‘ benimle uyurmusun yalnız uyumak istemiyorum ? ‘
Ne zaman bu kadar arsızlaştım hiçbir fikrim yoktu ama bugün yaşadıklarımdan sonra gerçekten yalnız uyumak istemiyordum o yanım da olursa kendimi güvende hissedeceğimi biliyorum. Sadece şansımı denemek istemiştim sorarken hayır dese neden diye üstelemeyecektim bile sorumun cevabını beklerken o kısacık sürede Ravel yanıma uzanmıştı bile yüzümü yüzünü göreceğim şekilde çevirdim gözlerinde ki o büyüyü görmek istiyordum.
Bir çeşit uyuşturucum olmuştu Ravel benim sebebini de bilseydim keşke güç kaynağım hayat kaynağım her şeyim olmuştu kısacık sürede. Ben bunları düşünürken zihnim tamamen Ravel’e açıktı ve benim için de boğuldum soru deryasına bomba gibi düşecek bir cevap verdi bana…
‘ hatırlıyor musun Eylül, aşkın şu dünya üzerinde ki en yenilmez büyü olduğunu söylemiştim. Sen gücünü hislerinle besleyen bir bekçisin ve çokta zekisin aklında ki sorunun cevabını çoktan bulmuş olman gerekiyordu’ cümlesini bitirdikten sonra dudaklarıma yumuşacık dudaklarını bastırıp harika bir öpücük kondurdu bedenim alev almış yanıyordu şuan içerim de hissettiğim gücü tarif etmemin imkanı yok. O öpücük bütün evrende ki güçleri elime toplamıştı resmen. Aşk bu dünyada ki en güçlü sihir, bu gerçekten doğruymuş. Şuan tek bir cevaba ihtiyacım vardı bu aşk bana hislerim beslensin diye mi gönderildi yoksa bu hisler tamamiyle gerçek ve karşılıklımı ? işte bunun çözümü bir öpücükte değil koca bir zaman da saklı.
Suat/Siryus
Onu daha ilk gördüğüm an etrafa yayılan ışığı gözleri kamaştırıyordu. Bu beklediğim kız olduğunun işaretiydi ama emin olmam gerekiyordu. Hayatına girme kararı aldım bir gölge gibi takip ettim onu dört yıl boyunca hayatın da hiçbir değişiklik ya da Bekçi olduğuna dair bir ip ucu yoktu. Ya çok zekiydi ya da ben ilk defa yanılmıştım. Çoğu kez kendimi sorguladım onun içinde ki bekçiyi uyandırmanın bir çok yolunu aradım sıradan bir kızdan başka hiç bir şey değildi gördüğüm.
Işığı da bu kadar yüksek olmasaydı hiç dört yıl boyunca uğraşmazdım. Ama kökenleri annesi, annesi çok güçlü bir bekçiydi bunu biliyordum.tabi bu bir bekçiden illa bir bekçi doğacak diye kesin bir kanıt yoktu sonuçta Eylül’ün babası bir insandı. Ben daha güçlü Bekçilerin de onun peşin de olduğunu adım gibi biliyordum. Nasıl olurda atlarlardı onu şimdiye gelip almaları gerekiyordu.
Bir sabah genç bir kızın ölümü ile gücünü keşfedeceği haberini aldım. Ölen kişinin patronunun kızı olması bir tesadüf olamazdı ve bunun arkasında ki kişi her kimse artık Baş bekçinin peşindeydi buna kesin olarak inanmıştım. Patronu da intihar edince iyice boşluğa düşmüştü Eylül bu dönemin de ona destek olmam gerekiyordu ancak bu şekilde güvenini kazanabilirdim .
Onun içinde ki gücü ele geçirmek için yanıp tutuşuyorum.her bekçiye harika yetenekler bahşedilmişti benim yeteneğim ise esir düşürdüğüm bekçilerin güçlerini çalabilmemdi. Özel yetenekli çok fazla bekçi bulunmuyordu tabi bunları esir düşürmek ve gardlarını indirmek öyle çokta kolay bir şey olmuyordu maalesef. Gücümü epey yükseltmiş olmama karşın benden daha güçlü bekçilerin varlıklarından da haberdardım onlar benim gibi bireysel değillerdi grup halin de hareket ettikleri için güçlerini yükseltmeleri daha kolay oluyordu.
Ahmet beyin yani Marius’un kızının ölümü tamamen bir fermandı. Hislerim beni hiçbir zaman yanıltmamıştı bu sefer de yanıldığımı düşünmedim hiç. Bu cinayetin arkasın da her kim varsa eğer Eylül’ü istediği kesindi. Onu bende istiyordum ama daha fazla güçlenebilmekti sadece amacım. Onun korumakla görevlendirdiği değerleri yok etmek yoktu aklım da.