geçti örtü niyetine,
xxxtentacion - revenge
kırık kalpler kemikleri kırar, o yüzden hızlıca terk et .
Betty'den"Evet, bugünlük bu kadar. Çıkabilirsiniz." Edebiyat öğretmeni sınıftan çıktıktan sonra ninni gibi olan sesinin etkisiyle kafamı sıraya yasladım. Baktığımda herkes çantasını almış sınıftan çıkıyordu. Demek okul bitmişti, bunu fark edemeyecek kadar dalgındım. Neredeyse kafamı çarpa çarpa kıvılcım çıkarmayı deneyecektim ama insanların o bakışlarına tanık olmak istemediğim için yalnızca gri çantamı omzuma asmakla yetindim.
Jughead'in beni hastaneye bırakıp kaybolduğu günden beri iki hafta geçmişti. Neredeydi, ne haldeydi hiçbir fikrim yoktu. Attığım mesajlara dönüt alamıyordum ve onu onlarca kez aradığımda ulaştığım sonuca göre telefonu kapalıydı. Teknoloji çağında telefonundan iki hafta uzak kalan tek insandı sanırım.
Düşünmekten delirme aşamasına geçmeden kolum bir el tarafından tutuldu. İrkilerek arkama dönünce Archie'yi görmem rahatlamamı sağlamıştı.
"Hala ortada yok mu?" dedim birlikte yürümeye başlarken. Onun yüzünde de benimkinin aynısı bir endişe ifadesi vardı. Ellerini saçlarında geçirdikten sonra kafasını iki yana salladı.
"Kime sorduysam, nereye gidebileceğine baktıysam bir sonuca varamadım. Sanki yer yarıldı da içine girdi. Bir anda nasıl böyle kaybolabilir?"
"Evine gitsek," dedim aklımda son birkaç gündür dönen fikri teklif ederek. Tek başıma gitmeye korkuyor oluşumdan kaynaklıydı bu teklif. Archie bir süre kafasında değerlendirme yaptıktan sonra kafasıyla onayladı.
Okulun otoparkında Archie'ye ait olan Ashton Martin parlak siyah görünüşüyle yeni olduğunu bas bas bağırıyordu. Archie'nin arabasına bakarken gözlerinin parladığını gördüm. Gülerek kilitleri açılan arabaya bindim. Araba yeni olsa da hemen Archie'nin kokusu sinmişti.
"Babamın gözümü boyamak için yeni hediyesi. Bu sefer boyadı gerçekten de," dedi Archie gülerek. Neredeyse koltukları okşayıp arabayı sevecekti. Gülümsedim, arabalara olan ilgisi bana olandan büyüktü. Buna alışkın olmam kalbimin sızlamasına engel olmadı.
Yol boyunca havadan sudan konuştuktan sonra büyük evin önünde durduğumuzda ciğerlerimdeki tüm nefes çekilmiş gibi hissettim. Bu ev bir daha asla yaşayamayacağım anılara sahipti. Özlediğim, geri dönmek istediğim türden anılara. Jughead'i görme isteğiyle yanıp tutuşan tarafımı bastırmaya çalışarak arabadan indim. Dışarıda in cin top oynuyordu. Rüzgarın uğultusu dışında tek bir ses yoktu. Kollarımla gövdemi sararak hızla adımlarla eve ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evening Star • bughead
Cerita PendekOnun için kaydettiğim videoların her sırrı ortaya çıkaracağını nereden bilebilirdim?010817 Hakları Jughead'in şapkasında saklıdır.