So Undercover

Eğitimin İntikamı Mı Olur? #7

Aşağıdan gelen sesle irkildim.

"Miley aşağıya gel hadi!"

Şerife bundan bahsetmeli miyim? Belki. Ah hadi ama adam seni 13 yıl yetiştirmiş senin her haltını biliyordur bunu da biliyor bence. Biliyor mu?...Söylemeliyim.

Aşağı uçar adımlarla indim. Ormanda koştuğum gibi aniden indim. Masanın yanına geldiğimde nerdeyse bir tabak düşüyordu. Zor kurtardım.

"Heyy, evin içinde güç kullanmak yok"

"Ne?... Herneyse. Sadece sana şunu söyliyeceğim. Belki biliyorsun belki de bilmiyorsun ama.."

"Miley ne diyeceksen der misin?"

"Ailem yangında ölmemiş, öldürülmüşler."

Bana bir an baktı. Tuhaf bir şekilde...

"Sen hafızanı kaybettin mi kaybetmedin mi?"

"Hı?..." Şaşırdım.

"Cidden söylediğim şeyden sonra bunu mu diyorsun?" dedim.

"Öldürüldüklerini bende biliyorum ama... "

"Ama ne?"

Bir an için sesim yükseldi. Söz konusu ailem ve sanki adam benimle dalga geçiyor.

"Sadece otur tamam mı? Sana anlatacağım."

Masaya baktım. Yemekler vardı. Cidden mi? Adam vampir olduğumu bildiği halde yemek mi yapıyor? Bakışımı fark etmiş olmalı ki elime bir şey tıkıştırdı...Adam bu kanları nerden buluyo? Bu kadar soru yeter deyip kanı içmeye karar verdim. Tam ağzımı daldıracaktım ki...

"Oturarak!"

Ona 'ciddi misin' bakışı attım ve sonra malesef onun dediği oldu. Oturduktan sonra kanı içtim. Kalan poşeti masaya bıraktım. Birkaç dakika onun yemek yemesini izledim.

"Evettt.. Bana hayatımı anlatacak mısın yoksa böyle durmaya devam mı ediyim?"

"Bence bir şeyler anlatması gereken biri varsa o da sensin" dedikten sonra önünde ki yemeklere geri döndü.

Hani çok doyarsınız ve sonrada yemek görünce mideniz bulanır ya... O yemeklere öyle bakıyordum.

"Bütün herşeyi unuttum ne anlatmamı bekliyorsun?"

Aslında anlatacak çok şeyim vardı.

"Hatırladığın kadarını anlat o zaman."

Bu adam çok ısrarcı. Benim daha fazla inatlaşmama gerek kalmadığını direk anladım. Derin bir nefes verdim.

Başımdan geçen herşeyi anlattım. Yeraltında uyanmamı, korkunç merdivenleri, yolda Justin'in arabasını görmemi ve hissettiğim o duyguya kadar herşey.. Şerif beni dikkatle dinliyordu. Adını hala bilmediğime şaşırdım doğrusu. Bitirdiğimde Şerifte önündekileri bitirdi.

"Adını hala bilmiyorum."dedim. Güldü. Aslında hala yaşından emin değildim. Genç gösteriyordu ama acaba kaç yaşında diye merak ettim.

"Patrick."

"Soyad?"

Yine güldü. Onunla yaşıyorsam acaba soyadım değişmiş midir? Yok be hayır. Cyrus değildir onun soyadı.

"Harris" dedi.

"Pekala Patrick Harris. Kaç yaşındasın merak ediyorum doğrusu."

Yine güldü. Ama bu sefer kahkahaydı.