Sabah gözlerimi açtığımda uykum hala kanmış değildi. Hala çok uykum vardı. Yataktan doğrularak çekmecenin üzerindeki telefonun saatine baktım. Saat 06.57 off saat çok erkendi neden uyanmıştım ki bu saatte tekrar yatağa sırt üstü uzandım. Beş on dakika sonra uyku sersemliğim biraz olsun geçmişti.
Yataktan kalkarak kapıya doğru yürüdüm. Kapı açıp kolidora çıktım. Sersem adımlarla lavaboya girdim.
Lavaboda yüzümü yıkayıp tekrar ağır adımlarla odama doğru ilerledim. Her sabah uyanmak beni deli ediyordu ne var yani 24 saat uyusak hiç uyanmasak ama öyle bişey olmuyor. Ben bunu düşününceğe kadar çoktan odama girmiştim bile.
Ne kadar yüzümü suyla yıkasam bile kar etmeyen uykumla esnedim ve dün akşam hazırladığım kıyafetlerin yanına gittim.
İstemsiz bir şekilde kıyafetlerimi giydim ve tekrar esnedim. Ne var yani sabah uykusunda bu kadar tatlı olmasın canım bende böyle sürekli esnemeyim.
Beni bir bıraksalar ömür boyu yatar uyurum ama yok okuluydu dersiydi sınavıydı yazılısıydı bla bla bla allahım sabah sabah düşündüklerime bak.
Düşüncelerime son verip sırt çantama telefon ve bir miktar para atarak yurttan çıktım. Yoksa bıraksalar akşama kadar uyurdum.
Durağa doğru yürürken çantamdan telefonu aldım ve kilitli açtım. Bir Allahın kulu bile aramamıştı aramayı bırak mesaj bile atmamıştı.
Zaten çok kişide numaram yoktu ama olanlar onlara ne demeli? Neyse bu tür boş konuları boşverelim zaten durağada gelmiştim görünürde kimse yoktu ama birazdan dolarlar durağa zaten. Koltuğa oturup dolmuşu beklemeye başladım. İki dakika sonra iki tane teyze konuşa konuşa geldi. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp onlara sırtımı döndüm. Şimdi bir saat soru yağmuruna tutarlar ve bu benim hiç tarzım değil karşıya baktığımda bizim yurtta kalan alt sınıftan öğrencileri gördüm. Yüzleri gülüyordu. Onların güldüğünü görünce bende gülümsedim. Hemen kendimi düzeltip ciddi duruşma geçtim. Ben böyleyim işte herkezin karşısında dik başlı korkusuz cesur yenilmez ama benim ruhum güçsüz korkak narin ve hemen herşeye kırılacak biri ama benim içimi kimse bilmiyor kimsede bilmeyecek.
Kaç dakika geçti bilmiyorum ama sonunda otobüs gelmişti. Otobüse binip cebime koyduğum dolmuş parasını çıkarıp
"Bi öğrenci"
Diyerek geriye doğru ilerledim. Koltukların çoğu boştu. Bende yakın bir yere cam kenarına oturdum. Elimdeki telefon titreyince hemen ekrana baktım yabancı bir numaradan bir mesaj vardı. Bildirimin üzerine tıklayarak mesajın açılmasını sağladım uzunca bir mesaj vardı ekranda mesajı okudukça hem gülesim hemde ağlayasım vardı.
0**********
Merhaba kahramanımmmm. Canımmmmm. Kurtarıcımmmmm yeni arkadaşımmmmm. Numaramı kaydettin mi kaydetmedin mi bilmiyorum ama ben Esra senin okul arkadaşın ne yapıyorsun bakalım beni unutmadın umarım inşallah balık hafızalı falan değilsindir. Her neyse işte ben sana sormadan bişey yaptım ama sende beğenirsin herhalde daha senin nelerden hoşlanıp nelerden hoşlandığını bilmediğim için nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum sadete gelince neyse ben biraz daha arayı uzaktayım sonra söyleyeyim ben seni şimdi arayacaktım ama uyursun belki diye aramadım mesajı uygun olarak gördüm çünkü daha kargalar bile dışkısını yemediği için seni tatlı uykundan uyandırmak istemedim ben bir salak olduğum için ilk saatlerde sıkıcı olan okula gideceğim için erken kalktım senin şuan gittiğin okul saatini de geç olarak düşündüm neyse bu açıklamam biraz saçmaydı kabul ediyorum ama hepside doğruydu. Her neyse ben dün bir kamp gezisine yazılmıştım senle karşılaşmadan iki saat önce. İşte bu kamp tüm kolej gidilecekti sende dün bizim koleje yazıldığını söylediğin için bende seni kamp gezisine yazdırdım umarım bana kızmamışsındır. Çünkü bir motive kampıydı ve tüm okul gidecekti okul başkanının fikriymiş son senemiz olduğu için böyle bir şeyin bize derste daha verimli olurmuşuz onun için bana kızma lütfen ben senin iyiliğini düşündüğüm için böyle bişey yaptım hem birlikte vakit geçiririz benim arkadaşlarım da var seni onlarla tanıştırırım. Kısacası orada eğleniriz. Orada 2 gece iki gün geçireceğiz kıyafetlerini ona göre ayarla Cuma günü saat 15'te yola çıkacakmışız. SENİ SEVİYORUM kendine iyi bak sonra görüşürüz.....
Mesajı okumayı bitirdikten sonra hala ekrana bakıyordum. Bu kız neler saçmalamış ve bana sormadan benim hakkımda kararlar verimiş ağzım hafif açık şekilde ekrana bakarken yanımdan gelen sesle hemen kendimi toparladım. Yutkunduktan sonra sesin geldiği yöne doğru döndüm. Yan koltukta oturan teyze öksürmüştü. Tekrar telefona döndüm ve ne yazacağımı şaşırmıştım.
Sonra cevap vereceğimi aklıma kazıdım. Okulun yakınındaki durakta inip okula doğru yürüdüm. Okula geldiğimde direk müdürün odasına çıktım. Müdürün odasının kapısını tıklatıladım. Müdürün "Gel" emriyle yavaşça müdürün odasına girdim.
"Evet ne için gelmiştin kızım?"
~~~~~~
Müdüre kısaca durumu anlattıktan sonra gerekli evrakları imzalayıp elime vermişti. Şimdi koleje gidip kaydımı yaptırmak kaldı. Umarım oradan dolmuş geçer aksi halde yürümek durumunda kalacaktım. Tekrar durağa kadar yürüdüm ve biraz beklemeden sonra dolmuş gelmişti. Dolmuşa bindim ve yeni okula doğru yol aldım.
Allahtan kolejin yankınında durak varmışta çok yürümedim. Kolejin kapısından içeri girdim Kolejin kapıları sonuna kadar açıktı güvenlik kulübesine baktığımda da hiç kimseyi göremedim.
Kolejin bahçesinde hiç kimse yoktu demekki ders saatiydi. Koleje gelmiştim gelmesine ama müdürün odası hangi katta ve nerede olduğunu bilmiyordum. Birine soramadımda çünkü kolidorda hiç bir öğrenci yoktu.
Boş boş ilerlerken bir sınıfın kapısı açıldı ve bir grup öğrenci çıkmıştı. Gülürek birbirlerine birşeyler konuşarak yürümeye başladılar. Belki bunlara sorsam bana müdürün odasını söylerlerdi. Ama onların hepsi erkekti. Onlara sorma düşünceden vaz geçip bir üst kata çıkacaktım ki gruptan biri beni görüp yanındaki arkadaşlarına birşey söyledi ve bütün hepsinin bakışları bana döndü. Kaşlarımı çatıp diğer tarafa döndüm ve merdivenlere doğru yürüdüm. Merdivenleri çıkarken duvarlara bakıyordum okulun krokisi vardır belki diye ama yoktu boşa buralarda uğraşıyordum. Merdivenleri çıktığımda karşımda koltuk takımı vardı. Koltukların yanına gidip birine oturdum. En iyisi Esra'yı aramak olduğu için telefonu çıkarıp mesajlar bölümüne girdim ve esranın bana atığı mesajı açtım numarasını kaydedip aradım bir kaç kez çaldıktan sonra açtı
"Alo defne"
"Esra sizin müdür odası nerede bana bir tarif etsen"
"Ayyy defne sen bizim okulda mısın? Neredesin dur ben yanına geleyim"
"Evet ikinci katta koltuklar var orada oturuyorum"
"Tamam ben hemen geliyorum"
Kulağımdan telefonu indirip kapattım ve esrayı beklemeye başladım.Birkaç dakika sonra Esra karşıdan bana doğru geliyordu. Benim ona baktığımı görünce gülerek el salladı. Üzerinde herhangi bir forma yoktu normal kıyafetleri vardı.
"Ne yapıyorsun burada bakalım. Okulu gezmeyemi geldin?"
"Hayır müdürün odasını bulursam kaydımı yaptıracağım"
"Hadi bakalım hayırlı olsun yeni okulun. Gel müdürün odası bu kolidorun sonunda solda"
Esrayla beraber onun geldiği yöne doğru yürümeye başladık tabi bizim çatlak bu arada susar mı?
"Sen şimdi bizim okulu bilmezsin ama merak etme ben seni gezdiririm ve her yeri öğrenmiş olursun....."
O öyle konuştukça ben başımı sallayıp onaylıyorum böyle böyle sonunda müdür odasının önüne gelmiştik.
"Sen şimdi içeri gir ben seni burada bekleyim bizim Davul Sabri 'son nodon sonofondo doğolson' der onunla hiç uğraşamam şimdi" diyerek saçlarını savurdu.
Sesini değiştirirken öyle tatlı olmuştu ki gülmemek elde değildi. Hafif kıkırtıyla güldüm. Derin bir nefes alarak "Tamam sen istersen gidebilirsin burada boşuna beklemene gerek yok"
"Olmaz bu günü senin için ayırıyorum sen nereye ben oraya"
"Tamam öyle olsun bakalım"
~~~~~
Bölümle ilgili oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN"EŞİM" OL
FantasíaBeden ve ruh aynı frekansta titremiyorsa çıkacak sonuç bizleri memnun etmeyebilir. Görelim bakalım beden ve ruh aynı frekansta titriyor mu???? ~~~~~ Defne ve Miraç.... Birbirinden farklı iki hayat... Defne hayatına annesiz babasız devam eden, susku...