DOĞA (BOYXBOY // TEXTING)

Özel Bölüm 3

Sevgilimin elinden parça pinçik ettiği papatyaları aldım.

"Papatya tacı yapıyoruz Kamer. Salatası değil." dedim bir öğretmen edasıyla.

"Neden yapıyoruz ya? Bana bunun mantığını söyle." diye yakındı gözüme o kadar sevimli gelmişti ki ağzını burnunu yiyesim geliyordu.

"Senin fikrindi." diyerek omuz silktim.

"Her neyse. Şimdi ellerime bak tamam mı?" diyerek nasıl yapıldığını tekrar gösterdim.

"Bunu becereneyeceğim." dedi en sonunda pes ederek.

Ben ise sessizce papatyaları sıralamaya devam ettim.

Yaptığım tacı kafama takıp sırıttım.

"Bak! Yakışıklı bir prens oldum bence."

"Bunun için taca gerek yoktu ki." dedi gayet gündelik bir şeyden bahsediyor gibi.

Ne yapacağımı bilemeyerek gülümsedim. 2 sene olmuştu. Ama bana hissettirdikleri hala aynıydı. Hatta daha fazla. İçim içime sığmıyordu. Ona sarılmak asla bırakmamak istiyordum. Sevdiğimi, sevildiğimi iliklerime kadar hissediyordum.

"Sana mesaj attığım ilk zamanı hatırlıyor musun? Ya da senin cevap olarak kalp attığın?"

"1 Mart." dedi tereddüt etmeden. "Cevap vermem de 8 Mart."

"Kadınlar gününe özel Doğa'ya cevap verelim kampanyası olmuş resmen bu."

"Salaksın." diyerek güldü. "Hayatımın dönüm noktasıydı o gün."

"Benim içinde öyle. O sırada öyle hissetmemiştim gerçi ama."

"Ben hissettim sanki. O zaman, nereden denk geldim bu gerizekalıya düşüncesindeyim."

"Ama o gerizekalıya yazmaktan kendini alamadın." dedim sırıtarak.

"Eh o gerizekalının inkar edilemez bir albenisi vardı."

"2 sene oldu ha." dedim gülümseyerek.

"Gram değişmemize papatya kaldırıyorum."

"Değişmedik mi değiştik bence. En azından sen. Ben hala gerizekalıyım." dedim ciddiyetle. Bakın harbi gerizekalıydım. Üniversitede okuyor olmama rağmen liseli ergen Doğa içimden yaşamaktan asla vazgeçmiyordu.

"Senin ünün arttı." diye konuşnaya devam ettim. "Yüz binlerce yabancı hayranların var amınakoyim."

"Senden nefret eden kitle kendini korusada şarkıların mükemmel kimse bunu inkar edemiyor."

"Harbiden." dedi. "Ne çok şey değişti."

"Ama sen de değiştin. Tamam benim için aynı aşık olduğum Doğa'sın ama." uzanıp yanağımdan öptü. "İnsanlar seni görünce de fotoğraf çektiriyor mesela."

Anlamsızca kıkırdadım. "Geçen günki kızı hatırlıyor musun? Gelip fotoğraf çektirmek istemişti. Sen tabi diyince telefonu eline verip Doğa ile çeker misin beni, demişti."

"Of hatırlatma. Rezil hayatımın unutulacak anıları."

"Aaa olur mu öyle şey sevgilim. Hep ben bunu yaşayacak değilim ya."

"Peki. Peki haklısın."

"Düşündüm de." diye devam ettim. "Edis Gupse ile evlendi resmen. Demet ablam ile kankayım. Benim sayemde İpek ve Beste sevgili oldu ve hala mutlular. Baran ve Teo ilk tanıdığımda birbirlerinden kaçarken şuan örnek çiftler."

"Ben ise 2 sene önce aptalca dmler atan bir çocuktum."

"Keşke dm attığın tek kişi ben olmuş olsaydım." diye söylendi.

"Bak hala atlatamadık bu meseleyi. Bülent Sertaş'a bile dm atmıştım aq. Çokta şaapmaman lazım."

O da kahkaha attı. "Haklısın galiba."

"Haklıyım tabiki." diyerek gülümsedim.

"2 senedir." dedi bir papatya alıp elinde çevirmeye başlarken. "Her şey çok daha güzel."

"Kamer." dedim birden.

"Hmm."

"Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum da nereden esti?"

"İlk zamanlar çok dalgasını geçmiştim ya hani." diye söze başladım.

"Neyin?"

"Sus ta dinle."

"Tamam tamam sustum." dedi eliyle ağzını fermuar kapatmış gibi yaparak.

"Ciddi olarak dile getirmek istedim."

Kucağında duran elini kavrayıp tuttum. Diğer elimde papatya yığınımdan yaptığım yüzüğü aldım.

"Aşk işlerinden pek anlamam. Romantiklikten falan. Ama hayatım boyunca kalbimin ritmini değiştiren tek insansın sen. Ve biliyorum sen olmadığında böyle güzel atmayacak."

Yaptığım yüzüğü yavaşça parmağına taktım.

"Kamer Aytaç. En azından önümüzdeki 5 yıl içerisinde ölüp kalmazsak falan benimle evlenir misin?"

"Birde elini çok oynatma. Yüzük bozulmaya çok müsait." diye ekledim.

"Doğa-" dedi titrek bir sesle.

"Yoksa hayır mı?"

"Hayır seni aptal."

"Ne?"

"Demek istediğim. Evet, evlenirim."

Derin bir nefes alıp aramızdaki mesafeyi kapattım ve ona sarıldım.

"Romantik olmadığını söylüyorsun ya." diye fısıldadı. "Öyle veya değil. Duyduğum en güzel sözler senin söylediklerin."

Kafamı omzundan çekip yüzüne baktım. Gözleri dolu doluydu. Ağladı ağlayacaktı sanki. Tam olarak gözünün altından öptüm yavaşça.

"Bizim için nice yıllara ha o zaman."

"Uzun ve güzel yıllara." diye fısıldayıp dudaklarımızı birleştirdi.

Kelebek etkisine inanan biriydim ve düşünüyordum da öylesine attığım bir mesaj hayat yörüngemi tamamiyle değiştirmişti. Belki de fazla düşünmemeliydik. Sadece anı yaşamalıydık. İçimizden geleni yapmalıydık. İşte o zaman her şey güzel sonuçlanıyordu.

...

Bu aslında 200k özel bölümü siz şuan 196k değilmiş gibi saapın tamam mı?

Duygusal hoş bir bölüm olsun istedim diğer özel bölümlerde yeterince saçmaladım dimi

Bugün bu hikayemi ara ara okudum biraz şunu farkettim her ne kadar her karakterime benden bir şeyler bıraksamda sadece Doğa bana bir şeyler katan karakterim olmuş demek  istediğim ciddi manada bana iyi geliyor her daim en sevdiğim karakterim olacaksın Doğa :')

Sizi seviyorum 💜