Bölüm 26

116 13 6
                                    

Yeni bir bölüm ve yine bir olay yine bir entrika. Abarttım:))
Keyifle okumanızı temenni ederim. Bu arada cumartesi günü köy yolcusuyum. Bir ay boyunca orda kalacagim pc yok ancak telefonla girebilirim. O yüzden Multimedia ya bir şey yukleyemeyebilirim. Kusura bakmayın. Yazım hataları içinde sizden af diliyorum. Okursunuz herhalde.. :))

birde daha Jin Ha ve dae Hyun la ilgili yazmayı planlamiyorum çünkü onlar biraz sapma gibi oldu konudan asıl kişiler Beyza ve Ken . Ama istek üzerine onlara özel bir bölüm yapıp onlara final yapabilirim.

Beyzanin ağzından ;

Sabah erkenden uyandım. Dus aldım. Off ne çok yorulmuşum. Bütün gece boyunca neredeyse hep bu bir ay boyunca Ken ile ilgili yazilan haberlere baktım. Bi de şu dizisine baktım. 8. Bölüme kadar gelinmiş. Sarışın çağana ya da çok sinir oldum. Resmen çocuğa yapismis. Kende ondan aşağı kalmamış.

Uzerimi değiştirdim. Yorgunluğumu alsın diye rezene cayi yaptım. Bir tanede agri kesici içip evden çıktım. Kapinin önüne geldiğimde Acar ı kapinin önünde gormem bir oldu. Şimdi Acar beni mi bekledi.

Ben böyle dusunurken sürücü kapısı açıldı.

"Günaydın"

"Günaydın"

"Hadi okula gidelim.İşimiz uzun biliyorsun"

"Ha şey ben gelirdim ya sen niye zahmet ettin ki"

"Ne demek hadi gidelim"

"tamam"

Arabaya bindim. Emniyet kemerimi taktım. Ve ışte hazırım gidiyoruz. Aslında Acar bana çok nazik davranıyor. Acaba yok ya salaklasma. Olmaz öyle bir şey beni seviyor olabilir mi??? Off ne kadar Acar bana çok iyi davransada veya beni sevebilmek ihtimali olsa da ve Ken beni çoktan unutmuş olsa da ben Keni çok seviyorum. Ve onu unutmaya hiç de niyetim yok.Okula geldik hiç konusmadan eh tabi benim kafamda deli sorularla...

İlk dersim 8.sınıfaydı. Elime Türkçe denemesi aldım. Fotokopi odasına gittim. Denemeyi 26 tane çektirdim. Sınıfa gittim.

"Günaydın arkadaşlar"

"Günaydın öğretmenim"

"Hadi herkes otursun. Türkçe denemesi çözeceğiz. Ben şimdi size dagitayim sureyi de baslatacagim. Her dersimizde ve her boş derslerinizde farklı derslerden deneme cozecegiz."

Durumları olmamasına rağmen hepsi istekliydi. Bir seyler yapabilmek bu fakirlik cahillik ve sefaletten kurtulmak için canla başla hazırlar. Denemeyi dağıttım. Süreyi başlattım. Ve hepsi cozmeye başladi. Gerçekten de istekliler. Gayretin en güzel örneği karşımda duruyordu. Süre bitti topladım. Eh tabi yapamadiklari vardı sınıf bir ortalama değere sahip yani aşağı yukarı herkesin durumu aynı.

Ders bitince çıktım. Bu iki dersim boştu. Acar in yanına gittim.

"Acar hocam müsait misiniz?"

"Tabi Beyza hocam buyrun"

"Hocam benim bu iki dersim bosta ben belediyeyle ve kaymakamlikla konuşmaya gidiyorum şu çalışma kitabı işini halletmek için"

"Dur bekle bende geleyim şimdi tek başına seni dinlemezler falan"

"Tamam"

Neden ona baktigimda Keni görüyorum hah neden Keni özlediğim onu çok sevdiğim aklıma geliyor.

Birlikte arabasına bindik ve yaklaşık bi yarım saatlik yolculuğumuz başladı. Off çok da sıkıldım. Hiç de konuşmuyor. Radyonun sesini biraz kistim.

İMİTASYON KORELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin