3.Bölüm:YETENEK KEŞFİ

537 29 11
                                    

Buluşma yerine geldiğimde,neredeyse herkesin gelmiş olduğunu gördüm. Gülümseyip çimenlere oturduğumda, onlarda aynısını yaptı.

"Alyssa, Bay Schosmaki her an gelebilir hızlı olmalıyız."

"Bizi böyle görmesin her kulübeden bir kişi kalsın, arkadaş grubu gibi görünelim"
Birkaç kişiden homurtular yükselsede çoğunluk kabul etmişti.

Atalante kulübesinden Ashley,Nemesis kulübesinden Dulcie ve Nerissa kulübesinden Nicholas kalmıştı.
Seçilmeyenler kulübelerine doğru ilerlerken, bizde planı yapmaya başlamıştık.
"Kolyelerin gittiğini anlamayacak mı?" diyerek sözü Nicholas başlattı. "Onu dün gece hallettim"

Cebimden çıkardığım keseleri ortaya koydum.

"Sahte kolyelerle gerçeklerini değiştireceğiz, öncelikle gerçek kolyelerin yerini öğrenmeliyiz"

Dulcie, belli bir sessizliğin ardından söze başladı;

"Alyssa bunu sen yapabilirsin! Kolyeni vermeye gittiğinde bir bahane bul ve nereye koyduğuna bak!"

"Evet öyle yapalım, birazdan kolyemi vermeye gideceğim sonra gelirim ve planı devam ettiririz"

Sözüm bitirdiğimde, hepsi başlarıyla onaylamışlardı.

Saatin gelmesini beklerken,eski hayatımız hakkında konuşmuştuk.

"Alyssa artık gitmen gerekiyor."

Ashley'nin sözüyle kendime geldim ve arkadaki ağaçtan destek alarak ayağa kalktım.

"Şans dileyin" diyerek yürümeye başladığımda, aklım 'bahane' üretiyordu.

Yavaş adımlarla buluşma yerinin sonundaki kulübeye ilerliyordum.

Kulübeye vardığımda,yavaşça tahta kapıyı tıklattım.Duyduğum "Gir!" sesinden sonra ürkek adımlara içeri girip kapıyı kapattım.

Bay Schosmaki'nin bakışlarını umursamayıp ortada duran masaya ilerledim. Yumruk yapmaktan kızarmış elimi açıp kolyeyi gösterdim.

"Kolyeyi getirmiştim."
Bay Schosmaki kolyeyi masadan alıp ayağa kalktı. O sırada ben de kapıya yönelmiştim.Arkasını döndüğünden emin olduğumda,kapı yanından ayrılıp ilk durduğum yere ilerledim.

Bay Schosmaki'nin yavaşça kilidi açmasını ve kolyeyi diğer kolyelerin yanına koymasını izledim.
Kasa, kasadan farklı bir biçimde tablo biçimindeydi. Tabloda ki kadının elinde tuttuğu kutunun kilidi, aynı zamanda gerçek kilitti.Boynunda ki kilit ise,şifreyi bilenler için "Ben anahtarım" diye bağırıyordu.Ancak bir şey bilmiyorsanız büyük ustalıkla çizilmiş bu resimden bir şey anlamanız olanaksızdı.
Bay Schosmaki, tabloyu kapatıp kilidi bastırdığında şaşırtıcı bir şey yaptı: Arkasını dönmedi.

O, büyük kitaplığı yavaşça iterken ben de bordo perdenin arkasına saklandım ve görülmediğimden emin oldum.Şu an görevim; Görülmek değil, görmekti.
İçindeki kitapların dekor için koyulduğuna inandığım büyük; eski ve tozlu kitaplık itildiğinde yerimde kıpırdandım ve gizli kahverengi kapıya bakmaya başladım.
 

Kapı, eski olduğunu görünüşüyle ele veriyordu. Belli başlı çizikleri,renk ayrılıkları ve kırılmış kenarları vardı.

Bay Schosmaki'nin "Hepistokomi! diye bağırmasının ardından karanlık tünele açılan kapı,yavaşça öne doğru atıldı

Bay Schosmaki, ıssız tünelde kaybolduktan sonta kapı kendiliğinden kapandı ve kitaplık yerine geçti. Bunların nasıl olduğuna dair sorularla, önce saklandığım bordo perdenin arkasından daha sonra da kulübeden hızlıca çıktım.

Neptün'ün KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin