Bölüm 9

12 0 0
                                    

Ben gelmiş bulunmaktayım hikaye nasıl gidiyor notalarım 🎼

İnsanlar güzel şeyleri mahveder.
                                     -Frida🌙️

Koşa koşa derse girdim. Geç kalmıştım. Profösör seslenmedi bende ses etmeden geçtim en kuytu köşeye.

Ders bitince boynumu çıtlatıp, eşyalarımı topladım.

Ünüversitenin bahçesi çok harikaydı.
Arka bahçede yapma bir şelalenin önünde hamak vardı. Gençler daha çok ön bahçede vakit geçirdikleri için burası çoğunlukla boştu.

Hemen kuruldum hamağa. Göz bebeklerimi titreten güneşin altın sarı ışığına meydan okurcasına kısılan  açtım.

Çok geçmeden tanıdık bir ses duydum baş ucumda.

"Uğraşma. Meydan okumak için çok küçüksün."dedi ince bir sesle.

Başımı kaldırıp kim olduğunu anlamaya çalıştım.

Bu o kızdı lavobada karşılaştığım.

"Noldu gözyaşlarını güneşte kurutmaya mı geldin? " dedim umursamaz bir tavırla.

"Arkadaş olalım mı? " dedi umut dolu bir şekilde.

Hamaktan doğrulup gözlerinin içine uzun uzun baktım.

"Hayır." dedim.

Ortaokul ve lisede bu gibi teklifler çok olsada ünüversitede ilk defa aldığım bir teklifti.

"Neden?" dedi.

Duymamzlıktan gelip çantamı sırtıma takıp arkamı döndüm.

Bileğimi yakalayıp sanki korkarmış gibi
" Duymadın mı beni? " dedi.

Çok saf bakıyordu mavilikleri.Kafamı sallayıp "Git başımdan gamzeli." dedim.Ağzımdan ne ara çıktığını bilmediğim lakapla.

Gülüp. "Adım Sis."dedi.

"Peki ya senin? "dedi.

Yine umursamadım.

" Tamam arkadaş olmak için ismini bilmeme gerek yok. "dedi.

Küçük adımlarıyla bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Ayağındaki ince topuklı ayakkabılar her seferinde tökezlemesine neden oluyordu.

"Tamam o zaman hadi birşeyler içelim hem birbirimizi tanırız.Hem ellerini o duruma nasıl getirdiğinden bahsederiz. Canın acıyor mu? "dedi.

"Sanırım sıkıntı beyninde bitiyor. Arkadaş filan değiliz çekil önümden."dedim.

"Ama...  Benim hiç arkadaşım yok."
dedi.

"Peki,bundan bana ne?"dedim.

Gözleri çakmak çakmak bakıyordu.
Bir gözünden yaş geldi. İçim sızladı.

"Sıktı gerçekten. "diyip elimle kenara ittirdim kızı.

Hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
Susan topuklu ayakkabıların sesi yeniden yükselince arkama baktım. Ters istikamete doğru gidiyordu.

Ne yapacağını anlayıp arkasından koştum. Kendini yapay şelalenin içine atacakken

"Sis! Dur."dedim.

Ayağı hâla kayanın üstünde kızarık gözlerle bana bakıyordu.

Yapay şelale hele de öğlen vakti elektrik akımıyla insanı öldürebilirdi. O da bunun farkındaydı.

SESSİZLİĞİN RİTMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin