both of the colors

372 63 6
                                    

"Sen bir asilsin."

Hoseok mavi gökyüzünü izlerken kısık bir sesle konuştu.Yoongi çınar ağacının neye benzediğini daha yeni görmüşken,onun altında yatıp beraber bulutları seyrediyorlardı.Hoseokun kahverengileri sürekli onun altın broşuna kayıyor,durumun gerçekliğinin biraz daha farkına varıyordu.

"Sen de öylesin."

"Sana göre değilim."

Yoongi eliyle yüzünü okşayan güneşi engellemeye çalıştı.Başaramayınca yüzünü yanında yatan bedene döndürdü.Ondan kendisini korumasını bekliyordu.Çevresindeki herkes onu koruyordu.

"Şatoda birsürü kırmızı kalpli var.Babamı ve bizi koruyanlar da kırmızı kalpli.Eğer siz bizi korumasaydınız,asilliğimiz kalmazdı."

Hoseokun dudakları şaşkınlıkla aralanırken yüzünü ona bakan Yoongiye çevirdi.Böyle düşünmesi onu oldukça heyecanlandırmıştı.Nasıl olsa Yoongi mavi bir kalbe sahipti ve mavi kalpliler sert olurdu.En azından babası ona öyle söylemişti.

Bir an için aklına Yoonginin onu kandırabileceği geldi.Diğer renklerin broşunu takıp sahtekârlık yapanlar çoktu.Ama bir yandan da,kimsenin üstündeki kıyafetler kadar güzellerini bulamayacaklarını biliyordu.Ne zaman baksa mavi ve altın rengi kumaşın detayları arasında kayboluyordu Hoseok.

"Sen çok iyi birisin Hoseok."

"Teşekkür ederim Yoongi.Sende öylesin."

Minik Yoongi serçe parmağını ona doğru uzattı ve gülümsedi.

"Hadi sonsuza kadar arkadaş olalım."

Hoseok kendi serçe parmağını,mavi damarları belli olan beyaz parmağa sardı.

"Olalım."

Yoongi ayaklandığında heyecanla o da kalktı yattığı yerden.Siyah saçlı çocuk ellerini birbirine çırpıp göğsündeki aslan figürünü düzeltti.Hareketleri sakin ve uysaldı.Huzur verici bir kokusu vardı.Yaşıtlarına göre bambaşka davranıyordu.

"Gitmem lazım."

Birlikte şatonun duvarına kadar yürüdüler.Yoonginin beyaz gömleği toprak olmuş,saçları birbirine karışmıştı.Yine de bugün çok eğlenmişti.Hayatında ilk defa bir arkadaşı olmuş, onunla birlikte bir sürü yeni şey öğrenmişti.Daha fazlası,ilk defa şatonun dışından biriyle konuşmuştu.

"Kapıdan giremez misin?"

"Şatonun kapısı evlerin önünde.Dışarı çıkmam yasak."

Hoseokun küçük gözleri birkez daha büyürken bağırdı.

"Bütün gün benimle gezdin ama!"

Yoonginin dudakları yukarı kıvrıldı.Minik elleri duvarın çıkıntılarını kavrarken son bir kez arkadaşına baktı.Gözleri yeni batmaya başlayan güneşin turunculuğuyla boyanmıştı.Alev şeklindeki broşu birazcık kirlenmişti.

"Yarın yine görüşelim,arkadaşım."

Hoseok eve dönene kadar güneş batmıştı.Bugün yaşadıkları çok güzeldi.Kralın oğluyla arkadaş olabilmek,bir mavi kalpli görebilmek hayal gibiydi onun için.Kırmızı bir kalbi olsa bile,o böyle düşünüyordu.Şatoda çalışmak gibi hayalleri yoktu çünkü.Büyüyüp annesi gibi bir öğretmen olmak istiyordu.

Annesi pembe kalpli bile görebilmişti.Aralarındaki sınıf farkını anlamsız buluyor,böyle şeylere hemen sinirlenebiliyordu.Öte yandan babası ise kralın seçkin vezirlerinden biriydi.Onun gözünde Hoseokun kraliyete girmekten başka çaresi yoktu.Sadece pembe kalplilere değil,yeşil kalplilere bile kötü davranırdı.

Bu yüzden Hoseok daha çok annesiyle vakit geçiriyordu.

Tekmeleyerek evin önüne kadar getirdiği taşı orada bırakıp kapıya doğru koştu.Minik yumruğunu tahta kapının önüne getirdi,ama kapıyı çalamadı.İçeriden gelen kavga seslerini duyabiliyordu.Seslice bir nefes verip kapının önündeki merdivenlere çöktü.

Sokakta sadece işlerini bitirmiş,bölgelerine dönen yeşil kalpliler,birkaç tane kırmızı kalpli genç vardı.Bazıları kraliyet üniforması giyen askerlerdi.

O sırada Hoseokun minik gözleri kraliyet üniformalı bir askere yoğunlaştı.Göğsündeki çapayı görebiliyordu.Yeşil kalpli bir askerdi bu.Gülümseyip ayağa kalktı.Yanına gidip ne yaptığını soracaktı,ama anne ve babasının sesleri onu durdurdu.

Minik bedeni öylece donmuşken içeriden gelen sesleri dinledi.Kalbinin acıdığını hissedebiliyordu.

"Hoseok'un böyle olması senin suçun Bon Hwa!Büyüdüğünde ne yapmasını bekliyorsun!"

"Benimle evlenmek isteyen sendin.Hoseokun iki renge sahip olmasında benim bir suçum yok!"

"Eğer sen yeşil kalpli olmasaydın olmazdı!Daha ne kadar kırmızı kalpli gibi davranabilir!Hareketleri belli edecektir, onun yasak bir çocuk olduğunu öğrendiklerinde öldürecekler,bizi sürgün edecekler!"

"Saçma sözler sarf etme.Hoseok sana benzemiş zaten.Babası gibi,asil bir kırmızı kalpli!"

İkisinin yüksek sesleri kapının açıldığını duyduklarında kesildi.Oğulları karşılarında,dolu gözleriyle onlara bakıyordu.Omuzları düşmüştü.Gözyaşlarının birkaçı yanaklarından boynuna doğru süzüldü.

Babası yüzündeki gukumsemeyle yanına çöktü.Ellerini omuzlarına koyduğunda Hoseok sertçe onu itti.

"Siz ne diyorsunuz?"

Minik çocuk aşık olduğu annesinin yeşil kalpli olması gerçeğine hala inanmıyordu.Kişiliği uymuyor,doğduğundan beri gümüş broş takıyordu.

En önemlisi de,yasak bir çocuk olduğuna inanamıyordu.Ülkesinde evlenemeyen renklerin çocukları yasak çocuklar oluyordu.Genellikle öldürülüyorlardı.

Hoseok'un ise minik kırmızı kalbinin bir köşesinde,küçük yeşil bir leke vardı.Annesi bunu bilmesini istememişti.Çocuklar babalarının rengini alırdı ama oğlu kendinden de bir parça almıştı.Bu her ne kadar kişiliğine yansımasa da,bir büyücü onu farkederse hayatı sona erebilirdi.

Hoseok yere çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Kişiliği gereği,acımasız olmalı veya sinirlenmeliydi.Ama o sadece ağlıyordu.

"Merak etme Hoseok.Sen bir kırmızı kalplisin."

"Kalbimin rengi önemli değil!Ölmek istemiyorum!"

Annesi çaresizce onu kolları arasına alırken Hoseok karşı çıkmadı.Elinin kalbinin üzerine koydu.

"Ölmeyeceksin bebeğim.Bu bizim sırrımız olacak.Minik, beyaz bir yalanımız olacak."

"Yapabilir miyim bilmiyorum."

"Yapacaksın.Bizim için,kendin,rütben için yapmalısın Hoseok."

Babası elini sırtına koyup sert bir tonla konuştu.

"Sakın kimseye söyleme."

"Söylemem."

"Merak etme oğlum.Kişiliğini bile etkilemiyor.Kolay olacak."

Hoseok buna katlanabilirdi.Kendisi ve annesi için yapabilirdi belki.Tek yapması gereken kanını kimseye göstermemesiydi.Derin bir nefes aldı.Kendini kırmızı kalpli olduğuna inandırmaya çalıştı.Kişiliğini bile etkilemiyorsa, küçük bir parçası yeşil olmalıydı.

Hoseok bir kırmızı kalpliydi. Yarın,Min Yoongiyle asilce buluşacaktı ve onunla sonsuza kadar arkadaş olacaktı.

The City of Hearts ° sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin