2 -Şüpheli-

488 21 3
                                    

 10 GÜN SONRA

Başımıza o kadar kötü şeyler gelmişti ki… Fethiyeye gittikten 1 gün sonra Irmak odasında ölü bulunmuştu. Ben ve Gözde aynı odada kalıyoduk. Irmak tek başına tam yan odamızda kalıyodu. Bunun nedeni de girdiğimiz o saçma sapan iddiaydı. Irmak kazandığı için o tek başına büyük odada biz kaybettiğimiz için Gözdeyle beraber küçük odada kalacaktık.

Yatana kadar hep beraberdik çünkü bizim odada Irmakın odasına  açılan başka bi kapı daha vardı. O kapı her zaman açıktı girip çıkıyoduk odamıza ama geceleri kapatıyoduk. O gece ne olduysa olmuştu.

 Lanet olası yıldızına tükürdüğüm 7 yıldızlı otelin  bok gibi bi güvenlik sistemi vardı. Hayır, anlamıyorum nasıl bi tükürdüğüm şansı vardı ki bizde?  O gün şansa (!) otelin kameraları bozulmuştu. Hem de sadece 1 katınki o katta yine şansa (!) bizim katınkiydi. Ve ne olduysa o gün o gece olmuştu…

FLASHBACK

“Kızlar yatsak mı çok uykum geldi” Gözde gözümün önünde esnemekten bir hal olmuştu. Benim hiç uykum yoktu ama Irmakın da mızmızlanmasıyla mecbur yatacak pozisyona girecektik.

“Evet ya benimde uykum geldi yatalım hadii” Irmak bunu öyle mızmızlanarak söylemişti ki. Uykusunun olmadığını biliyodum büyük ihtimalle abimle mesajlaşacaktı gece. Uzun zamandır birbirlerini görmüyolardı.

“Hadi o zaman güle güle bebişim” dedim ve Irmak’ın boynundan öpüp onu kendi odasına doğru ittim. Kapıları kapattım ve yatağa geçtim. 5 dakika kadar Gözdeyle yarın neler yapacağımız hakkında konuştuk ama sonunda ona işkence etmek istemediğimden yatmasını söyledim. Çünkü gerçekten uykusu gelmişti ve gözlerinin kenarı kıpkırmızı kesilmişti.

Hiçte rahat olmayan otel odasındaki yatağımda yarım saat boyunca dönüp durdum. Bu işlemi yaparken fazla ses çıkarmış olmalıyım ki Gözde arada bir uykulu ve boğuk sesiyle artık zıbarıp yatmamı emredip durmuştu.

 Kalktığımda saat sabahın 6’sıydı. Çokta iyi uyuyamamıştım. Yanımdaki Gözdeye baktığımda arkası dönük bir şekilde çokta rahat bir pozisyonda uyuyodu. Su almak için otelin mini buzdolabına yönelecekken yüzümde çıkan sivilceyi gördüm. Harikaydı. Neyse ki Irmakın cildiyeciye yazdırdığı krem 45 dakikada sivilceyi kurutup atıyodu. Irmaka kokoşluğundan dolayı içimden binlerce kez teşekkür ettim.

Kremi şimdi sürmek iyi bir fikirdi çünkü kahvaltıya inmeden kuruyup gitmesini istiyodum. Etrafta sabahın köründe fondöten sürüp vampir gibi dolaşmak hiç hoş değildi. Suyumu dolaptan alıp içtim. Ardından Gözdeninkiyle karışmasın diye ambalajını yırttım. Geri yerine koydum ve ses çıkarmamaya özen göstererek Irmakın odasına açılan kapının kolunu çevirdim.

 Bu işi Irmakı uyandırmadan yapmalıydım. Sabahın 6 sında kalkarsa tüm gün uykudan şikayet ederdi ve mızmızlanırdı. Ayrıca geç yattığına da emindim. Abimle konuştularsa 3 ten aşağı yatmamıştır diye düşünüyodum.

Odanın kapısını çoktan açmıştım burnuma berbat bir koku gelmişti. Ne olduğunu henüz kestirememişken  gözüme çarpan şeyle küçük bir çığlık atmam bir olmuştu. Irmakın yorganı kıpkırmızydı. Regl mi olmuştu? Acil uyanması gerekti. Yanına yaklaştığımda gördüğüm manzara kanımın çekilmesine neden olmuştu. Başımdan aşağı kaynar sular dökülürken Irmakın kan içindeki yüzüne bakakalmıştım.

 Çilek kızlı pembe pijaması… Kan içindeydi. Beyaz çarşafı, yüzünün yarısı, saçları… Kurumuş kandı. Allahım bu da neydi böyle ! Avazım çıktığı kadar bağırıyodum.  Artık o kan kokusunu da alamaz olmuştum. Bağırmaktan boğazımın acıyla yandığını hissettim. Gözümdeki yaşları durduramıyodum. Gözde’nin çığlıklarıyla benim çığlıklarım birbirine karışmıştı. O zaman Gözdenin de nihayet kalktığını anladım.

Kimseye GüvenmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin