Kalbime Anlat ★ Park Jimin

4. Bölüm : DOKTORUM

Aralarındaki gerginliğin sadece ben olmadığımı anlamam çok uzun sürmemişti.

Geçmişle ilgili bir durum olduğunun kesinliğine kavuştuğumda kendimi az öncesinde indiğim arabadan uzaklaştırıp önünde durduğumuz kapıya attım.

Birkaç kez tıklatmamla Yoongi'nin yüzüme bakması bir olmuştu.

- Sonunda geldin.

- Benim için bir sorun yok ama sanırım onlar kavga edecek. Ayırsan iyi olur.

Elimle gösterdiğim ikiliye odaklanıp birkaç saniye sinirlerini birbirlerine sözle akıtmalarını izledikten sonra :

- Jungkook'un önüne geçemem. Jimin'i uzun zamandır görmek ve onun üzerinde sinirlerini boşaltmak istiyordu.

Gözlerim ikiliye kaydığında kavgalarının git gide arttığını , Jungkook'un sakin duruşunu artık koruyamamasından anlayabiliyordum.

- Peki bir şey yapamaz mıyız ? Birbirlerine vurmak üzereler.

- En fazla polisi arayabiliriz.

Dedi ve içeriye doğru sevgilisine seslendi.

- Çoktan aradım.

Diyerek yanımızda beliren Evil bileğimden tutarak beni içeriye çekti.

- Merak etme. Polisler o ikisinin kavgalarına alışkın olduğundan sesimi duyar duymaz yola çıktı. Birazdan burada olurlar.

- Sürekli mi böyleler ?

- Her karşılaşmalarında diyelim.

- Yoongi'nin dediğine göre Jungkook uzun zamandır beklemedeymiş.

- Bizim için uzun değil. Jungkook için uzun bir süre. İki haftadır birbirlerine girmemişlerdi.

- Peki bu düşmanlığın bir başlangıcı var mı ?

- Tam olayları bilmiyorum. Daha sonra Jimin veya Jungkook sana anlatacaktır.

Az öncesinde olayların hızından dolayı beni çekiştirdiği yeri fark edememiş olmama şaşırmaya başlıyordum.

Evdeki en lüks odada olmalıydık şu anda.

Gözlerimle yatağa , dolabın açık kapağı ardından görünen gizli banyoya , bilgisayar masasına , televizyona ve beton olması gereken tavanın tam anlamıyla açılır kapanır panele sahip bir cam olmasında gezdirirken ağzımın açık kaldığını Evil kapatana kadar fark edememiştim.

- Burası çok güzel bir oda.

- Ve senin.

- Ne ?

Gözlerim birden büyüyerek karşımdaki irisleri bulmuştu.

- Misafir odamız bu. Elimizden bu kadarı geliyor maalesef.

- Daha ne olacaktı ki ? Mutfak dışında her şey var sanırım.

- Seni odanın dışına çıkarken de görmeliyiz değil mi ? Hayatını orada yaşamaya başlamaman için mutfaklı odaya koymadım seni.

- Sen ciddi misin ? Öyle bir oda mı var ?

- Evde ne istersen bulabilirsin. Resim , spor veya müzikle ilgileniyorsan onlar için de seçeneklerimiz mevcut.

Ardından gelen gülümseme beni yerime sabitlemişti.

Hayatımda hayalini kuramayacağım bir yerdeydim.

- Boşuna buraya getirmişsin Evil. Onu götürüyorum.

Arkamdan gelen sesin tonlamasındaki sinir ürkmemi sağlamıştı.