Keşke bende diğer insanlar gibi pazar sabahları kuş sesleri ile kahvemi yudumlamak isterdim, tabii gelin görün ki ne kuşların ötmesi için bir bahçem var ne de zenginim ki kahvemi yudumlamak için zamanım olsun. Orta dereceli kısımda olan insanlar gibi evde temizlik yapıyordum, küçük bir dairede yaşasaydım bu benim için hiç sorun değil di lakin köşk gibi bir evde oturduğumdan ve bir cadı ile aynı evde yaşadığımdan bu pek mümküm olmuyordu.Bay Min'in iksirleri, deynekleri ve nice eşyalarının tozunu almak onları düzenlemek, buna ek olarakta kendi eşyalarım olunca bütün günüm temizliğe gidiyordu. Ve ben bu durumdan nefret ediyordum, benim bütün gün evde yatmam gerekirken ben bütün gün temizlik yapıyordum, bu hiç adil değildi!Süpergeyi fişinden çektiğimde yukarı kattan Bay Min'in sesini işittim.
"SONUNDA KAPATABİLDİN BURDA UYKUSUZLUK ÇEKİYORUM!"
Fişi süpürgeye dolarken onun ile aynı ses tonu ile ona cevap verdim.
"KALK VE BANA YARDIM ET! SİZ UYKUSUZLUK ÇEKMİYORSUNUZ BAY MİN! SADECE ŞEKERLEME YAPIYORSUNUZ!"
Bana cevap vermesi için beklerken süpürgeyi yerine kaldırmak için merdivenin altında bulunan odaya ilerledim. Tabii ki de huysuz cadı bana cevap vermedi çünkü cevap vermek işine gelmedi. İç çekerken temizlik malzemesi ile dolu olan odanın kapısını açtım ve süpürgeyi yerine koyarken toz bezlerinden birini alıp kapıyı kapattım. Adımları mutfağa doğru çevirirken zilin çalması ile durdum. Pazar sabahında kim beni ziyarete gelmiş olabilirdi ki?
Kapıya doğru ilerlerken toz bezini koltuğun üstüne bıraktım. Kapı'nın yanında olan aynadan saçımı ve üstümü düzelttikten sonra kapıyı açtığımda dudaklarımın aralanmasına engel olamadım."Baba sizin burda ne işiniz var?!"
Kapıda dikilmiş sırıtarak bana bakan anne ve babama tuhaf bakışlarımı attım.
"Kızımızı ziyaret etmek için geldik"
İkisi de yüzlerinde ki sırıtma ile beni umursamıyaran içeri girerken kapıyı kapattım. Zaten bir pazar gününd-
yukarıdan Bay Min'in yaptığı gürültü ile irkildim. Has siktirr! Babamlar onu bilmiyordu ben ne halt yiyecektim! Babam ile annem birbirlerine baktıktan sonra bana döndüler."Evde kim var Jennie?"
Kapıyı kapatırken dişlerimi göstererek gülümsedim.
"Nasılsınız anne ve baba?"
İkisine de sıkıca sarılırken yukarıdan Bay Min'in adım seslerini duyabiliyordum, uyumuyormuydu o ya!
Annem ve babamdan ayrılırken ikisi de bana tuhaf bakışlarını attılar hakkılardı da ama onlara Bay Min'i tanıtmayı düşünmüyordum. İkisinin meraklı sorularını umursamayıp onları salona getirirken annem hayretler içinde eve baktı.
"Woah Jennie burası için iyi para ödemiş olmalısın"
"Evet kızım senin o küçük dairenden çık-"
"Senin yüzünden çıkmak?"
Babam dişlerini göstererek gülümserken elini ensesine götürüp kaşıdı.
"Belki bir bakıma öyle oldu"
Annem babama ters bakışlarını atarken bana gülümseyerek dönüceği sırada ismimi duymam ile lanetlerim ard arda gelmişti.
"Jennie?"
Ailecek merdivenin başında duran tişörtsüz Bay Min'e bakarken yüz ifadesinin ciddi olduğunu gördüm ve ismimle seslendiğinin farkına vardım. Gerçek ismimi çok nadir zamanlarda kullanırdı. Bay Min merdivemlerden inerken annem ve babam onu ağzları açık izliyordu, tamam ben bu tepkiyi beklemiyordum. Evde bir erkekle birlikte yaşıyorum diye beni kesicek değiller ama Bay Min'i onlara ne olarak tanıtıcağımı bilmediğimden onları tanıştırtmak istemiyordum. Annem koluma girerken kulağıma doğru fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoongi, Cat and Jennie'1
Fiksi Penggemar"Bana o bakışlarınızı atmayın Bay Min" Bakışlarını daha çok yoğunlaştırırken bir kenara attığı Moonlight'ın homurdanmalarını duyuyordum. Bu beni mutlu etmişti, o lanet kediyle tam 3 senedir gelin ve kayınvalde gibi atışıyorduk. "Ama Jennduikee benim...