Yeni bölüm geldi notalarım 🎼
Sizi Seviyorum.
Yeşil hareleri kadrajımdan çektiğimde Tahin'ime döndüm.
"Neden böyle bir şey yaptık? Neden benliğimizden bir günde olsa uzaklaştık Tahin. Seni korkutan bir şey mi var? "
Tahin alnının önüne bukle bukle dökülen saçını arkaya doğru attı ve ciddi bir tavır aldı.
"Eski biz acı Pekmez'im. Hayatımza küçük de olsa güzel bir anı bırakmak istedim.Ve hayır, beni senin varlığının tehdidi dışında hiçbir şey korkutamaz Aslı Hanım. O yüzden şimdi menüne bak çünkü çok acıktım."
Tahin'in bu dengesiz hâli biraz ürkmemi sağlasada onun oyununa ayak uydurdum ve ona nadiren kullandığım ismiyle hitap ettim.
"Peki Kadir bey, ben Mantar Soslu Tavuk Sote istiyorum yanınada salata, içecek olarak da su lütfen. Teşekkür ederim." dedim.Ne zaman geldiğini bile bilmediğim garsona. Beni hoş bir gülümsemeyle uğurlayıp arkasını dönüp gitti.
Aklım yine yeşil harelere kayınca mimiksiz bir suratla bizim masamıza baktığını fark ettim.Artık farkındaydım bu adam beni takip ediyordu.
Ama neden?
Kendimi toparlayıp Tahine baktım. Ona anlatmalımıydım bilmiyorum. Gecemizi mahvetmeye gerek yoktu .
Tahin o ara benim peçeteliğe benzettiğim ama aslında çok farklı bir bibloyu çözmeye çalışıyordu. Suratının aldığı o ifade çok masumdu.
Nasıl çözebilirim der gibi. O an gerçek dünyadan soyutlamıştı kendini.Tam on iki dakikadır Tahini izliyordum.En sonunda her şey ağır çekimde gibi izledim. Tahin sinirlenip biblonun ağzına çatal soktu oradan çıkan güpür ardı sıra ismini bilmediğim garip kusmuk rengi bir sosun dökülmesini sağladı.
Tahin'in telaşlı halleri görülmeye değerdi.
Samimi bir şekilde uzanıp avuç içim kadar olan yanaklarını ellerimle birleştirdim. Ve kilit çözüldü huzur denilen şey köprücük kemiklerimin arsına koyuldu. Tahinde bunu beklermiş gibi yanaklarını şişirip kıkırdadı."Napıcaz şimdi? "
Gülümseyerek uğurladığım garson seyrek adımlarla bize doğru geliyordu.Ortalama on beş saniyemiz vardı.Tahinin sorusunu büyük bir hevesle yanıtladım.
"Tabiki de kaçacağız hadi koş deli oğlan buralar beni sarmadı. "
Tahin ne kadar memnun görünsede sanki içten bir sıkıntısı vardı. Ceketimi alıp arkama bağladım.Büyük adımlarla koşmaya başladım.
Restorandın çıkışına doğru Tahin omzunu gösterip eğildi. O an eteğe lanet edip olmaz der gibi başımı sallayıp eteğimi gösterdim.
Tahin hemen toparlanıp elimden tuttu.
Ve bütün gece koştuk, içtik, gezdik. Belkide pistik belkide kör. Ama yaşadık ya da yaşadığımızı zanettik.Gece üçe doğru ayak bileklerimdeki sızlamayı yok sayarak binanın ikinci kattaki baklavacıya takmıştım.
"Tahin ,bak valla parasını bırakırız çok canım çekti nolur beni ora çıkar ."
dedim.Eski yıkılmış binaların arasında ki unutulmuş bir baklavacı.
Kesin bir tavırla "Olmaz.Israr etme! " dedi.
Omuzlarımı düşürüp "İyi Ama... " dedim.
Tahin üzüldüğümü farkedince yine aynı şeyi yaparak beni susturdu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİĞİN RİTMİ
Fiksi RemajaSessizliğin Ritmi Boğuk bir sessizlik... Birde bu sessizliğin ritmi... Her gece olduğu gibi ruhen temizlenmek istiyordum, kirlerimin tenimdeki yeri kadar temizlenmek...