Sabah oldu okula gitmek üzere hazırlanmaya başladım. adL den aldığım yakalarında lazer kesim detaylı kısa kollu beyaz gömlek altına yüksek bel kırmızı yeşil mavi çiçek desenli beyaz kalem etek onun altına da bej renk stilettolarımı giyindim eyeliner çektim. Rimel ve hafif parlatıcıdan sonra işte hazırım. Portföy çantamı ve laptop çantamı alıp çıktım.
Okula geldim öğrenciler baya bir rahat tavırlar sergiliyor. Özel okul yani olsun o kadar bizde gördük Trabzon’da böylelerini selam verirsin arkalarını bile dönme tenezzülü göstermeden ellerini sana doğru gösterip sallarlar. Şimdiden Trabzon’umu memleketimi özledim. Hani şöyle bir kıssa vardır ya bülbülü altın kafese koymuşlar ah vatanım vah vatanım demiş. Nazım Hikmet vatanını bu kadar sevdiği halde Rusyalara gitmek zorunda kalmış bende vatanımı bu kadar severken Korelere gelmek zorunda kaldım. Yoksa o dayak arsızı magandayla evlenmek zorunda kalacaktım.
Öğretmenler odasına girdim. Hocalarla tanıştım. Bazıları bana çok soğuk davranırken bazılar gayet rahat kibar ve sevecendi. Müdür yardımcısı bana okulu gezdirdi ve müzik odasına götürdü beni omg! Böyle bir yer göremezsiniz o kadar güzel ki hayatınızda göremeyeceğiniz kadar her lisede olmayan müzik aletleri... Ama aklıma takılan bir soru vardı. Bunu sormasam galiba çatlayacaktım. Evet Beyza sorabilirsin sor :
“Hocam ben anlayamıyorum o kadar öğretmen varken neden ben”
“Bunda anlayamayacak bir şey yok Beyza hocam bu okuldaki öğrenciler çok sorunlu o yüzden gelen kaçıyor giden kaçıyor bu yüzden kimse gelmiyor. Ama siz bize geldiniz”
“Anlıyorum”Hmm çok saçma ne alaka canım o kadar öğretmen var halen daha kafam almıyor ama neysa sen üzümünü ye bağını sorma Beyza.
“Şimdi ders başlayacak öğrenciler gelir. Fazla kişi değil sınıflarımız 15 kişilik şimdiden iyi dersler ve kolay gelsin”
Bende başımla selamlayıp Türkiye den getirdiğim öğretmen önlüğümü giyindim.Bi 5 dakka bekledim ne gelen vardı ne giden bende köşede duran gitarı aldım elime akorunu yaptım. Good Time şarkısını çalıp söylemeye başladım.
Bir anda sınıf dolmaya başladı lan serseriler siz nerelerdeydiniz. Bak sinirleniyorum. Sakin Beyza sakin...
Şarkıyı bitirip öğretmen rolüme büründüm. Tanıştık falan öyle öyle derken öğle arası geldi. Yemeğimi yiyip odama gittim. Annemi aradım o güzel sesini duydum. İçim rahatladı resmen. Telefonu masaya bırakıp kapıya doğru baktığımda bir oğlanın orda beklediğini gördüm.
"Efendim canım bir şey mi oldu?"
“Hocam one republic passenger çalabiliyor musunuz?”
“Tabi gel bakalım”
Galiba şarkı söyleyecek. Geçtim piyanonun başına çalmaya başladım introyu geçtikten sonra çocuk söylemeye başladı şarkıyı ve ses gayet güzel. Şarkı bitince güzel iş çıkardın bakışımı fırlattım ama anladı mı onu bilemem o onunla Allah arasında.Belkide bir müzikal yapabilirim ya da yıl sonu gösterisi gibi bir şey bunu düşünmeliyim.Bir iki çocuk serseri tipli sınıfa girdi şarkı söyleyen çocuk onları görünce hemen koşar adımlarla kayboldu.Bende az çok ne olduğunu anladım gibi bir şey o şarkı söyleyen çocuk burslu bunlar da okulun sahipleri gibi bir şey yani belki.
“Buyurun çocuklar”
“Hoca dersimiz müzikmiş bizde gelelim dedik bi sorun var mı?”
“Hayır, yok aksine memnun oldum geldiğinize”
Hoca ha ben sana yediririm hoca lafını terbiyesiz
“Şu müzik dersi ne boş ne güzel bir ders en sevdiğim ders lan”
“Ayıp olmuyor mu bir öğretmenin yanında lan lı konuşmalar”
“Ne olacakmış konuştuysam ne yapabilirsin ki bana bu okul bana aitken”
Bak ben ne dedim anlamıştım off ya Beyza ne kadar vurup dövmek istesen de dur aman bak Türkiye den umudu kestin zaten Koreden de kesersen sen dayaklıksın ha.
“Sana bir şey yaptığımdan veya yapacağım yok sadece seninle bir abla kardeş nidasında konuşuyorum yarın öbür gün toplumda saygın bir konumda makamda bulunacaksın insanlardan saygı beklemek için önce senin göstermen lazım”
“Boşver saygıyı maygıyı da hoca sen hiç Koreliye benzemiyorsun söyle bakalım nerden geldin?”
“Türkiye’den”
“Demek Türkiye geçen yaz bende Antalyaya gitmiştim tatile”
“Hmm.. Tamam arkadaşlarınızı çağırın ders başladı muhabbetimize sonra devam ederiz.”
Çattık belaya Müdür yardımcısı çok haklıymış.
Dersler böyle geçip gitti. Bende okuldan çıkıp otobüse bindim evin yakınlarında indim ve tam aparta girecekken yüzüme bir kağıt çarptı.
Ünlü biriyle 6 aylığına evlenmeye hazır mısın?
We got married 6. Sezonuyla ekranlarda
Başvuru için internet adresindeki başvuru formunu doldurun detaylar www…..
Acaba katılmalı mıyım? Bence evet bence bu kağıt bir tesadüf değil bir işaret…
Dıt dıtd tııtıtıtıtdıtddtıtıtı hay senin alarm…
Duş aldım. Yakası transparan dantel detaylı siyah diz üstü belden oturtmalı bir elbise giyindim. Pudra rengi stilettolar yeşil fular ve yeşil portföyümü alıp evden çıktım. Bugün, kabul edildiysem bana bir zarfla beraber kameraman gelecek birde sunucu hadiin hayırlısı…
Multimedia Beyza
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMİTASYON KORELİ
Roman d'amourTürk bir kızın çalışmak için Koreye gitmesi ve oraya adapte olmaya çalışırken bir Tv şovuna katılması (bayağı bir yazım hatası olduğu için düzenleniyor)
