BÖLÜM: 1 RUH TAŞI ARAYIŞI

91 14 15
                                    

Quinx Akademisinde herkes heyecanlıydı. Sonunda ruh taşı arayışına gireceklerdi. Yarın anlaşma yapmayan bütün türler Derin Dikey Ormanında toplanacaklardı. Petra sonunda ruh taşı olacağı için çok mutluydu. Ayrıca korkuyorduda çünkü Derin Dikey Ormani düz degil dikeydi. Bu da orada düz bir yerdeymiş gibi durmak için ekipman gerektirdiğini gösteriyordu. Bu ekipman ayaga takılıyor ve dik bir yerde düşmeden yürümeni sağlıyordu.

Ekipmana bir şey olması yani sıra yaratıklarla da karşılaşabilirdi ve eğer başka bir Quinxle aynı ruh taşını isterlerse dövüş çıkabilirdi. Daha fazla düşünmedi moralini bozmak istemiyordu. Odasına döndü.

Odasına girdiğinde yarın için kılıcını bileylemeye başladı. Bu kılıc babasından kalmıştı. Babası Azap Birliği tarafından işkence edilerek öldürüldü. Intikam ateşiyle yanıp sönüyordu. Babası sayesinde Quinxler arasinda seviliyordu. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Yatağına girdi ve battaniyesini üzerine çekti, yarın büyük gündü.

......................

Uyandığında saat daha altıydı. 8 de ormana girilecekti. Hemen hazırlanmaya basladı. Öncelikle zirhini parlattı, vücudunun bazı yerlerine kumaş sardı ve zırhinı bu kumaşin üzerine giydi. Çoğu Quinx in zırhı gümüstendi, fakat Petra gümüş zırhı sevmıyordu çünkü ağırdı. Bu yüzden kendine deriden bir zırh yaptırdi ve siyaha boyattı. Kaskina dogru uzandığında ruh taşını almasına az kaldigini hatırladı. Kaskını taktı ve kılıcını aldı. Kapıya doğru yöneldi. Kapıyı açtığında karşısında yemyeşil gözleri
Ve zırhiyla Şila duruyordu. Kaskını daha takmamişti. Kalbi hızlanmaya başlamıştı. Çok güzeldi. Yanına gidip "Günaydın" diyecekti ki birden koluna başka bir erkek girdi. Sinirlenmişti ama belli etmemeye çalıştı. Muhtemelen Şila nın koluna giren erkek Quincylerden biriydi. Quincylerin iki tane ruh taşı vardı. Zaten bir insan daha fazlasına dayanamazdı. Quincy ile birlikte güle oynaşa gitti Şila. Petranın Şilayı etkilemesi için güçlenmesi gerekiyordu. Karar verdi, kendisine güçlü bir ruh taşı bulacaktı. Binadan dısari çıktığında güneş gözünı aldı. Hemen ormanın önüne geldi çoğu Quinx oradaydı ve ekipmanlarını giymisti. Petra da hemen görevliden ekipmanlarını istedi.

Ekipmanlarını giydiğinde Petra da herkes gibi vaktin gelmesini bekledi.

Saat 7:30'tu. Daha yarım saatleri vardı. Canı sıkıldı, ayağa kalkıp biraz dolaştı. Oturduğu yere geri dönerken bankların birinde yatan bir adam gördü. Bu adam deri ceket giymiş, kovboy şapkası takmış ve boynuna şal dolamıştı.
"Bu adam kim acaba?" demesiyle birlikte kafasına yumruğu yemesi bir oldu. Başı ağrımıştı. Yumruk arkadan gelmişti. Arkasını döndü ve kendisine yumruk atan adama baktı. Adam kendisinden iki baş uzundu.
Kekeleyerek"N.. ne yapıyorsun."
"Ayağını kılıcımın üzerinden çeksen iyi edersin."

Petra başını yavaşça ayağına doğru eğdi. Lanet olsun nasıl farketmemişim.
Petra başını adama doğru çevirdi.
"Üzgünüm kılıcını görm-" cümlesini bitirmeden tekrardan başına bir yumruk yedi. Bu seferki daha sertti.
Petra, yumruğa dayanamadı ve bayıldı.

....................

"Petra, uyan dostum."

"Petra hadi ama ormana yetişemeyeceğiz"

"Petraaaa!"

"Tamam dostum kalkıyorum."
Petra gözlerini açtığında yüzünü tokatlayıp bağıran Aden'i gördü.
Petra'nın ayıldığını gören Aden elini Petraya uzattı ve yerden kaldırdı.
"Acele etmeliyiz Petra sınavın başlamasına 5 dakika var."

Petra sınava 5 dakika kaldığını öğrenince hemen Adeni önüne çekip ormana doğru koşmaya başladı.
Ormana ulaştığında herkes kapının üstünde yerlerini almışlardı.
Petra ve Aden de yerlerine geçtiler ve kapının açılmasını beklediler
10
9
8
7
6
5
4
3
2
1

___________________________

Kapının açılmasıyla birlikte duyduğu bağırışlar yüzünden kulaklarını tıkadı. Düşüyorlardı. Gözleriyle hemen Adeni aradı fakat göremedi. Adeni aramayı bıraktı ve kendine tutunabilecek bir yer aradı. Etrafına iyice baktı ve bir ağaç gördü. Çevik bir hareketle ağaca doğru uzandı ve tutundu. Yavaşça ağacın üzerine çıktı.
"Huh ucuz kurtulduk." dediğinde ayağı kaydı ve kıçının üstüne oturdu.
"Ahh" diye inlediginde ağacın alt tarafında bir karartı farketti. Tam karartıya doğru gidecekti ki kulağına boğuk bir ses geldi. Hemen sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladı. Bu ses bir kızın çığlığıydı.
" Ya Şilaysa!"

Bu bölümü sonunda atabildim. Normalde 800 kelime falan olacaktı. Fakat wattpad hata veriyordu bende ķısa tuttum.

Önerilerinizi yorumlarda belirtin lütfen benim için çok önemli çünkü ilk kitabım.

Vote vote vote

RUH: SpiritusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin