyo yapmamı bekleyemez miydin?"
"Anneden utanılmaz Jimin.. Sen.. Kilo mu aldın bakayı-"
"İşin bitmedi mi Jimin? Daha alışverişe gidecek-"
Yoongi aniden göz göze geldiği kadına kırpıştırdığı gözleri ile baktı.
Ve yanındaki havluya sarılmış çıplak Jimin'e..
"Jimin? Bu kadın.."
Jimin karşısındaki kırmızı yüzü görünce panikledi.
"A-annem.. hyung.."
"Hmm.." Yoongi sağ elini ensesine atıp mahcup bir şekilde gülümsedi ve hızla karşısındakini selamladı.
"Afedersiniz anneciğim.."
Jimin kocaman olmuş gözleri ile başını yana yatırıp karşısındakine bakarken annesinin yüzü hızla oğluna dönmüştü.
Aralarındaki kısa tehlikeli bakışmadan sonra güzel bayan tekrar Yoongi'ye döndü ve genci süzdü.
"Ne iş yapıyorsun?"
---
"Neden anneciğim dedin hyung?"
"Baba mı deseydim?"
Yoongi bacak bacak üstüne atmış güneş gözlükleri ile başını diğer tarafa çevirmiş otururken Jimin huysuz bir çocuk gibi yerinde kıpırdadı.
"Yanlış anlayacak.. Hatta anladığına eminim.."
Jimin biraz uzaklarında onlara dondurma alan annesine baktığında onları izlediğini gördü ve suratına yapmacık bir gülümseme yerleştirerek el salladı.
"Şu bina yeni mi yapılmış? İlk defa görüyorum.."
Jimin kırpıştırdığı gözleri ile karşısındakine baktı.
"Hyung? Beni duymuyor musu-"
"İşte dondurmalarınız!"
"Gerek yoktu anne.. Hyung da şimdi kalkıyor-"
"Teşekkür ederim." Yoongi kadının elindeki dondurmayı alıp beyefendi gülümsemesini sundu "Ne kadar süre burada kalmayı planlıyorsunuz?"
"2-3 gün olabilir.." Güzel bayan Jimin'e bakıp bir göz kırpması sundu "Belki birkaç gün daha kalırım?"
"O zaman.. Yemek için bir gün bana gelmelisiniz."
"Çok isterim! Daha iyi kaynaşmış oluruz.."
Orta yaşlardaki kadın tekrar Jimin'e dönüp bir göz kırpması sunduğunda Jimin itinayla alnına bir tokat atmıştı.
---
"Bu evin hali ne Jimin?!"
Annesi eve girer girmez Jimin ilk azarını yemişti. Küçük genç suratını acı içinde buruşturarak elindeki market torbalarını mutfağa taşıdı.
"Bulaşıkları yıkamamışsın!"
Jimin ardından mutfağa giren kadını görünce başını arkaya atarak yüzünü buruşturdu.
"Tanrı aşkına! İşteydim anne.. Farkında mısın bilmiyorum ama çalışıyorum!"
"Bence.." Yoongi elindeki poşetler ile Jimin'in yanına geldi ve kulağına doğru yaklaştı "..evlenmesi lazım."
Jimin olduğu yerde donup kıpkırmızı olduğunda annesi genci onayladı.
"Kesinlikle.. Seni birinin toparlaması lazım Jimin!"
Jimin kocaman açılmış gözleri ile arkasını dönüp alınmış bakışlarla annesine baktığında tezgaha yaslanmış genç sırıtmaktaydı.
Jimin sinirli bir şekilde dudaklarını ısırdı.
"Sanırım benden daha düzenli biriyle evlenmem lazım anne." Küçük genç meydan okurcasına büyük olana baktı "Çünkü bu dünyada tavuğun buzdolabına koyulması gerektiğini bilmeyen insanlar da var!"
"Tanrı aşkına.. Hiçbir insan bu kadar şapşal olmaz Jiminah! Konuşmayı bırak da bana yardım et!"
Yoongi lafı yemişken açılan ağzı ile karşısındakine baktığında Jimin nasıl lafı soktum dercesine gülümsemekteydi.
"Odana bakmam lazım!"
Orta yaşlardaki kadın hızla mutfaktan çıktığında Jimin ve Yoongi'nin gözleri panik halinde büyümüştü. İki genç de hızla kadını takip ettiklerinde yatak odasının savaş alanı olduğunu görmüşlerdi.
Yoongi orta yaşlardaki kadın etrafta söylenerek dolaşırken yavaş yavaş yaklaşıp komidinin kenarındaki saatini aldı ve çaktırmadan cebine attı. O sırada..
"Bu düğme hangi gömleğinin?"
"Ben gömlek giyme-" Jimin hızla bakışlarını büyük olanla buluşturduktan sonra lafını değiştirdi "Y-yeni aldığım bir tane olmalı.. Öhöm.. Alayım ben onu-"
"Bir saniye.." Orta yaşlardaki kadın hızla Yoongi'nin yanına ışınlanıp gömleğini kontrol etti.
Yoongi ipliğin asıldığı yerdeki düğmenin boş olduğunu gördüğünde kocaman olmuş gözleri Jimin ile buluşmuştu.
"Vah.. D-düğmem.."
Jimin olduğu yerde toprağın yarılmasını ve içine girmeyi çok isterdi.
Oysa ki elinde olan göz kırpan bir anne.
ve ultra yakışıklı, cazibeli ve bir o kadar da sinir bozucu olan Yoongiydi.
"Yemeğe kalacak mısın Yoongishi?"
"O-olabilir, efendim."
"Bana anne de!"
Jimin yanından kahkaha atarak geçen kadının arkasından anlamsızca baktıktan sonra büyük olana döndü ve dudaklarını büzdü.
"Sanırım.. Zengin olduğun kısmı söylemesen de olurdu hyung.."
---
Merhaba merhaba ~
Hikaye nereye gidiyor bilmiyorum ashjkfskfdsj
Biraz kısa oldu, evet :3
Bir daha ki bölümde telafi etmeye çalışacağım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jealous! ~ YoonMin ~ Texting √
Fiksi Penggemar18.11.2017 swagsugamma, mochisexy kişisini ekledi.