-Bölüm 8-

195 22 15
                                    

Merhabaa evet biliyoruz bu bölüm biraz geç geldi özür dileriz yazmamız biraz sıkıntılı oldu bu bölüm bu yüzden biraz uzun tuttuk sizi seviyoruzz kendinize cici bakın öpüldünüzzz :* :))

 

***HAYAL TARAFINDAN***

 Bowling oynadığımızda biz kazanmıştık. Onunla baş başa yemek yeme fikri pek hoşuma gitmese de bir yanım onunla yemeğe gitmemi söylüyordu ve ben ne yapacaktım hiç bir fikrim yoktu. Benim için zordu hem de çok zor. Henüz saat 2:15 am’di. Erkendi ve ben eve geri dönmek istemiyordum çünkü evde fazlasıyla sıkılıyordum. Arjey sanki İçi okumuş gibi söz girdi.

 "-Üst katta ki cafe de karaoke yapıyorlar oraya gitmeye ne dersiniz?

 Herkes sevinmişti buna yani Ross, Mike, Taylor ve Kellan gitmek için can atıyordu resmen. Zaten Ross'un o halini görünce gülmeye başlamıştım. Herkes toparlanmaya başlamıştı bende dahil. Tüm eşyalarımı aldıktan sonra üst kata doğru yürüdük. Merdivenlerden çıkarken Hepimiz Arjey'i takip ediyorduk. Sanki buraya bir kaç kez gelmiş gibi bize rehberlik yapıyordu. Müziğe bu kadar ilgi olduğunu bilmiyordum. *Aptal aptal konuşma HAYAL. Sanki onun hakkında başka bir şey biliyormuşsun gibi konuşuyorsun.* İç sesime kızıyordum neden her zaman haklıydı. Benim düşüncelerim tersini söyleyip beni çıldırtıyordu. Şizofren gibi kendi kendime konuşuyor başımı sallıyordum. Sonunda Arjey bir boş masa buldu ve herkes oturdu. Arjey oturmamıştı. Sonra masanın etrafından ayrıldı. Birden kulağıma neşeli bir kahkaha doldu. Bu kahkahanın sahibi de kim diye düşünerek başımı sesin geldiği yöne doğru çevirdim ve o tiksinç bakışlarla karşılaştım. Mike'a bir şeyler anlatıyor aynı anda gülüyordu. Mike'ı anlamıyordum o çocuk da ne buluyordu. İğrenç insanın teki onun aksini Mike çok güzel ve nazik biri. Herkes çift çift oturuyordu ve birbiriyle ilgileniyordu. Tek başıma oturuyordum ve çok sıkılıyordum. Başımı yumruk yaptığım ellerim arasına alıp etrafı incelerken birden yanıma biri oturdu. Tabii ki ARJEY. Elinde bardaklar vardı ve benim yanıma oturmuştu. Neden benim yanıma oturdu ki. Yine geveze iç sesim benim yerime cevap vermişti.

*Kızım etrafına baksana bir boş ver var mı? Tek senin yanın boştu çocuk oturdu. Sen iyice aptallaştın bilmem farkında mısın? *

-"Farkındayım." diye iç geçirdim. Sanırım içimden geçirmemiştim ve Arjey bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Bazen böyle sesli düşünmem utanmama yol açabiliyordu. Arjey -neler oluyor?- bakışı atarak bana bakıyordu tabi bende duygu değişimi durur mu heyecandan kekelemeye başladım.

-"Şşş…Şeyy… ken…kendi kendime bi…birşey düşünüyo…dum da."

Arjey gülerk cevap verdi.

-"Sonunu biraz sesli düşündün."Bu sefer ikimizde gülmey başladık. Birden durdu ve donuk donuk yüzüm bakmaya başladı. Utanmıştım ve gözlerimi kaçırıyordum. Bana bakmayı sürdürürken güçsüz bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

-"Bazı hareketlerin çok tanıdık. Fazla tanıdık. Sanki seni yıllardır tanıyormuşum gibi." Söylediği sözler karşısında yapabildiğim tek şey bardağımı devirmek oldu. Sakarlığımdan nefret ediyorum! Ah evet harika. Bütün bardağı üzerime boşaltmıştım. Ross sırıtarak bana bakıyordu ve iyice sinirlerim geriliyordu. Arjey'ın telaşlı hali beni utandırıyordu. Arjey eline bir peçete aldı ve üzerimi silmeye başladı ona engel olmaya çalıştım ama bana kızdı. Bu çok kötü hissettiriyordu. Bir yandan üzerimi temizlemeye çalışıyor bir yandan konuşuyordu.

-"Bu böyle olmayacak, üzerini silmekle temizleyemeyiz. Kesin leke kalır bu şekilde de duramazsın."

-"Sorun değil gerçekten." Arjey beni dinlemiyordu bile.

HAYAL (Düzenlemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin