The Day After We Broke Up • [Yoonmin]

20. Spring Day

Şarkı: BTS - Spring Day

Yoongi'nin ağzından:

Hazırladığımız listeye göre son şarkımıza da söylemiştim. Seyircilere dönerek seslendim.

"Herkes eğleniyor mu?"

"EVET!!!"

"Doğrusu bugün anladım. Bir günün ne kadar değerli olduğunu ve zamanın ne kadar değerli olduğunu.. Hep başka bir gün geldiği için ve hep aynı insanları gördüğüm için önceden bilmiyordum."

Arkama döndüm. Klavyenin başındaki sevgilime kilitledim gözlerimi.

"Jimin. Bir şey itiraf edeceğim. İstediğim her şeyi elde ettim. Ama hayatımdaki en iyi şey seninle soğuk kimbabı paylaşmak, ateşin önünde oturmak, ellerimi gezdirdiğim saçların, ellerimde olan ellerin, parmaklarını parmaklarıma kilitlemen ve yumuşak dudakların.. Seninle geçirdiğim her an ve her saatten mutluluk duydum."

Bitirdiğim sözlerimin ardından omzumdaki gitarımı çıkartıp köşedeku gitarı aldım. Jimin'in benim için aldığı gitar. Üstünde isminin yazılı olduğu..

"Son şarkımızı çalacağız."

Jimin: "Bir şey mi hazırladınız?"

Hoseok: "Ben de onu merak ediyordum. Başka şarkımız mı var?"

Seyircilere dönüp gitarımı çalmaya başladığımda onlarda kendi aralarında konuşuyorlardı. Evet bir şarkımız daha vardı.

"Spring Day grubundan Spring Day"

'Burada sadece kış var
Ağustosta bile kış
Kalbim karlı ülkeye giden bir trende
Tek başına zamanı yakalamaya çalışıyor
Elini tutmak istiyorum
Dünyanın öbür tarafına gitmek,
Ve bu kışa bir son vermek
Daha ne kadar özlem yağmalı
Bahar günlerinin geçmesi için

Havada sürüklenen küçük bir toz gibi
Toz parçacığı gibi
Gökyüzündeki kar olsam,
Sana daha çabuk ulaşabilir miydim?

Kar taneleri düşüyor
Yavaş yavaş uzaklaşıyorum senden
Özledim seni, özledim seni
Daha ne kadar beklemem gerek
Daha kaç gece uyanık kalmam gerek
Seni görebilmek için
Sana kavuşabilmek için'

Şarkının arasında Jimin'in kesik gözyaşlarını izliyordum. Kazağının kollarıyla gözlerinden akan damlaları kurutuyordu. Şarkıyı bitirince gitarı kenara bırakıp yanına yürüdüm.

"Ne oluyor? Söyle. Şarkıyı bugün yazdım, daha bitirmedim bile. Nasıl hepsini bildin?"

"Bir gün değildi. Benim için bugün yüzüncü kez tekrarlandı."

"Ne diyorsun? Anlamı-"

"Şarkı nasıldı? Beğendin mi?"

Ürkek bakışları hâlâ olanları anlam veremiyordu.

"Evet. Tam da hayal ettiğim gibi."

"O zaman her şey yolunda."

Usulca dudaklarına kapandım. Her hücrem özlemişti onu. Pembe dudaklarını.

Sahnenin altından alkış sesleri yükseliyordu. Seyircileri tamamen unutmuştum. Zamansızdım.

~~~

Gösteriden sonra kırlık alanımıza gelmiştik. Birbirine kenetlediğimiz parmaklarımızla çimlerin üstünde yürüyorduk.

"Çok mutlu oldum gerçekten. Hiç beklemiyordum. Bugün ayrılacağımızı sanıyordum. Söyle artık. Başka bir şey umrumda değil. Anlat her şeyi. Tek bir detayı bile atlama. Bugün yüzüncü gün derken ne demek istedin? O şarkıyı nereden biliyorsun?"