~...Kadar Sevdiğinizi Bilmiyordum~

122 4 0
                                    

      Eve geldiğimizde ortamda rahatsız edici bir sessizlik vardı. Kapıyı açtığımda büyük bir gürültü koptu. Gördüğüm manzara karşısında ne yapacağımı bilemez halde duruyordum. Dizlerimin bağı çözüldü. Kendimi yere bıraktım.
     Şu anki duygularımı ifade edebilecek bir kelime yoktu. Bütün duygularım karışmıştı. Dolan gözlerimin belli olmaması için tavana doğru baktım. İki gündür olanların rüya olmasını istiyordum.
     Ben bunları düşünürken bir çift kol beni sarmıştı. Her geçen saniye bana sarılan kol sayısı artıyordu. Beni sıkı sıkı sarıyorlardı. Hiç bırakmayacakmış gibi. Hep bir ağızdan aynı şeyi bağırdılar.
     "İYİ Kİ DOĞDUN GECEE!!"
      Bu kadar zorluk içinde bunların yapılmasını garipsedim. Ne zaman yapmışlardı? Daha bir saat öncesinde Derin sulu gözlerle bana bakıyordu. Bunlar yalan olamazdı herhalde.
      "Ne zaman yaptınız?"
      Sesim titremişti. Gözlerini benden kaçırdılar. Sırasıyla herkese bakış attım. Ama herkes gözünü kaçırıyordu. Sonra beklediğim gibi olayı en iyi anlatacak kişi konuşmaya başladı. Ege her zaman bir şeyleri anlayacağımız şekilde anlatırdı.
      "Dün yaşananlardan sonra bunu fırsata çevirmemiz gerektiğini düşündük. Bugün kü kutuyu oraya ben koydurdum. Siz Toprakla dışardayken de biz hazırlıkları tamamladık."
      Bana dediği cümleyi hatırlardım. "Beni taklit edecek kadar sevdiğinizi bilmiyordum." Bu mesajcı kimse bizi çok iyi tanıyordu. Her yaptığımızdan haberi olmasıysa ayrı bir muammaydı. Kim neden durduk yere insanlarla uğraşır ki? Sarsılmamla düşüncelerimden sıyrıldım.
      "Gece..."
       Toprak'a döndüm ve aklımdaki soru işaretlerinin birazda azalması için dudaklarımı araladım.
       "Orada beni aradığında bahsettiği taklit bu muydu?"
        "Evet,yani büyük ihtimalle."
        Bütün herkes bize anlamayan gözlerle bakıyordu. Son zamanlarda bu bakışlara alışmıştım. Anlatmalıydım ama nereden başlamam gerektiğini bilmiyordum. Ve olanları anlatma görevini Toprak üstlenip anlatmaya başladı. Herkes pür dikkat Toprak'ı dinliyordu.
                              -----
      Doğum günümü evde kutladıktan sonra herkes odasına gidip hazılanmaya başladı.
       Elbisemin fermuarını tam çekemediğim için koşarak annemin yanına gittim.
       "Fermuarımı çeker misin?"
       Annem saçlarımı öne attıktan sonra fermuarı çekti. Tam odadan çıkacakken omuzlarımdan tutup beklememi söyledi. Masasının üzerindeki siyah kadife kutuyu alıp tekrardan yanıma geldi. Kutuyu açtı ve içindeki kolyeyi boynuma taktı. Ben kolyemi hayranlıkla incelerken beğenip beğenmediğimi sormuştu.
       "Bu... bu çok güzel."
       Kolye elips şeklindeydi. Elipsin içinde kırmızı bir gül vardı. Güle dokunmak isterken kolyenin üst kısmı kaydı. Kaşlarım çatılırken tamamen açmıştım kolyeyi.
       İçindeki resim o kadar güzeldiki. Ailecek çekilmiş fotoğrafimız vardı. Ailemizin dağılma düşüncesinden bile korkuyordum. O iki mezarın dolmasından. Dört kişilik ailemizden birinin eksilmesinden ölesiye korkuyordum.
      Sol gözümden düşen damlayla göz yaşlarımın önü açılmıştı. Olduğum yerde oturdum. Ağlamama hıçkırıklarım da eklenmişti.
     Saçlarımdaki ufak dokunuşlar sayesinde bakışlarımı anneme çevirdim. O da ağlıyordu. Bu zamana kadar bizim üzülmememiz için kendini hep sıkmıştı.
     Yaklaşık 10 dakika sonra hıçkırıklarım kesildi. Bu zamana kadar ki her şeyi boşaltmıştım en sonunda.
      Aşağı indiğimizde babam ve abimi hararetli bir şekilde konuşurken bulduk. Abim bizi gördüğünde ayaklandı.
      "Ne güzel olmuşsunuz."
      Babam anneme hayranlıkla bakıyordu. Adeta gözlerinin içi parlıyordu. Ama bu masal bir gün son bulacaktı. Ve hepimiz bunun farkındaydık.
      Dışarı çıktık. Abimin arabasınında kapıda olduğunu görünce şaşırdım. Tek arabayla gideceğimizi düşünüyordum. Ama madem iki arabayla gidecektik yapacak bir şey yok. Babamlar arabaya geçip çoktan yerleşmişti. Babam anahtarı çevirdi ve sürmeye başladı. Arkalarından öylece baka kaldım. Doğum günü kızını almamışlardı.
      "Gece gelsene ne bekliyorsun?"
      Hemen arabaya bindim. Ama abim arabayı çalıştırmıyordu. Gözlerimle hadi sür şeklinde bakarken bana kemeri gösterdi. Ah nasıl unutabilirim ki. Kemerimi taktığımda arabayı çalıştırdı.
       Restorana geldiğimizde hayranlıkla manzarayı incelerken dünyadan koptum. Kolumun tutulmasıyla gerçek hayata geri dönmüş bulunmaktaydım. Abim yürü dercesine bakıyordu. Abimle durmadan gözlerimizle konuşuyoruz ve bu cidden çok eğlenceli.
                              -----
    Akşam yemeğimiz çok güzeldi. Harika vakit geçirdim. Saat gecenin 12siydi. Çok yorucu bir gündü bu yüzden eve gitmek için can atıyorum. Arabalara bindik ve arka arkaya gitmeye başladık. Babamlar önde bizde arkadaydık.
     Radyoyu açtığımda hareketli bir parça çalıyordu. Arabanın tavanını açtım. Ve ayağa kalktım. Rüzgarı tenimde hissetmek gerçekten çok iyi hissettiriyordu. Koltuğa tekrardan oturduğumda kemerimi bağladım. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Biraz uyumamın bana iyi geleceğini düşünerek gözlerimi kapattım.
                             -----
~Kulaklarımı dolduran kahkaha sesiyle uyandım. Ormandaydım. Burada ne işim olduğunu bilmiyorum. Kahkahaları gittikçe yaklaşıyordu. Koşmaya başladım. Nefes alış verişlerini duyabiliyordum. İlerde depo gibi bir yer vardı. Oraya doğru koştum. İçeri girince sandalyeye bağlı olan Derin'i görünce ne yapacağımı bilemez halde ona bakıyordum. Yalvarırcasına bakıyordu. Yardımıma ihtiyacı vardı. Derin'in kolları ve bacakları iple sandalyeye bağlanmıştı. Hızla ipleri açtım. Ağzındaki bandı açınca endişeyle herkes burada dedi. Gözlerime vuran ışık gözlerimi acıtıyordu...~
   Bir anda gözüme vuran ışıkla gözlerimi açtım. Kamyonun farları bize vuruyordu. Ters şeritten doğruca bize doğru geliyordu. Babamın korna çalmasının hiç bir faydası olmuyordu.  Kamyon doğruca arabaların üzerine geliyordu.
    Büyük bir gürültüyle dünya karanlık bir hale gelmişti benim için. Sonsuz siyaha hoşgeldin Gece...
      Uğultular vardı... Anlamlandıramadığım uğultular. Dünyamı karartan uğultular..
      Korkuyorum...
      Ama bu benim için bir engel olmayacak...
      İntikamımı alacağım...
      İntikamımızı...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Merhaba arkadaşlar🙋‍♀️
Umarım okumaya devam edersiniz.
Yorum Yaparsanız sevinirim.😊
Kütüphanenize eklemeyi ve oy vermeyi unutmayın.
Sık sık yeni bölüm atacağım.😊
Karakter tanıtımı istiyorsanız lütfen yorumla belirtiniz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Gece'ye ve Gece'nin ailesine ne olacak?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
DİĞER BÖLÜMDE
GÖRÜŞÜRÜZ🙋‍♀️
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

GECE'NİN KARANLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin