Olur mu Notalarım???🎼
Kadir'den...
Tam bir ay oldu. Pekmezimsiz bir ay .Nerdeyse bir hafta Adanada kalıp "Aslı'mı" aradım. Kızardı ya Pekmez dememe, ama o da bilirdi o ismi ondan başkasına demeyeceğimi .Gözlerim dolmuştu yine ,ne demişti "Bana acıma ! " kızmışmıydım asla, onun yaşadığı hiçbirşey kolay değil ken birde ben yük bırakmazdım omuzlarına.
Ama o gitmişti .Deli değil mi beni üzdüğünü filan düşünmüştü . Sırtımı soğuk kaldırım duvarlarından kaldırdım. Her zaman şarkı söyleyip kendiğimizi bulduğumuz caddedeydim , üç haftadır olduğu gibi...
Nerdesin be kızım? Tahin pekmezsiz olmaz demiştik unuttun
mu?YAZARDAN
Küçük kız annesiyle yan komşusuna kahvaltıya gidiyordu çok mutluydu o gün. Annesi ona hep istediği fileli eteği almıştı yürüdükçe garip sesler çıkıyordu o da bu sesleri çıkartıp kıkırdıyordu.Annesi kızının bu haline gülümsedi, ne kadarda masumdu. "Aslı kızım düçeceksin bak ! " diyip onu durdurmaya çalışıyordu. Sonunda komşularına varmışlardı.
İki odalı bayasız bu ev, ne kadarda soğuktu ama insanlarının sıcaklığı biraz olsun aşılıyordu bu durumu.
Arzu Hanım yeni komşularının durumlarını farketmişti ama onun için böyle şeyler önemsizdi.
Sofra hazırlanmıştı. Gülsüm Hanım içerden oğluna seslendi –Kadir'ine– Aslı Kadir'in geldiğini görünce hemen yanın gidip Kadire fileli eteğini gösterdi. Garip bir hevesti küçük kızın heyecanı.
Sofraya oturdular. Sofrada tahin, pekmez ve kuru bir ekmek vardı. Aslı bunu görünce mızmızlandı .
"Ben yemem burda hiçbirşey yok. "
Gülsüm Hanım utanmıştı. Her ne kadar çocuk olsa da doğru söylüyordu. Annesinin bu halini gören Kadir Aslıya döndü.
"Nasıl yok bak tahinle pekmez var. Bunlar ayrılmaz ikilidir aynı bizim gibi. "Aslı gülümsedi "O zaman bundan sonra senin adın Tahin, benimkiside Pekmez. Ama bunu bizden başkası bilmesin. " diye fisıldadı küçük kız Tahinine...
Aslı'dan devam...
Tam bir ay Tahinimsiz bir ay .Belki saçmaydı bu yaptığım bilemiyorum.Ama bir gerçek var onu yıprattığım. Hayatını bana adamasını istemiyorum çünkü sevmeyide sevilmeyide en çok Tahin'im hak ediyor .
Napıyodur şimdi? Kesin yemek yememiştir. İncede giyiniyordur. Mutlumudur? Sanmam. Belkide Benden nefret ediyordur.
Karşımda bozulmuş duvar kağıtlarına bakıyordum hepsi isyan edercesine kopmuş hafifçe boyunlarını eğmişlerdi .O an kendime benzettim ağlayan duvar kağıtlarını. Tam 1 aydır Adana'da pis bir köşe pansiyonunda kalıyordum. Param bitmişti eve dönüp paramı almam gerekti ama nasıl gidecektim ki.
Daha fazla oyalanmadan pansiyonun küçük ama dış görünüşüne rağmen temiz banyosuna girdim. Ve aynalar, suratım berbat haldeydi. Saçlarımın perçemleri yağlanıp ayrık ayrık anlıma düşüyordu. Üzerimdeki bir haftalık oduncu gömleğim perişanlığıma zıt daha toplu duruyordu kot pantolonumda aynı şekildeydi allahtan yarına kadar birde bunla uğraşmayacakdım.
Saçımı duşa kabinin çesmesine getirip açtım. Soğuk su kendime gelmemi sağlarken, titrememede neden oldu. Kafamı biraz daha suya tutup çektim.Daha sonra havluyla saçımın nemini aldım.Siyah saçlarımı arkadan balık sırtı ördüm.
İşte hazırdım.
Pansiyondan çıkarken Remzi Amcaya rastladım pansiyonun tek ve sevimli hademesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİĞİN RİTMİ
Novela JuvenilSessizliğin Ritmi Boğuk bir sessizlik... Birde bu sessizliğin ritmi... Her gece olduğu gibi ruhen temizlenmek istiyordum, kirlerimin tenimdeki yeri kadar temizlenmek...