«2»

25 12 1
                                    

  Multi; Derin'in elbisesi...

Hazırlanmam bittiğinde kendimi ilk defa güzel hissediyordum. Kuaför koyu bir göz makyajı yapmıştı, ve saçlarımla pek oynanmasını sevmediğim için sadece şekil vermekle yetinmişti. Yıllardır ilk defa kendime güveniyordum belki de. Bu halimi çok sevmiştim. Artık Derin Sarsılmaz diyince akla çirkin, şişman o kız değilde bu halimin gelmesini istiyordum. Ve bu yüzden bundan sonra o Derin'i değil, bu Derin'i gösterecektim.

Kuaför kadın makyaj çantasını da kapattığında gitmek için izin istedi. Ücretini vermek için kalktığımda "Ücreti Salim bey halletti." dedi güler yüzle. Sahte bir gülümsemeydi. Yaptığı işi seviyordu, ama insanları sevmiyor gibi bir ifade vardı yüzünde. Kim bilir kaç sahte makyaj ile cadıları prenses yapmıştı...

Kadının kapattığı kapının sesiyle sıyrıldım düşüncelerden. Aynada son kez kendime bakıp derin bir nefes aldım. Heyecandan ellerim titriyordu. Ve bu heyecanın sebebi tek bir kişi. Hiç aklımdan çıkmayan yüzü ve ciğerlerimde hissettiğim kokusuyla istemesemde çıktım dışarı. Hasan abi kapının önünde bekliyordu. Beni görünce önce baştan aşağı süzdü, daha sonra da koluna girmem için kolunu uzattı. Gülümseyerek yanına gelip koluna girdim ve birlikte aşağı indik. Arabaya bindiğimde heyecanım yeniden kendini gösterdi. Ellerim titriyordu resmen. Camı açıp içeri temiz hava girmesini sağladım.

Biraz sonra beyaz villa uzaktan kendini göstermişti. Heyecanım git gide artıyordu. Davetliler çoktan gelmiş olmalıydı. Anneme süpriz yapacağım için ben Salim amcanın konuşmasından sonra girecektim salona. Araba evin önünde durmadan ilerlemeye devam ettiğinde arka tarafa gittiğimizi farkettim. "Salim bey kimsenin seni görmemesini istedi." Hasan abi yaptığını açıkladı. 'Tamam' anlamında başımı salladım ve kucağımdaki ellerimle oynamaya başladım.

Araba durmuştu ama ikimizde inmiyorduk. Biraz sonra uzaktan buraya doğru yaklaşan birisi gözüktü. Yakınlaştığında bahçe ışıklarından gelen kişini Salim amca olduğunu gördüm. Kırklı yaşarda,saçları kırlaşmış, yüzü herşeye rağmen ışıl ışıldı yine. Hiç değişmemişti dört yılda.

Hasan abinin arabadan inmesi ile ben de indim. Salim amca karşımda duruyordu. Beğeni dolu gözlerle beni süzüp kollarını açtı. Bir adımda yanına vardığımda bir baba şefkati ile sarmaladı beni. Ben de aynı şekilde içtenlik ile karşılık verdim. Bir nefes çektiğimde dün akşam gülümseyerek uyumama neden olan o şeker-baharat kokusu doldu içime. Ama bu seferki daha net ve tazeydi.

Kollarından ayrıldığımda yüzündeki gülümseme eşliğinde konuştu. "Çok güzel olmuşsun. Gerçekten annenin kızısın."

Aslında sözlerine biraz şaşırmıştım. Onun da Hasan abi gibi bu halime şaşırmasını bekliyordum. Yine de bir ş-ey söylemedim. Teşekkür etmek dışında tabii. Salim amca yeniden konuştuğunda bu sefer içeriye ne zaman gireceğim hakkında bilgi verdi ve bir kez daha sarılıp uzaklaştı. Salim amca gider gitmez onunda söylediği gibi yeniden arabaya bindik ve beklemeye başladık. Vakit geldiğinde Hasan abini telefonuna çağrı gelecekti.

Sonunda arabanın içindeki sessizliği telefonun güzel melodisi bozduğunda heyecanım daha da artmıştı. Terleyen avuç içlerimi elbiseme sildim ve derin bir nefes alıp dışarı çıktım. Hava hiç soğuk değildi ama benim ellerim buz kesmişti. Yavaş adımlarla arka bahçeden evin kapısına giden yola girdim. Yaklaştıkça Salim amcanın sesi daha net duyulmaya başladı.

"... Bu günü bana yaşatan güzel eşime ve bu özel günde yanımızda olduğunuz için sizlere teşekkür ederim." Salim amcanın sesini alkış sesleri kestiğinde kalbim kulaklarımda atıyordu adeta. Kendimi sakinleştirmek için Salim amcayı dinlemeye devam ettim.

O EskidendiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin