Neden Beni Öldürmediler? #10

88 15 13
                                    

Kaç kişinin okuduğunu en azından öğrenmek için 10 vote ve üstünde yeni bölümü getiririm :D Okuyanlara teşekkürler Multimedia Brent bu arada :D

////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Uyandığımda Brent yanımda yoktu. Aslında uyuduğundan bile emin değilim. Saat 7 diydi ve kendimi niye bu kadar erken saatte kalktım diye suçluyorum. Brent beni uyandırmadığına göre zaten eğitim filan yoktur heralde.

Dün giydiğim şort ve terden sırılsıklam olmuş atletimle yatmış olduğuma inanmıyorum.. Onları hızlıca sepete fırlatıp daha rahata kaçtım. Bol şortumla ince askılı atleti giydim. Sanırım tüm kıyafetlerim bu kombinden ibaret.

Kitaplığıma gidip şöyle bir baktım. Günlüklerimi okursam hayatım hakkında daha çok şey öğrenebilirim. Şu şimşek saçmalığını da öğrenmem lazım.

En küçük yaşımdan başlamam gerektiğini düşünüp yangın günündeki günlüğümü aldım. Saçma alışkanlıklarım olsa da iyi ki günlük tutmuşum. Yangın gününü geçip şöyle bir baktım. Bu günlüğü düzenli her gün yazmamışım heralde. Çünkü 12 Ekim 2001 den 29 Ekim 2001'e atlıyordu. Önemli olanları yazmış olabilirim.

Sayfayı açıp şaşırmaya hazırlıklı bir şekilde yatağa uzandım. Kesin yine bir şey olmuştur. Yani..Aklımdan öyle geçiyor.

29 Ekim 2001

Şerifle iyi anlaştım ama bu onu babam olarak göreceğim anlamına gelmiyor. Hala polisler beni ziyarete gelip bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar. Artık onlara amca filan demiyorum. Sinir bozucu olmaya başladılar. Bu ev bana boğucu geliyor. Hayaletli olduğunu düşündüm ama babam onların gerçekte olmadığını söylemişti. Evden kaçıp ormana gitmeyi orda yaşamayı düşünüyorum.

18 Kasım 2001

Evden kaçmanın bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim. Herkes bana bir büyük gibi düşünüp davrandığımı söylerdi. O zaman ben kendi başımın çaresine bakabilirim. Yani..Büyüklerinde evden kaçtığını duymuştum ama babam onları örnek almamamı söylerdi. İyi de orası benim evim değil. Ve çiçeklerim de yok. Yanıma birkaç yiyecek aldım. Artık buradayım.

22 Kasım 2001

Yarın doğum günüm ama orman çok kötü bir yer. Yemeğim bitti. Şerifin yanına dönmek istiyorum. Nerede olduğumu bile bilmiyorum. Galiba kayıp oldum. Korkuyorum ve sen biraz da olsa korkumu geçirebiliyorsun. Sanırım sana bir isim filan takmalıyım. Hope'a (Umut) ne dersin? Eski adım üstelik. Ve bence seni anlatan bi isim. Sonra görüşürüz Hope.

25 Kasım 2001

Yılanlar hakkında sana dediklerimi hatırlıyor musun Hope? Onlardan korkmuyordum hani. Yanılıyorsun onlardan deli gibi korkuyorum. Ormanın neresine geldiğimi bile bilmiyorumdum ama bi insan görünce korkup saklandım. Onları izlerken bir yılan gelip o adamı öldürdü. Çok kötüydü. Adam tek kelime bile edemedi ve.. İğrençti Hope. Öyle ölmek istemiyorum. Burdan gitmek istiyorum. Şerifin beni bulabilmesi için dua edeceğim. Sende benim için dua et. Şuan o yılanlardan biri yok. Onlardan kaçtım. O adama konuşma fırsatı bile vermeden öldürdüler. Peki neden beni gördüğünde öldürmedi Hope?

Sayfanın üzerinde küçük yuvarlak yaş izinde parmaklarımı gezdirdim. Neden beni öldürmediler?

Günlüğü kapatıp aşağı indim. Şerifin bu olaylardan haberi olması gerekiyordu değil mi? Onun anlatması daha doğru olur. Günlüğümü okuyunca kötü oluyorum. Neden bilmiyorum.

Merdivenler aşağı inerken bir yandanda bağırıyordum.

"PATRİCK? PATRİCKKK?"

Mutfağın kapısını açınca hiç tanımadığım bir yüz beni karşıladı. Bir bıçakda Patrick'in boğazındayken.

"Merhaba güzelim"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kısa olduğunu biliyorum ama zamanım yoktu :D Diğer bölümü uzun yazarım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

So UndercoverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin