Bölüm 10

186 20 6
                                    

Kenin ağzından

bugün Koreye dönüyoruz grupla. Beyza yi öZledim sanırım ya bilmiyorum neredeyse bir haftadır gorusemiyoruz. Ve bilmiyorum ya. Bu bir rol sonuçta.

Uçaktan inip arabamıza bindik. Grubun diğer üyeleriyle sakalasiyoruz felan. Birden telefonum çaldı ve arayan Beyza ydi.

"Efendim Beyza"

ben böyle deyince tabi bizimkiler boş durur mu ooooo felan demeye başladılar yengeye selama söyle falan bi susun beh.

"Ken canım şu anda annenin yanındayım selamlari var sana"

"Ne annemin yanında mi "

"ooo yenge işi ilerletmiş desene Ken artık torun da isterler sizden"

Elimdeki yastigi Ravi nin kafasina firlattim. Çok konuşuyor bazen

"Şey Beyza annemle ne yapiyorsunuz bide okul yok muydu bugün söyle yerini alayım seni"

"Yok yok sen şey yapma iki dersim vardı zaten biz annenle alışveriş yapacağız sen de eve geç işın yoksa yemek yaptım. Bizde bir saate annenle geliriz"

"A şey tamam peki"

"Görüşürüz tatlım öptüm"

dedi ve kapattı. Öptüm mu dedi o şimdi?

Ravi: "Görüşürüz tatlım öptüm ooo sen bizim yengemize bak sen sende bildigin odun adam karisina bir şey der bari giderken çiçek götür. "

Hong Bin: "Ken bizde sizin eve gelebilir miyiz ? Yengemizin el lezzeti çok iyi de"

ah bunlar beni çıldırtmaya mi çalışıyor...

"Hyung ne olur ev yemeğine hasret kaldik. Lütfen"

"İyi tamam gelin ama annemle Beyza gelince ortalikta olmayacaksınız yoksa annemi biliyorsunuz"

"Biliyoruz canım tamam biz yer gideriz"

Araba evin önüne geldiğinde durduk. İndik eve girdik. Her yeri Beyza nin parfümü ve yemek kokulari kaplamış.

Ellerimizi felan yikadik. Mutfağa geçtik ve inanamıyorum. 6 tabak var yani Beyza tahmin mi etmiş grubunda geleceğini çok dusunceli yaa...

Masanın başına geçtik. Yemeklerin üzerine isimlerini de yazmış.

Patlican Kebabı

Yaseminli pilav

patates ve havuç puresi

Mantı

Dana etli patatesli güveç

yoğurtlu semizotu salatası

Birde not yaziyordu.

Ken dolapta irmik tatlısı var yemekleri yedikten sonra ondan da yiyin sakin çocukları gönderelim deme yemekten sonra zarf var orda gorevimiz var onu yapacağız

Çocuklarla birlikte ilk defa yiyeceğimiz seylerden yedik ve enfesti. Tatlısı da yedik dondurmaliydi ve o da süperdi.

Yaklaşık bi bir saat sonra Beyza geldi annem yoktu herhalde işi çıktı. Çocuklarla beraber oturduk Beyza da üzerini değiştirip geldi. Bizlere kâğıtlar verdi. Ben anlamadim ne yapacağımızı

"Çocuklar anlamamış olabilirsiniz şimdi açıklıyorum size aslında görev felan yok ama benim bir görevim var ve siz bana yardımcı olacaksınız. Ben okulda bir müzik grubu kurmaya karar verdim. Ve ufak bir seçme yaptım. Ama bilmiyorum yani nasıl oldu diye yarın okula bi gelseniz de yarışma yapsak. "

dedi. Aslında fena bir fikir değil. Bizimicin de eğlence olur.

"Benim için tamam " dedim baktım bizimkiler de tamam dedi. Hep birlikte anlastik.

Daha sonra bizim çocuklar gitti. Bbeyza yla ve kameralarla  başbaşa kaldik.

"Beyza konuşabilir miyiz?"

"Tabiki de evet seni dinliyorum"

"Şey ben senden özür dilemek istiyorum. Japonya meselesini sana söylemediği için bi de çok odun olduğum için"

"önemli değil zaten unutmuştum ama hatırlattın şimdi söyle bakalım niye haber vermedin"

Bende Beyzaya saatlerce açıklama yaptım ve en sonunda inandı ve film izlemeye başladık.

"ee ne yaptin annemle"

"ne mi hiç alışveriş falan baya şeker birine benziyor sevdim kendisini"

"Ciddi misin "

"evet bence çok iyi biri hem yarın bizi evine davet etti yarın akşam yemeğini orda yiyeceğiz"

"Hmm tamam"

Beyza ve annem daha doğrusu annem le yani kafam almiyor.

Jin Ha nin ağzından ;

Okul nihayet bitti ve biz Dae Hyun un la birlikte bir şeyler yapacağız normalde çok itici geliyor bana ama ne bileyim osoğuk havası felan çok karizmatik.

Okulun kapısında Dae Hyun u beklemeye başladım. Bi 5dakika sonra arabasiyla geldi.

"Hadi atla calisip bitirelim şunları"

Bende arabasına bindim. Son sürat arabayı sürmeye başladı. Fizik projeyi yapacaktık. Bi de müzik hocasinin bize verdiği sarkilara göz atacaktik. Zaten seçmeler tam olarak yarın yapılacaktı. Ve inşallah ben secilirim.

Bir kafenin önünde durduk ama pek kafeye benzemiyordu. Bar kafe karisimi bir yere benziyor.

Arabadan inip içeri geçtik. Ve inanamıyorum beni ders çalışacağız diye buraya mi getirdi eh bu kadarı da pes. Ortamı tarif etmeme gerek yok zannedersem siz anladınız.

Bende sinirlendim ve bir hışımla ordan çıkmaya çalıştım. arkamı döndünüz tam gidiyordum ki bir elin kolumu tutmasıyla neye uğradığımi şaşırdım.

İMİTASYON KORELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin