Kayıp Kolye -,-

152 52 14
                                    

Vee yeni bölüm :D Vote ve yorumlarınıza ihtiyacım var. Hem de çok 'D

Bölüm Şarkısı ne olsa diye düşündüm ama bulamadım lanet olsun :D

İyi okumalaaaaar :) <3

Eve geldiğim de kendimi çok yorgun hissediyordum. Mutfağa doğru ilerlediğimde babamın sofrayı hazırladığını gördüm.

"Ben geldim." diyip gülümseye çalıştım.

"Hoşgeldin canım. Üstünü değiştir sonra gel yemek yicez. Gülşen Hanım erken çıktı bugün."

"Aa şey. Ben yemesem baba. İştahım yok. Odama gidip dinlenmek istiyorum." dediğimde elindekileri bırakıp yüzüme bakmaya başladı.

"Prenses yolunda gitmeyen bi şeyler mi var?" dediğinde gözlerimi kaçırmaya başladım. Yoksa anlardı. Çünkü gözlerim her şeyi ele veren bi düşmanım gibiydi.

"Yo. Hayır." diyip kafamı salladım. Babam bana her şeyi anlatmam için soran gözlerle bakarak yanıma geldi ve

"Anlatmak istersen dinlerim. Biliyorsun?"

dedi.

"Evet biliyorum baba. " diyip ona sarıldım. Hayatım da yolunda gitmeyen o kadar çok şey var ki.. Ama sana bunları nasıl anlatayım baba. Senin hayatında yeterince yolundan çıkmadı mı? ..

Odama girdiğimde üstümü değiştirip çantamı sandalyenin üstüne koydum. Aslı'yla konuşmak iyi gelebilirdi. Telefonumu alıp Aslı'yı aradım. Her zaman ki neşeli sesiyle

"Kelebek?" dedi. Olanları anlatmaya başlamıştım. O da Efe'ye aşık olmak gibi bi delilik yapmamam için her şeyi söylemişti.

"Bak Mira. N'olur ona aşık olayım deme."

"Aslı. Şey onun çok güzel gözleri var. Kaybolabileceğim türden. Ve ımm .. Sanırım kayboldum."  

"Lanet olsun. Ben ne diyorum sen ne diyorsun. Canının yanacağını bilmiyormuş gibi konuşma. Üzülmeni istemiyorum ben sadece."  dediğinde gülümseyerek küfür etmiştim.

"Kelebek kapatıyorum ben. Görüşürüz yarın." dedim ve telefonu kapattım. Yatağıma yatıp tavanı incelemeye başladım. Kendimi karanlıkta gibi hissediyordum. Ve ben karanlıktan korkarım. Bilinmezliğe giden her şeyden korkarım. Tabi tam da şu an o karanlık beni içine almayı başarmıştı. Gittiğim yönde hiç bi ışık yok. Simsiyah.

Aslı Efe'ye aşık olmamam konusunda beni sürekli uyaran bi sansüre dönüşmüştü. Ben aşka inanmayan , belki de aşkı yanlış bilen birisiyim. Sevgi benim için daha önemli ve her zaman öyle kalacak. Efe'ye karşı hissettiğim şeyin ne olduğunu hala bilmiyorum. Sadece beni kendine çeken bi aurası olduğunu düşünüyorum. Aslı bunun aşk olduğunu söyleyip duruyor. Belki de öyle. Bilmiyorum , hissediyorum. Ve bazen bilmemek , hissedememekten daha kötüdür. Efe için ne ifade ettiğimi bilmiyorum. Ama hissedemiyorum da. Dediğim gibi simsiyah bi bilinmezlikteyim. Korku var içimde. Hissettiğim çok şey var ama bildiğim tek şey gözlerinde kaybolduğum o çocuktan uzaklaşmam her şeyi yoluna sokmam da en büyük yardımcım olacak... Gözlerimi kapattığımda annemin yüzünü görmem düşüncelerimi bölmeme neden olmuştu.

"İyi geceler anne.."

~

Uyandığımda saat 7:30'du. Ah lanet olsun bu kadar çok mu uyumuştum yani. Alarm neden çalmadı? Telefonumu elime aldım. Ama açılmadığını görünce şarjının bittiğini anladım. Oh mis. Çok iyi. Hemen yataktan kalkıp üstümü değiştirdim. Servisi kaçırdığım için babamın beni bırakması gerekecekti. Çantamı alıp aşağı indiğimde babama seslendim ama cevap gelmeyince mutfağa girip matmazele sordum.

"Geç kaldım! Babam nerde matmazel? Neden beni uyandırmadın?" dediğimde matmazel gülerek

"Sakin ol prenses. Baban erken çıkmış. Bende geç geldim. Gittin sanıyordum."

"Pekala. O zamansa görüşürüz Gülşen teyze." diyip bi lokma bi şey al ağzına diye seslenen Gülşen teyzeye aldırmadan evden çıktım. Okula doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Hayatım resmen benimle dalga geçmeye başlamıştı. Neden her şey beni bulur ki?! Diye isyan ederken duyduğum korno sesiyle irkildim. Küfrederek arkama baktığımda arabanın içindekinin Ukala mavi göz olduğunu gördüm.

"Gelsene" diye seslendiğinde pencereye eğilip gülerek ;

"Emir mi verdiniz yoksa yanlış mı duydum bayım?" dedim.

"Arabamı güzelliğinizle şereflendirir misiniz Leydim ?" diyerek arabadan inip kapıyı açtı.

"İşte böyle Selim." diyip gülerek arabaya bindim. Sanırım şansım dönmüştü. Yoksa okula kadar yürümüş olacaktım. Arabanın içinde gerçekten eğlenmiştim. Okula geldiğimizde ne zamandır böyle eğlenmediğimi farkettim. Arabadan inip okula doğru ilerlediğimizde bütün gözler bize bakıyordu. Büyük ihtimal yine bi dedikodu uydururlar. Grubun yanına geldiğimizde hepsi soran gözlerle bakıyordu. Efe'nin bakışları listesinin top-2'sine de karar vermiştim. Hep birlikte sınıflara doğru ilerlediğimizde Selim

"Daha sonra görüşürüz" diyip kendi sınıfına girdi. Aslı ve Cansu'da hemen sormaya başladılar. 5N1K. Olanları anlatınca ikiside hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyordu.

"Ne? Ne bekliyordunuz ki ?" diyip gülmeye başladım.

~

İkinci dersin başında Efe benimle bi şey konuşmak istediğini söylemişti.. Gerçekten çok merak ediyordum. Geçmek bilmeyen dakikaları saymak sinir bozucuydu. Zil çaldığında Efe sınıftan çıktı ve ben Batu'ya soran gözlerle bakmaya başladım.

"Peşinden git ekşi" diyip gülümsedi. Arkamı dönüp sınıftan çıkmak için kapıya doğru ilerlediğimde Selim'in gövdesine tosladım. Vay canına gömleğinin altından da olsa tam olarak 4 tane baklava saymıştım. Sanırım dahası da vardı.

"Bahçeye çıkalım mı?" dediğinde onu terslemek istemesemde hayır dedim ve yanından ayrıldım. Sonuçta ona karşı ne kadar önyargılı olsamda bunun yanlış olduğunun farkına varmıştım. Efe'yi koridorun sonunda gördüğümde hızlı adımlarla yanına gitmeye başladım. Beni görünce o da ilerlemeye başladı Hey ? Kovalamaca mı oynuyoruz? Arka bahçeye gittiğini gördüğüm de dil saya saya peşinden gitmeye devam ettim. Köşeyi döndüğümde bi gövdeyle daha çarpıştım. Hayır yani noluyoz ya ? Teker teker gelin. Kafamı kaldırdığımda Efe'nin sonunu göremediğim gözlerine yakalandım.

"Kovalamaca mı oynuyoruz hayırdır Efe Bey?" diyerek geri adım attım.

"Yoo ama istersen eski türk filmlerinde ki gibi ağaçların arasında bunu yapabiliriz ha?" dedi ve gülmeye başladı.

"İstersen pamuk şekerde yeriz" dediğinde bende gülüyordum.

"Bi şey dicekmişsin?" diyip soran gözlerle bakmaya başladım.

"Ha şey. Sana verdiğim kolyeyi boynunda hiç görmedim neden takmıyorsun?" Şimdi hapı yuttum. Ne dicem kaybettim ve aramadım falan mı? Lanet olsun! 

"Efe aa şey. Ben.." sözümü yarıda kesen sesin geldiği yöne kafamı çevirdiğimde elinde ki o kolyeyle Selim'i görünce tüylerim diken diken olmuştu. Nasıl ya ?!!

Kayıp kolye onca gündür Selim'de miydi ?!

Bir Hayal KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin