korkmuyorum!

853 60 26
                                    

Sinirle tekrar arkamı dönüp yerdeki adama baktım ve "Bir daha ona parmağını dahi sürersen eğer, senin o parmağını koparır gerekeni yaparım haberin olsun. " dedim.
"Şttt! Sakin ol! Bir kadında bu kadar sinir fazla değil mi?"
Duyduğum sese doğru bakışlarımı çevirdiğimde içimden çektiğim 'siktir' le öylece bakakaldım.

🌺🌼🌺🌼🌺

Arkadaşlar,lütfen oy verin. Kimsenin eline yapışmıyo sonuçta. Lütfen.
Destek görmeyince yazasım gelmiyo açıkçası.
Yoruluyorum gerçekten. Sadece bir tuşa basacaksınız. Lütfen. Giden emek için en azından bunu yapabilirsiniz.

🌻🌼🌻🌼🌻🌼🌻

Şah!?

"Sen kimsin?"dedim. Onu tanıdığımı belli etmemem gerekiyordu öyle değil mi?
Diklenerek tam karşısında durdum.
Deli gibi bakışıma karşılık olarak sadece tebessümle bakan bir yüz vardı. Tabi o bakışların altında yatan manyaklığı görmüyor değildim.

Çok geçmedi...

Bakışları değişmeye başladı. Bana doğru biraz daha eğilerek "Asıl sen kimsin?"dedi kısık sesiyle.
Aynı onun gibi sesimi kısarak alaycı tavrımla biraz daha yaklaştım ve "sanane!" diye fısıldadım.
"Benim işime karışarak hata yaptığının farkında değilsin, affedildin. Şimdi uza, benim asabımı bozma!"
"Ona dokunacak olursan, asıl hatayı sen yapmış olursun. Şimdi...sen uza."

Geri çekildi ve ellerini ceplerine sokarak Kağan'a döndü. "Neyin bu senin? Kız arkadaşın filan mı? Pek seviyor seni."
"Hayır tanımıyorum. Bakın defalarca anlattım.
Yeter.
Benden uzak durun. Ben hiçbir şey yapmadım."
Sanki duyma kabiliyetimi kaybetmiştim. Belki beni hatırlamaması normaldi ama canım çok yanmıştı. O an 'Ablasıyım' demek istedim, ama yapmadım. Elbet öğrenecekti.

"Bak aslanım,"dedi ona doğru yürürken.
Yavaşça önüne geçip aralarındaki mesafeyi açtım. Bana baktıktan sonra tekrar Kağan'a dönüp,"Arabayı sana emanet ettik, sen ne yaptın? Aldın ve sattın. Kime sordun? Hiç kimseye. O arabanın parasını getireceksin. Yoksa ne olur , sana bu asi şeyin yanında söyleyeyim."diyerek bana döndü. Gözlerimin içine bakarken dişlerini sıktığınıda fark edebiliyordum.
"O parmaklarını tek tek keser, köpeklerimin önüne atarım." Tekrar Kağan'a döndü "Anladığını düşünüyorum."
"Derdin ne senin ha?"dedim ve omzunu ittirdim. Başını iki yana sallayarak hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ve gitti. "Hey! Sana söylüyorum. Beni iyi dinle! Seni gebertirim. Anladın mı? Gebertirim." Beni umursamamıştı bile. Yanımda duran duvara sert bi tekme atıp çığlığı bastım. En gıcık olduğum şeylerden biriydi bu, birinin beni dinlememesi.

"Borcun ne kadar?" Dedim kağan'a
"Bak, kimsin bilmiyorum ama,bu adamlara bulaşman doğru değil. Benim işime de karışma ve yoluna git. Anladın mı?"
"Sana! Borcun ne kadar dedim!!" Artık gerçekten çıldırmak üzereydim.
"Kimsin sen? Aşık filansan eğer, söyle ben de işim olmayacağını söyleyeyim olsun bitsin." Uzun uzun baktım ona ne söyleyeceğimi gerçekten bilmiyordum. Onunla konuşmak istiyordum ama şu anki durumda değil. Telefonumun çalmasıyla kendime geldim ve hiç beklemeden cevapladım.

"Ne var!"
"Bir sıkıntı mı var?"dedi Can.
"Yok bir şey. Niye aradın?"
"Artık şu lanet eve geri dön diye aradım."
"Tamam...Geliyorum."telefonu kapatıp Kağan'a "Seninle mutlaka konuşacağım,"dedikten sonra hızla koşup arabaya bindim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 19, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAPMA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin