Bölüm 18

137 20 8
                                    

Kenin ağzından;

Beyza hastanede yatali bir haftaya yakın bir süre geçti. Ameliyati başarılı geçti ama onu halen daha uyutuyorlar. Bizim gruptakilerde geldi.Biraz kalıp gittiler. Benim yaralarımda iyileşti gibi iki üç küçük çizik ve morluk kaldı.Fanlarimda bir şeyler yazmaya başladılar falan hiçbirini takmiyorum artik hersey onlar yuzunden olmadi mi zaten?Menajerimde beni hic yalniz birakmadi.

Bugün Beyzayi uyandıracaklar. şimdi odasına gidiyorum. Bakalım nasıl. Odasınin kapısının önüne geldim. İceriden bağırmış sesleri geliyordu. kapıyı hızlı açtığımda Beyza uyanmış hatta hemşirelerle ve doktorla kavga ediyordu.

Doktor Beyzanin serumuna bir şey kattı ve beni de yanına alıp dışarı çıktı.

"Ken Bey beyza hanım geçici bir hafıza kaybı yaşıyor ve kendini dahil hiçbir şeyi hatırlamıyor burada size büyük bir iş düşüyor. Korece dışında da bir dil konusamiyor. Beyninin konuşma mekanizması hasar görmüş. Hatıralarını tekrar yaşatarak belki kayıp olan hafızasını tekrar bulabilirsiniz " dedikten sonra gitti.

Beyza şimdi beni hatırlamıyor mu? Kendini bile hatırlamıyor ki seni hatirlsın... Odaya girdim. Beyza orda yataginda yarı baygın bir biçimde yatıyordu.

"Beyza iyi misin?Canın çok yiyor mu?"

"Hah sen bu dili biliyor musun? Bana yardım et ne olur. Ben kimim burası neresi bana ne  oldu ve sen kimsin?"

O ağladıkça kalbimden bir parça koparıyorlar sanki. Onun gözünden düşen bir damla benim ruhumdan alınan bir parça...

"İlk önce sen Beyzasin yani adın Beyza Korede özel bir okulda müzik ogretmenisin ve Turkiyelisin. bir kaza geçirdin ve o yüzden buradasın. Hafızanın kaybettin. Bende senin kocanım ismim Ken Korede bir erkek grubunda vokal im. İdolüm yani."

"Hmm anliyorum ama ben gerçekten de hiçbir şey hatirlamiyorum. Ve ne yapacagimi bilmiyorum. Çok korkuyorum."

Ellerimi tuttu ve cümlelerine devam etti.

"Ne olur beni yalnız birakma beni koru lütfen"

Biz neden böyle olduk.Daha fazla dayanamadım ve kendimi dışarı attım. Biraz daha odada kalsaydım. Kirilip dökülmedik eşya kalmayacakti. Her şey benim yüzümden her şey...

Doktorla konustum. Korece donebilecegimizi fakat Beyzayi çok yormamam gerektiğini söyledi. Bende onaylayıp uçak biletlerini aldım. Beyza ben dışında kimseye güvenmiyordu. Ne yapacagimi bilmiyorum. Küçük bir kız çocuğundan farksız oldu. Onu böyle gördükçe içim parçalanıyor. İsyan etmek isteği geliyor içimden.

Ailesiyle vedalaştıktan sonra uçağa bindik.

Beyzanin ağzından;

Büyük bir boşlukta ellerimi açtım yardımını bekliyorum.

Beni bu sefil hayattan alıp götüreceğin günü bekliyorum.

Hayatımın geri kalanini seninle gecirecegim zamanları bekliyorum.

Gunduzlerin geceyi kovaladığı gibi bende seninle kendimi bulmaya geliyorum.

...

Özledim yagmurun sesini

Senin bana anlattığın hikayelerdeki gibi...

Özledim seni

Yanımda uyuduğun günlerdeki gibi...

...

Lütfen bırakma beni lütfen tut ellerimi dün ki gibi...

Sarıl bana o günkü gibi... Beni hep sevdiğin gibi birakma tut ellerimden...

...

sadece sana güveniyorum. Hayatimda tek seninle olmak sana sarılmak seninle uyumak...Başka kimse olmasın başka kimse bakmasın bana ...sev beni.. hep koru bu dünyanın bütün kotuluklerinden...

Kenin ağzından;

Uçaktan indik. Evimize gittik. İlk iş Beyzayi okula götürmek sonra saunaya en sonda jeju ya.

......

Okula geldik. Etrafı ona gosterdim. Müzik aletlerini ilk defa el ele tuttugumuz yeri. İlk önce piyanonun başına geçti. Bir şeyler çaldı daha sonra gitarı aldı eline tellerine bastı ve  am akorunu çıkardı. Gelişme var.

N ve Hong Bini alıp saunaya gittik. Üç tane gazoz aldılar. Biz Beyzayla aynı gazdan içtik . Kafamda yumurta kirdi. Ve mutlu olduğunu gördüm. Ve çocukların adlarini söyledi. Bir şeyler başlıyor gibi.

Sauna da uyurken yüzümde bir islaklik hissettim gozlerimi açtığımda Beyza bana bakarak ağlıyordu. Biraz bulundugum yerde dogrulup ona sarıldım. Oda bana sarıldı alnından öpüp onu yatirdim.

Biz nasıl bir sınavdan geçiyoruz bu neyin badiresi ki atlatamadık gitti.

Sauna da bittikten sonra Jejuya gittik. Bungee Jumping yapmaya ciktik. Yine aynısını yapacaktım. Onu sevdiğimi söyleyip yüzük verecektim.

Atladik ve ben başladım. Her şey çok güzel gidiyordu ve Beyza Bana Türkçe olarak Seni seviyorum dedi evet iyileşti. Yaşam pınarım tekrar akmaya başladı. Ona orada sarıldım ve öpüştük.

Beyzanin agzindan;

Evet her seyi hatirliyorum. Hemde her seyi Kenin bana yaptiklarini da zaten her sey benim bu laf dinlememem yuzunden olmadi mi bu yaklasik nir ay boyunca ne acilar cektik. Bizim askimiz her seye karsi guclu kalmayi basardi. Her seye ragmen...

Artik beyaz bir sayfa acarak hayatimiza baslayacagiz yalniz ben ve Ken ....

İMİTASYON KORELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin