Çok mu kötüydü yoksa? Oha kan akıyor hala!
***
"Çok geçmiş olsun, 2 saat sonra tekrar geleceğim. Sonra, çıkması için konuşa biliriz." diyen doktor beyin sesi kulağımda yankılanıyordu. Annem telaşla bana döndü "İyi misin Güney? Neden dikkat etmiyorsun annecim!" dedi gene başlıyor bu karı. Ne zaman benim suçum olmayan şeyler için vaadleri, öğütleri kesecek acaba?
" Anne ben kendim yapmadım heralde, okuldaki bir dengesiz yaptı, aslında karnıma saplayacaktı ama üzerime düşünce bacağıma geldi, büyütülcek bir şey değil."
"Ay, Allah korusun kızım, sende yüreğime mi indireceksin." dedi annem elimi tutarak.
Bende beline birden sarıldım. Kafam hala allak bullak olsada. Bacağım biraz olsun geçmişti. Birden kapı çalındı. İçeriye, Deniz girdi. Annem Denizi görünce, " Gel oğlum" dedi, anneme bakarak ne çağırıyorsun be! diyen bir bakış attım. "Sus bakıyım sen " dedi sessiz bir şekilde."Geçmiş olsun, Güney" dedi Deniz annem de o sıra çoktan odadan tüymüştü. " Sağol" dedim ve kafamı döndüm. " Sana bir sey olduğunu duyunca aklım çıktı" dedi, kafasını eğerek.
"Deniz, sen o gece o sözleri söylerken bana benimde kalbim aynı bir bıçakla kesilmiş gibi acımıştı. Hem de bacağımdaki kesiği, o gece gördüğüm kızlardan birinin yapması ve sen sırf onlar için beni silmen. Bunlar çok hafif şeyler değil Deniz" dedim ciddi bir surat ifadesiyle.
"Ne, ne diyorsun sen!" dedi bana bakarak anlamsız göz ifadesi. Sanırım yalan söylediğimi sanıyor hala.
" Şu dediğime bile inanmıyorsun ya, ben ne diyebilirim ki sana, Çiçek ve o uzun boylu kız bugün parkın arka sokağında sıkıştırdılar iste. Sabahta zaten tehdit eden Çiçekti. Deniz beni ilgilendirir gibi bir şey demişti hatta." dedim, o ara kapı çalındı tekrar polis girdi ve kamera kayıtlarını gösterdi. Deniz de Çiçeğ'i görmüş olmuştu hem. Bende dosyayı imzaladım. Polis çıkınca Deniz "Güney, Özür dilerim gerçekten, hem dediklerim için, hemde kalbini yaraladığım için. O gün dediklerim gerçekten çok ani bir şeydi. O kadar dalgınım ki bu aralar sana bile vakit ayırmıyorum farkındayım. Sadece iyi hissetmiyorum." dedi.
Bende " iyi hissetmediğinde, birlikte aşabileceğimizi biliyorsun hep böyle aştık seninle" dedim. Lakin kafası aşağı düştü, " Ya bir gün sen yada ben gidersem bu sefer tek başıma nasıl aşabilir ki, öğrenmem gerek tek başıma herşeyin üstesinden gelmeyi.""Ben senden neden gideyim ki Deniz, neden böyle düşünüyorsun?"dedim düşünceli bakışlarla.
"Bırakmaz mısın?" dedi. " Tabiki bırakmam, senim parçamsın" dedim.
"Hadi dinlen biraz sen," dedi ve çıkıp gitti.
Anlamaya çalışıyordum onu çabalıyordum en azından hep ona bir yol olmak isterdim. Neşesi olmak, güldürmek isterdim. Ona nasıl bu denli bağlandığımı bende çözemesemde. Artık içimdeki düğümleri çözme vakti gelmişti.
***
2 gün sonra
"Anne ben çıkıyorum, güle güle" dedim ve kapıyı kapattım. 2 gündür evde yatıyordum. Deniz ile en son 20 dakika önce konuşsakta, onu özlediğimi ve açılmaya hazır olduğumu hissetmiştim. Bacağımın acısı en az derecede de olsa, basarken hafif sızlıyordu. Ama yürümek iyi gelirdi. Bende yavaş yavaş sahildeki o ufak barakaya gitmeye başladım.
Sahilin o güzel esintileri, o kadar iyi gelmişti ki. Beni biraz olsun rahatlatmıştı. Deniz uzaktan beni fark etmişti bile.
"Güney ne işin var kızım burda" diye uzaktan bağırdı. "Seni yanına gelmek istedim Deniz" dedim masum bakışlarla. " E hadi gel o zaman" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Başıma Gelenler
HumorBir olayla tüm hayallerimi bir dolaba saklamış üstüne kilit vurmuştum. Hatta ne olduklarını bile unutmuş, biraz da yorulmuştum. İnsanlara öğüt verir, kendi söküğümde kaybolurdum. Bugün'e kadar başıma gelmiş bir çok olay aklımdan geçerken, bir de ile...