Bu gün resmen sevinçten havalara uçuyordum. Hem burslu olarak kolejde okuyacaktım, hemde kalacak bir yerim vardı. Artık bu yetiştirme yurdunda kalmayacaktım, Müdüre hanımı her sabah görmeyecektim, ama burayı özleyecektim.
Yataktan kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp, odaya gidiyordum ki Leyla'yı gördüm. Biraz üzgün gibiydi!neden acaba? diye düşünmeden edemedim. Odaya girdiğimde Elif yatakta oturmuştu, beni görünce hemen yanıma geldi.
ELİF:"Nerdesin kızım sen bir saattir seni bekliyorum" dedi ve beni tepeden tırnağa süzdü.
BEN:"Nerde olabilirim? sence lavaboya gittim. Ayrıca bana öyle bakmayı kes!! ne yani hiç mi köpekli pijama giyen birini görmedin?"
ELİF:"Gördüm ama genelde o birileri çocuk canım. "
BEN:"Her neyse ben bi kere böyle şeyleri seviyorum, ve de giyiyorum. Hem sen neden geldin? bildiğim kadarıyla senin odan karşı oda." diyip gözlerimle onu işaret ettim.
ELİF"Aman sende ne konuştun. Sınav sonuçları ne oldu? diye merak etmiştim. Ama neyse ben gidiyorum sen yine pek havan da değilsin galiba"dedi ve kapıya doğru ilerledi.
Ne yani neden burda olduğunu söyledim diye küsmüş müydü? Hemen yanına ilerleyip sarıldım.
BEN"Canım benim neden küstün şimdi?" dedim.
ELİF:"Ben sana küsmedim, sadece alındım. Ben sana sadece sınav sonuçlarını sormak için gelmiştim. Ama sen beni kovmaktan beter ettin."dedi
BEN:"Yok elif öyle şey olur mu? Ben sadece dışarı da Leyla'yı gördüm ve biraz üzgün gibiydi. Kafam ona takıldı, ama neyse onu bunu sana süper bir haberim var."
Bunu dememle birlikte gözleri ışıldadı
ELİF :"ne sürprizi bu, hemen söyle!"
BEN:"Tamam Elif bi sakin lütfen"
ELİF:"Ne sakini kızım söylesene çabuk"
BEN:"Tamam tamam benim sınav sonuçlarıma baktım ve"
ELİF:"Evet defne biliyorum baktın sonra sonuç ne çıktı? söylesene!"
BEN:"Kazanmışım"
ELİF:"Neeee!!! çok sevindim, senin adına" dedi ve boynuma atlayıp, sıkı sıkı sarıldı. O kadar sıkı sarıldı ki, nefes alamadım.
BEN:"Elif ölüyorum kızım az yavaş sarıl"
ELİF:"Defne özür dilerim birden heyecanlandım, kusura bakma."
BEN:"Ne demek güzelim olur öyle şey? Hem ne bu özür dilemek?"
ELİF:"Neyse ben bir kızlara bakıyım ne yapıyorlar?"
BEN:"Tamam" dedim ve dolaba doğru yürüdüm o arada kapı sesi duyuldu. Hemen dolabı açıp kiyafetlerime baktım. Giyecek çok az eşyam olduğu için alışveriş yapmam gerekiyordu. Ama ben bir türlü fırsat bulamamıştım. 'En iyisi bu günü kendime ayırmalıyım' diye düşündüm. Bir dar paça pantolon ve bir siyah tişört aldım. Ayakkabı olaraktan siyah spor ayakkabımı giyip saçlarımı da salık bıraktım. Makyaj sevmediğim için de, dudağıma nemlendirici sürdüm. Sırt çantama gerekli eşyalarımı koyduktan sonra cüzdanıma baktım yeterli miktarda para yoktu! Bende hemen yastığın altında ki birikmiş olan paradan bir miktar aldıktan sonra telefonumu alarak yurttan çıktım.
Alışveriş merkezine geldiğim de vitrinlere göz gezdirdim, güzel şeyler vardı. Ama benim zevkim değildi! gezerken bir mağazanın televizyonunda derbi yazısını gördüm. Bu akşam Beşiktaş-Fenerbahçe maçı vardı. Tabiki de ben bu maçı kaçıramazdım. Biraz daha gezdikten sonra 4 kot pantolon, 4 tişört, 2 kapşon ve 1 spor ayakkabı aldım. Mağzadan çıkarken bir adam kızın koluna yapışmış ve birşeyler konuşuyordu. Kız ise kolunu çekmeye çalışıyordu. Hemen yanlarına gidip adama
BEN:"beyefendi bırak kızı rahatsız etme"
ADAM:"Sana ne kızım defol git!"
Tabi bana geldiler. Ne demek ki benim cinsimi gözümün önünde taciz etmek?
BEN:"Bana bak lan ya kızı bırakırsın yada o kolunu kırarım" dedim
Kız korkudan sesini bile çıkaramıyorsun. Adam alayla gülümseyerek,
ADAM:"Allah Allah nasıl olacakmış o?" dedi.
Bende onun gibi gülüp "işte böyle" derken kolunu tutup çevirdim. Kemik kırılma sesinin ardından şerefsizin sesi duyuldu.
ADAM:"Ahhhh! bırak kolumu manyak" diyerek cırlamaya başladı.
BEN:"Gördün mü bak nasıl kırıldı. Bir daha bu kızın hatta ne bu kızı hiçbir kadının üç adım yanına yaklaşma. Eğer ki yaklaştın seni bulurum inan bana kolunu kırmakla kalmaz, o pis vücudunda ki bütün kemiklerini kırarım" dedim ve ittim. Kolunu tutarak söylenmeye başladı,
ADAM:"Piskopat mısın kızım sen? kırdın kolumu" diyerek konuşuyordu ki, iki güvenlik yanımıza geldi.
GÜVENLİK:"Ne oluyor burada" ben tam konuşacaktım ki şerefsiz
ADAM:"Ne olacak? Manyak kolumu kırdı." bende alayla
BEN:"Sorun bakalım neden kırmışım kolunu" dedim.
Güvenlik görevlisi bir bana birde adama bakıp hiç bir şey anlamamış olacak ki "biri burda neler oluyor anlatsın, yoksa sizi karakola götürmek zorunda kalacağım."dedi bende hemen şerefsizi işaret ederek
Bu şerefsiz! Pardon yani adam bu kızı kolundan tutup rahatsız ediyordu. Bende yardım ettim."dedim
Güvenliğin biri kıza" doğru mu hanımefendi "diye sordu. Kızda hızlıca başını olumlu yönde salladı, çok korkmuşa benziyordu. Görevliler telefonla bir yeri arayıp, konuştu ve yardım ettiğim kıza
" Hanımefendi şikayetçi misiniz?"diye sordu.
" Eeev-evet bu adamdan şikayetçiyim. Beni tta-taciz etti. Bu bayan olmasa ne olurdu inanın bilmiyorum? "dedi
" Ne demek her zaman cinsimi korurum bu arada ben Defne ya sen?" dedim elimi uzattım.
" Bende Esra memnun oldum" dedi elimi tutarak.
"Peki sizi karakola kadar getirmek zorundayım" güvenlik görevlisinin dedikleriyle ona döndük. Şerefsiz
"Bi doktor çağırın, ölüyorum burada."diye sızlanıyordu. Bende tabi durur muyum?
" Ölmezsin merak etme sadece kırıldı o kadar" dedim.
"Birde sadece kırıldı diyor ya! delireceğim" diyerek sesini yükseltti. Ben tam azımı açtım konusacaktim ki görevli,
"hadi amma nazlandin sende bu işi önceden düşünecektin" dedi.
Hep beraber karakola gittik. Yazılı ifademi aldılar, adamıda savcılığa sevk ettiler. Umarım hak ettiği cezayı alır.
~~~~~~~~~~
Arkadaşlar telefondan yazdığım için yazım hataları olabilir kusura bakmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN"EŞİM" OL
FantasyBeden ve ruh aynı frekansta titremiyorsa çıkacak sonuç bizleri memnun etmeyebilir. Görelim bakalım beden ve ruh aynı frekansta titriyor mu???? ~~~~~ Defne ve Miraç.... Birbirinden farklı iki hayat... Defne hayatına annesiz babasız devam eden, susku...