7. Ölmesi Gerektiği İçin Öldü

88 12 4
                                    

Yoongi aldığı mesajdan sonra koşarak evine gitti.

"Telefonunu bile açmıyorsun. Böyle terk edemezsin beni."

Jimin evde değildi. Yoongi ocaktaki fasulye ezmesi çorbasına baktı. Kapağı açmaya çalıştığında elini yaktı. Hâlâ sıcaktı. Jimin yeni gitmiş olmalıydı.

Yoongi ocaktaki çorbayı bir bez yardımıyla masaya koydu.

Önündeki çorbayı bir yandan üfleyerek içmeye başladı. Oldukça hızlı yiyordu. Bir an duraksadı. Masadaki kağıt parçalarını eline aldı. Ve odanın içine fırlattı.

"Hiçbir anlamı yok. Nasılsa yarın tüm bunlar kaybolacak."

Bu sefer masanın üstündeki çerçeveyi eline aldı. Jimin ile olan fotoğraflarıydı. Mutlu oldukları zamanlardan kalma. Sertçe yutkundu Yoongi. Ve fotoğrafı masanın üstüne bırakıp hızla çıktı.

Boş sokakta olabildiğince koşuyordu. Jimin'ine gitmek için. Onu nerede bulacağını çok iyi biliyordu. Evet, onu bulmuştu. En sevdiği kafede kahve içerek şarkı sözü yazmak tam Jimin'likti. Yine her zamanki köşesinde oturmuş sözlere odaklanıyordu Jimin. Yoongi ona doğru yaklaştı.

"Burada olduğunu biliyordum."

Jimin elindeki kalemi bırakıp ona baktı. Yoongi Jimin'in yanına oturdu. Jimin istemeden de olsa bir adım uzaklaşmıştı.

"Boş ver, zahmet etme. Sadece-"

"Ayrılmak mı?"

Yoongi sevgilisine gülümsedi.

"Niyetim o değil, şapşal."

Jimin hâlâ asık olan suratıyla Yoongi'ye döndü. Birazcık şaşırmıştı. Yoongi'nin ayrılmak istediğine emindi.

"O zaman?"

Yoongi sevgilisinin omuzlarından tuttu ve kendine doğru çevirdi. Gülümsüyordu.

"Kendince bir hikaye uydurdun. Kim söyledi bunu?"

Onu kendine doğru çekti ve sıkıca sarıldı.

"Ne yapıyorsun?"

"Yanlış düşündün. Yanıldın şapşal."

Sevgilisinin saçlarını okşuyordu Yoongi. Çilek kokulu saçlara bıraktığı uzun öpücük Jimin'in bir yandan şaşkınken bir yandan da oldukça mutlu olmuştu. Yoongi'nin tek bir hareketi onu mahvetmeye yetiyordu. Bu kollar onun için olabilecek en güvenli yerdi.

Yoongi sarıldığı bedenden yavaşça ayrıldı. Omuzlarından tekrar kavradı. Kelimelerini teker teker sıraladı. Güvende hissettirebilecek bir tonda fısıldadı.

"Ben, seni hiç bırakmayacağım."

İnanmıştı Jimin. Her zamanki gibi tek kelimesine güvenmişti.

~~~

"Açıkçası tuhaf bir senaryo kurguladım."

"Ne gibi?"

"Mmh. Bir his doğmuştu içime. Beni bırakacağını düşünmüştüm."

Jimin ve Yoongi gecenin karanlığında dışarıda dolanıyorlardı. Jimin Yoongi'nin ondan ayrılacağını düşündüğü için kendini kötü hissediyordu.

"Beni bu kadar seven adam hakkında yanlış düşünmüşüm."

"Tamamen yanlış değil."

Jimin yanındaki sevgilisinin koluna hafifçe vurdu."Şaka yapma."

"Evet, şaka yapıyordum. Duymamış gibi yap."

Yoongi suçlu hisseden miniğine baktı. Kendisinin ona yaptıklarını bilse acaba onu affeder miydi? Karşısındaki minik bedeni ne kadar hırpaladığını düşündü. Ona defalarca aynı iğrenç günü yaşatmıştı. Defalarca ayrılmış, defalarca kalbini parçalamıştı.

The Day After We Broke Up • [Yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin