"Yine ne yaptım acaba?"Kollarımı serbest bırakırken kollarımı iki yana açtım.
"Ne yapmadınız ki Bay Min..."
Masa dan ayrılırken boş olan dolapları gösterdim.
"Eve ailem geldi ve yemek yok!"
Bay Min yutkunurken benden gözlerini kaçırdı, ellerini arkasında bileştirirken başını yere eğdi ve mırıldanarak konuştu.
"Özür dilerim Jenduike, bir daha yapmıcağım"
Kaşlarımı yukarı kaldırırken sahte bir şekilde güldüm.
"Parmaklarını arkadan ters yaptığınızı biliyorum Bay Min!"
Bay Min gülerken ellerimi belime yerleştirdim ve kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Büyü yapmanız gerekiyor Bay Min"
Bay Min egolu haline bürünürken göz devirdim, şimdi o ne söylese onu yüceltmek zorundaydım ve ben bundan nefret ediyordum.
"Benim engin güçlerime ihtiyacın var değil mi?"
Kollarımı göğsümde birleştirirken zorla gülümsemeye çalıştım.
"Kesinlikle sizin engin güçlerinize ihtiyacım var Bay Min"
Göğsü daha çok kabarırken dişlerimi sıktım, sinirlerim yükseliyordu. Üzücü kısım şuydu ben ona bu kadar çok yalvarıyordum ama eminim ki hiç bir halt yapamıcaktı.
"Ben sihirli deyneğim olmasaydı ne yapardın bilmiyorum Jennie"
"Çok güzel şeyler yapardım"
Mırıldanarak konuştuğumda anlamadığına dair bir mırıltı çıkartırken gülümseyerek karşılık verdim.
"Diyorum ki ben de ne yapardım bilmiyorum"
Bay Min gururla gülümserken göz devirmemek için kendimi zor tuttum. Anlamadığım bir kaç kelime söyledikten sonra deyneği elinde beliriverdi. Evet şimdi başlıyoruz...
"Ne yemek yapmamız gerekiyor?"
"Babam kimchi istedi hatırlıyorsan?"
Bay Min gülerken bana geri durmamı söyledi haklıydı da kendi sağlığım için geri durmalıydım. Mutfağın kapı pervazına yaslanırken olucakları hayal edebiliyordum ama tek isteğim mutfağım da bir daha timsah görmemekti. Bay Min yine anlamadığım kelimeleri söylerken deyneğin ucunda renkli ışıklar oluşmaya başladı ardından ise kısa bir ışık patlaması olurken gözlerimi kapattım, ortaya çıkan şeyi görmek istemiyordum.
"Jenduike?"
Bay Min'in ses tonu ile bir şeylerin yanlış gittiğini anlamıştım. Gözlerimi korkarak açarken karşımda bir kaplan görmem ile çığlık attım. Timsah'tan sonra kaplan...Tanrım sen benim aklıma sahip çık!
"Jennie iyimisin kızım!"
Babam'ın sesi ile paniklerken sakin kalmak adıma gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım, babamlar mutfağa gelmedikçe ve kaplan saldırmadıkça bir sorun yoktu.
"İyiyim baba, Yoongi bir şey düşürdü de korktum!"
Babam'dan ses gelmezken Bay Min'e baktığımda mutfağımda ki kaplana sarılırdığını gördüm. Sinirlerim yukarı çıkarken duvarın dibine yaslı olan oklavayı aldım ve ona doğru uzatırken konuştum.
"Timsah'tan sonra kaplan! Siz bizi öldürmeye mi çalışıyorsunuz Bay Min!"
Bay Min kaplana sarılmayı bırakıp bana büyülenmiş gözlerle bakarken ona boş bakışlarımı attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoongi, Cat and Jennie'1
Fanfic"Bana o bakışlarınızı atmayın Bay Min" Bakışlarını daha çok yoğunlaştırırken bir kenara attığı Moonlight'ın homurdanmalarını duyuyordum. Bu beni mutlu etmişti, o lanet kediyle tam 3 senedir gelin ve kayınvalde gibi atışıyorduk. "Ama Jennduikee benim...