Otogara geldiğimizde otobüsün çoktan kalktığını söylediler.Bizde 1hafta daha kalmaya karar verdik.Bu 1 haftayı küçük bir pansiyonda geçiririz diye düşündük.Oda oldukça küçüktü.Eşyalarımı odaya yerleştirip bir bara geçtik.(Aslında bara geçmek benim fikrim değildi.)Bu arada biz gidemeyince Mert'te bizle kalmaya devam etti.Bizi yazlıklarına davet etti fakat kalmak istemedik.
Ben içki içmeye alışık olmadığım için meyve suyu aldım.Diğerleri ise(Melis,Mert,Merve ve Batuhan) şarap içiyorlardı.Batuhan benim şaraptan bir yudum almamı istedi.Bende zaten tadını merak ediyordum diyip içeceği kafama diktim.Batuhan "Yuhh!Öküz müsün??"dedi bana.Bende "E evet!Biraz fazla içmiş olabilirim."dedim.Oda "Demekki öküz olduğunu kabul ediyorsun."dedi.Ben" Ya ne var sadece bir yudum aldım.Ayrıca öküz falanda değilim."dedim."Hmm.Aynen kesin bir yudum almışsındır zaten."dedi.Bende gözlerimi devirip Mert'in olduğu masaya geçtim.Bi an afalladım.Başım dönmeye başladı.Mert'te beni fark etmiş olmalı ki "İyi misin?"diye sordu.Bende"Bir şey yok.İyiyim."deyip geçiştirdim.Aslında iyi değildim.İçki dokunmuş olmalı diye düşündüm.Mert ise bana " Böyle dediğine göre kötü olmalısın."dedi.Bende"Aslında evet biraz kötüyüm başım dönüyor."dedim.Oda beni yanına doğru oturtturdu.Biraz oturduktan sonra saatin gece iki olduğunu fark ettik. Bizimkilere uykumun geldiğini söyleyip pansiyona geçtik.arabayı Mert kullanıyordu. Onun yanında Batuhan,arkada ise biz kızlar vardık. Mert arabayı çok hızlı kullanıyordu biraz daha yavaş kullanmasını rica ettik fakat bizi dinleyen yoktu.Batuhan Mert'e"Arkada kızlar var.Biraz yavaş kullan!" dedi biraz sertçe.Mert elindeki telefonla uğraşıyordu ama çok sinirliydi.Hatta şuan dokunsan ağlayacaktı.Ben"Mert iyi misin
?"diye sordum. Oda bana "İyiyim!"dedi. Ben de "Böyle dediğine göre kesin bir şey var ;)"dedim gülerekten. Mert'te sırıtmaya başladı bian. Ben ona yine "Neyin var niye bu kadar sinirlisin?"diye sordum. Bu sefer gerçekten ciddiydim. Onun üzülmesine veya sinirlenmesine kıyamıyordum. Neden böyle olduğunu ben de bilmiyorum. Artık ona karşı bir şeyler hissetmiyordum doğrusu. Sanki ona ne aşıktım ne de ondan nefret ediyordum .İkisinin arasında bir şeydi. Neyse Mert bana "Pansiyona gelince anlatırım belki..."dedi. Ben de onaylarcasına kafamı salladım. Demekki özel bir şeydi. Pansiyona geldiğimizde acayip yorgundum yastığım kafamı koyar koymaz uykuya dalmıştım. Rüyamda Mert'e araba çarpıyordu. Ve Mert çok ciddi bir ameliyat oluyordu. Ben de onu ziyaret edeyim derken üzerine düşüp dikişlerini patlatıyordum. İğrenç bir rüyadan uyanır uyanmaz lavaboya girdim fakat lavaboda birisi vardı. Hırsız girmiştir diye elime aldığım vazoyu adamın kafasında kırdım. Adam direk yere serildi. Adamın yüzüne bakınca bu hırsızın mert olduğunu fark ettim. Mert yerde baygınca yatıyordu. Kafasından kanlar boşalıyordu. Çok korkmuştum. İçerden hemen bir bez alıp Mert'in yarasına koyacaktım ki ayağına takılıp üzerine düştüm.Bu sahneyi hatırladınız mı evet rüyama benziyordu. Bu hep başıma gelirdi rüyamda gördüm bir şeylerin neredeyse aynısını yaşıyordum. Mert'in üzerine düşmemle Mert uyandı. Elini kafasına götürünce kafasının kanadığını fark etti. Aslında beni kan tutuyordu fakat Mert'in canının yanmasını istemediğim için onu yalnız bırakmadım. Mert gözlerini açınca "Az daha beni öldürüyordun ufaklık."dedi. Ben de utancımdan bir şey diyemedim ve yüzümü eydim. Eliyle kafamı kaldırdı ve "Sorun yok."dedi. Mert"Üstümden kalkmayacak mısın?? He kalkmayacaksan sıkıntı yok ."dedi. Ben utancımdan hemen kalktım ve kendimi yatağa fırlattım. Sonra kafama dank etti.Çocuğu içerde yaralı bir şekilde bırakmıştım hemen geri döndüm. "E ne oldu?"dedi bana Mert. Ben de "Hastaneye gitmemiz gerek ve dikiş yapmaları lazım."dedim. Hemen üzerime bir şeyler geçirip çıktık. Mert'in kafasına koyduğumuz bez kıpkırmızı olmuştu ben bakamıyordum. Ben hala Mert'ten özür dilemeye devam ediyordum. Mert artık sinirlenmişti " Yeter ufaklık tamam anladım sıkıntı yok!! dedi. "Hem ben alışkınım böyle şeylere ."dedi. Hastaneye vardığımızda Mert'in kafasına tam dört tane dikiş atıldı. İşimiz bitince pansiyona geri döndük ve bizimkileri alıp Ilıca plajına gittik.Burası harikaydı. Biz kızlar hemen bikinilerimizi giyip denize girdik. Batuhan'la Mert bizden yaklaşık on on beş dakika sonra girdiler.Batuhan Merve'yi Mert'te beni omuzlarına almışlardı.Evvveet!Deve güreşi oynuyorduk.Merveyle cebelleşirken Merve'yi yere yapıştırdım yani suya;);)Mert'e beşlik çakıp kıkırdarken kendimi suda buldum.Plajın yanında bir mangal yapmalık yer vardı.Kuruduktan sonra oraya geçtik.Mert ile Batuhan tavuk ve köfte alıp kızartmaya başladılar.Ben galiba açlıktan ölecektim saat 3'tü.Neyse biz Melis ve Merve ile bol bol fotoğraf çekilirken erkekler mangal yapıyorlardı.
Yemek hazırdı.Hunharca yemeğimi yerken birilerinin beni çektiğini fark ettim.Melisin elinden telefonu alıp hemen fotoğrafı sildim.İntikam almak istiyordum😋😋.
Neyse biz karnımızı doyurduktan sonra D/C(Doğruluk mu Cesaretlik mi ) oynayalım dedik.Bayaa klişe ama...
Şişeyi çevirdiğimizde Mert ile Melis geldi.Melis Cesaretliği seçti. Mert'te ona karşıdaki adamların masasına otur ve naber yakışıklılar?deyip gelmesini söyledi.Melis masaya doğru ilerlerken içinden"Umarım bana tecavüz etmezler!" diyordu😂.İnşallah❣❣
Melis masaya oturdu ve "Naber yakışıklılar?"dedi.Adamlar hep bir ağızdan "İyiyiz be gülüm sen nasılsın?"dediler.Melis ise Nasılsın?sorusuna "Güzelim!Siz?"deyip kaçtı.Sıradaki çevirmede Benle Batuhan çıkmıştık.Ben Doğruluğu seçtim.( Çünkü götüm yemiyordu cesaretliğe:))
Batuhan 'ın sorusu şöyleydi."Hayatında kendini en huzurlu hissettiğin an neydi?" Ben biraz düşündüm.Vermek istediğim cevap Mert'in kucağıydı.Ama bu cevabı veremezdim.Yoksa Mert ondan hoşlandığımı düşünürdü.Aslında ondan hoşlandığımı biliyordu.Artık cevap vermem gerekirdi.Bende "Mert'in kucağı."dedim.Keşke demez olaydım.Biranda herkes "Ooooo!"demeye başladı.İlkokuldaki gibi "Ahmet Ayşe'yi seviyor!"deselerdi tam olacaktı.Ben utancımdan yavaş yavaş kızarmadan hemen lavaboya gittim.Yüzüme buz gibi suyu çarptıktan sonra kapım çalındı.Elimi kurulayıp kapıyı açtım.Mert"Utanmana gerek yok ,biliyordum zaten."dedi.Şuan o kadar sevimliydi ki dediklerine odaklanmadım bile.Sonra bana "Bahar!Hani bana seni seviyorum demiştin ya" " Evet."
"İşte bende seni seviy-"demeden Mert'in dudaklarına yapıştım.Allahım neden böyle birşey yaptım ben.Tüm vücudumu hislerim doldurmuştu.Hareketlerimi bile ele geçirmişlerdi.
Mert bu hareketime şaşırmıştı ama oda istiyordu.Beni arkamızdaki duvara yasladı ve oda beni öpmeye başladı.Daha sonra ben kendimi geri çektim ama izin vermedi.Şimdi beni daha şevkle öpüyordu.Bende kendimi ona bıraktım mecburen.
40 -45 yaşlarındaki adamın "Böyle ortalık yerde bu yapılır mı?"demesiyle ayrıldık birbirimizden.Çok utanıyordum.Adamı takmayıp bizimkilerin yanına gittik.Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyorduk.Saat 6 olmuştu.Eşyalarımızı alıp pansiyona bıraktık.Ve akşam yemeğini yiyeceğimiz yere(Hamburgerciye)gittik.Ben XXL bir hamburger sipariş ettim.Herkes bana ayıymışım gibi bakıyordu Bende"E boşuna mı var bu menü?"dedim insanlara doğru.Yemekten sonra sahilde biraz dolaşmaya çıktık.Ben gördüğüm ilk dondurmacıdan hepimize dondurma ısmarladım.Bizimkiler"Adamsın Bahar."dediler.Bende "Tabi olum !"deyip Melisin dondurmasını yaladım.Melis bana "Sendede aynısı var Bahar biraz yavaş ol!"dedi.Sonra Batuhan bana "Bahar yavaş ciğerimi söktünn!"dedi.
Gerçekten arkadaşlarımı çok seviyordum.🌸🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Aşkım♡♡
Подростковая литература♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡ Öncelikle merhabalar:):)❤❤ Bu öyküde iki kız arkadaşın yaz tatilinde yaşadıkları maceraları ve yaşadıklarını içeren eğlenceli bir kitap olacak.Günlük hayatta sıkça karşılaştığınız olaylar yazacağım bu kitapta❤❤Bu arada her gün b...